CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi Yürütme Kurulu Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, "2025'in son günlerinde yeni bir başlangıç yapmak üzere Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'mizde oluşturulan gölge bakanlarımızla birlikte ilk toplantımızı gerçekleştirdik" dedi. Kurultayda oy birliğiyle kabul edilen yeni parti programına işaret eden Özel, "21. yüzyılın ikinci çeyreğine hazır, Türkiye'yi yönetmeye hazır, umutsuzluk üreten bir ruh haline karşı, kalkınmayı önceleyen parti programımızı hayata geçirmiştik" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerde CHP'nin 47 yıl sonra birinci parti olduğunu hatırlatan Özel, "AK Parti de ilk kez ikinci parti konumuna düşmüştü. O günden bugüne yapılan tüm kamuoyu araştırmalarının ortalaması CHP'nin seçim sürecinde elde ettiği desteği kalıcılaştırdığı, kendisine bir görev olarak verilen oyların CHP'nin yerel yönetimlerdeki başarısıyla partiye devam eden bir desteğe dönüştüğü ve ülkeyi yönetmek için de CHP'nin vatandaşın gözünde önemli bir alternatif, bir gelecek iktidar umudu olarak şekillendiğini gösteriyor" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nde oluşturulan yapının işleyişine dair konuşan Özel, "Şu anda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşılık gelen tüm bakanlıklar ve ilave olarak da bakanlık olarak temsil edilmeyen doğrudan cumhurbaşkanına bağlı olan tüm kurumların sorumluları olan ve bu konuda oluşturulacak olan politika kurullarına başkanlık edecek gölge bakanlarımızdan oluşuyor" açıklamasında bulundu.
Özel, "Bundan sonra parti meclisimizin, merkez yönetim kurulumuzun ve meclis grubumuzun yanında Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'ndeki yürütme kurulumuz bu üç kurulumuzla uyumlu şekilde vatandaşlarımıza kronikleşmiş ve çok iyi bildiğimiz sorunlarını söylemenin ötesinde çözüm önerilerini söyleyecekler" diyerek gölge kabinenin işlevini tanımladı.
Özel, bütçe görüşmeleri sürecinde CHP'nin yaklaşımını da şu sözlerle aktardı:
"80 dakika polemik yapmadan çözümü söyledik… Dün iktidar partisinin nasıl bir polemik dilini tercih ettiğini, kendilerine yöneltilen eleştiriler yerine partimize nasıl haksız, nasıl düzeysiz, nasıl o polemikle kendi eleştirildikleri alanları örtmek isteyen bir dil kullandıklarını siz gördünüz."
"Türkiye'de fikren ve zikren iktidar ve muhalefet yer değiştirmiştir. İktidar ve muhalefet psikolojik olarak yeri değişirmiştir, fiilen yer değiştirmeleri sandığı bekleme meselesidir" diyen Özel, CHP'nin "iktidar dili ve yaklaşımıyla" hareket edeceğini vurguladı.
Toplantının ana gündeminin ekonomik ve sosyal kriz olduğunu açıklayan Özel, "Vatandaşın 'benim barınma sorunum ne olacak?', 'Benim geçinme sorunum ne olacak?'… bu sorunları CHP'nin getireceği çözüm önerilerini bizlerden dinleyeceksiniz" dedi. Ardından, "Attığımız her adımın tek bir amacı var. Güven bekleyen, sarılacak bir dost bekleyen milleti bize göstermek istediği güvene layık olmak" ifadelerini kullandı.
Özel, toplantıda bulunmayan Ekrem İmamoğlu'na yönelik açıklamasında, "Eksik olan benim cumhurbaşkanı adayım değildi. Eksik olan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı değildi… 25 milyon imzayla 'Adayımı bırak, sandığı getir' diyen insanların adayı yoktu bugün burada" dedi.
İmamoğlu'nun tutukluluğuna ilişkin değerlendirmesinde, "Hiç şüphe yok ki kendisiyle çok sağlıklı bir iletişimimiz, kendisinin o küçük hücresinde de olsa, o plastik masanın üzerinde de olsa Türkiye'nin gelecek umuduna CHP'nin iktidarını ve Türkiye'yi kalkındırmaya yönelik ortak irademize dair söyleyeceği çok sözü, yazdığı, çizdiği, önerdiği önerileri, aklıyla, yüreğiyle Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'nde kendisinin bizatihi varlığı mevcuttur" dedi.
Özel, Aday Ofisi'nin vaatlerini ve sistem önerilerini de ayrıntılı şekilde aktardı. Seçim barajının %3'e düşürülmesi, %1 oy alan partilere Hazine yardımı verilmesi, kayyum uygulamasına son verilmesi, TBMM önünde bir "demokrasi kürsüsü" kurulması, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamanın anayasal suç kabul edilmesi gibi maddeler öne çıktı.
Ayrıca, "Cemevlerinin ibadethane olmasını… son Kürt 'sorunum kalmadı' diyene kadar Kürt sorununu tanımayı… son Alevi 'eşitim' diyene kadar Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini görmeyi ve yerine getirmeyi taahhüt ediyoruz" dedi.
İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yürürlüğe koyacaklarını açıklayan Özel, TÜİK'in yeniden yapılandırılacağını ve enflasyon verilerinin şeffaf hale getirileceğini belirtti. "TÜİK Tayyip Bey'i üzmeyen İstatistik Kurumu değil Türkiye'nin gerçek istatistik kurumuna dönüştürülecek" dedi.
Özel, "Kazanmayanın vergi vermeyeceği, az kazananın az, çok kazananın da çok vermesi gerektiği kadar çok vergi vermesini taahhüt ediyoruz" diyerek vergi politikalarının da değişeceğini söyledi. Gelir vergisi dilimlerinin açlık sınırı baz alınarak belirleneceğini, "Açlık sınırı 98.000 TL ise 12 ile çarpılacak, ilk vergi dilimi oradan sonra başlayacak" ifadeleriyle dile getirdi.
CHP'nin 2026 yılı için önerdiği asgari ücretin 39 bin TL, en düşük emekli maaşının da 39 bin TL olduğunu açıklayan Özel, çiftçiye mazotun ÖTV ve KDV'siz 33 liradan verileceğini, tarım desteğinin milli gelirin %1'i düzeyinde uygulanacağını taahhüt etti.
YÖK'ün kaldırılacağını, üniversitelerin bağımsızlaştırılacağını, ilk iki yılın sonunda Avrupa'nın hızlı ve ucuz internetine geçileceğini belirten Özel, "CHP iktidarı yasaksız bir Türkiye, vizesiz bir Avrupa vadediyor" dedi.
CHP iktidarında TOKİ'nin yalnızca yoksullara konut üreteceğini vurgulayan Özel, sosyal konutların %40-45'inin kiralık olacağını, bu düzenin AK Parti tarafından "kötü bir taklitle" uygulanmaya çalışıldığını belirtti.
Konuşmasının sonunda erken seçim çağrısını yineleyen Özel, "Bugün önemli bir başlangıcın günüdür. Ümit ediyoruz dün geçen bütçe, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarda yaptığı son bütçedir. Gelecek bütçeyi biraz önce anlattığım esaslara ve çok daha fazlasına uygun olarak yapmaya talibiz" dedi.
"Yarınlar asla bugünler gibi olmayacak. Çünkü yarınlarda bir zümrenin değil, milletin, halkın partisi olacak" sözleriyle konuşmasını tamamladı.