New York Times, Jeffrey Epstein'a ait binlerce e-postayı inceleyerek, modern Amerikan elitinin nasıl işlediğine dair çarpıcı bir tablo ortaya koydu. Makaleye göre yazışmalar, Epstein'ın yalnızca bir suçlu olarak değil, aynı zamanda siyaset, finans, akademi, diplomasi, medya ve teknoloji dünyasında etkili kişiler arasında bir tür "bağlantı ve bilgi aracısı" olarak hareket ettiğini gösteriyor. E-postalar, ABD'nin karar verici sınıfının birbirini nasıl kolladığına, kulis bilgilerini nasıl paylaştığına ve Epstein'ın bu ağ içinde nasıl yeniden meşruiyet kazandığına dair somut örneklerle dolu.
NYT'ye göre Epstein'ın 2008'de fuhuş amacıyla çocuk kaçırma suçundan hüküm giymesine rağmen, yeniden "kabul görmesi", acıyı ve suistimali görmezden gelmeye alışmış güçlü bir elit sınıfının desteği sayesinde gerçekleşti. Makale, bu ağın, finans krizlerinden yanlış savaşlara, opioid salgınından teknoloji şirketlerinin düzensizliğine kadar pek çok toplumsal yarada rolü bulunan bir sınıf olduğunu ve buna rağmen kendi üyelerine "sonsuz ikinci şanslar" sunduğunu vurguladı.
E-postalar Epstein ile bağlantılı elitlerin sürekli olarak birbirlerine dünyanın neresinde olduklarını bildirdiklerini gösteriyor. Görünüşte sıradan bu mesajlar, NYT'ye göre bu sınıfın ilişki kurma, bilgi takası yapma ve fırsat yaratma mekanizmasının temel taşı. Epstein ile iletişimde olan isimler New York, Londra, Tokyo ya da Davos gibi merkezlerde "yeni indim", "yarın oradayım", "dönüşte buluşalım" mesajlarıyla birbirlerini takip ediyor.
Bir bankacı Epstein'a "Just got to New York — love to meet, brainstorm" ("New York'a yeni geldim — buluşup beyin fırtınası yapmak isterim") diye yazıyor. Epstein, bir başka yazışmada milyarder bir isimle buluşma günlerini paylaşırken "i'm in wed, fri. edelman?" ("Çarşamba ve cuma oradayım. edelman?") diye soruyor. Deepak Chopra, New York'ta konuşma yapacağını ve ardından "silence" ("sessizliğe çekileceğini") bildiriyor. Bir oyun geliştiricisi ise seyahat planını aktarırken Tulum, Davos ve DLD konferansı arasında mekik dokuduğunu yazdı.
NYT, bu hareketlilik takibinin bu elit ağın "feromonları" olduğunu belirtiyor. Bu sayede insanlar birbirlerini havaalanlarında, konferanslarda, özel toplantılarda yakalıyor; bağlantılar kuruluyor ve kapalı çevrede dolaşan taze bilgiler paylaşılmaya başlandı.
E-postaların en dikkat çeken bölümü, Epstein'ın ve çevresinin sürekli olarak birbirlerine "edge" olarak adlandırdıkları özel bilgileri göndermesi. Bu bilgiler bazen bir siyasetçiden duyulan bir kulis, bazen bir finans kuruluşunda yapılan bir toplantının özeti, bazen de teknoloji dünyasından bir tahmin ololdu.
Bir e-postada eski bir Trump Hotel yöneticisi Epstein'a "Saw Matt C with DJT at golf tournament I know why he was there" ("Matt C'yi golf turnuvasında Trump ile gördüm, neden orada olduğunu biliyorum") diye yazıyor. Jes Staley, CIA eski direktörü George Tenet ile yediği akşam yemeğinden bahsediyor; Epstein hemen, "how was tenet" ("Tenet nasıldı") diye soruyor. Larry Summers, SoftBank ve Suudi Arabistan'ın varlık fonu yetkilileriyle görüştüğünü yazınca Epstein "anyone stand out?" ("Göze çarpan biri var mı?") diye cevap verdi.
NYT'ye göre bu tür bilgi takası, Epstein'ı vazgeçilmez bir figür haline getiriyor. İçeriden bilgi ne kadar az kişiyle paylaşılıyorsa o kadar değerli görülüyor; bu da Epstein'ın sosyal ağı içerisindeki önemini daha da artıırdı.
E-postalar, saygın akademisyenlerin bile Epstein'la fikir alışverişinde bulunduğunu gösteriyor. Örneğin fizikçi Lawrence Krauss'a gönderilen bir mesajda Epstein, bilimsel olarak yanlış bilgiler sıralıyor. Kanada'nın küresel ısınmayı "isteyebileceğini", Güney Kutbu'nun "soğuduğunu" öne sürüyor. Krauss, bu yanlışları nazik bir dille düzeltiyor ve daha fazla araştırma fonu gerektiğine üstü kapalı bir şekilde yeniden dikkat çekti.
Bir bilişsel bilimci Epstein'a, "Maybe climate change is a good way of dealing with overpopulation" ("Belki iklim değişikliği aşırı nüfusla başa çıkmanın iyi bir yoludur") diye yazıyor. NYT, bu e-postaları akademik çevrelerin Epstein'ın ilgisini çekmek için zaman zaman kendi seviyelerinin altına düşebildiğinin bir göstergesi olarak yorumladı.
E-postaların önemli bir bölümü, ABD'nin eski Hazine Bakanı Larry Summers ve eşi Elisa New ile Epstein arasındaki yazışmalardan oluşuyor. Summers, Epstein'ın zaman zaman Trump çevresinden aldığı bilgilere ilgi gösteriyor. Bir mesajında Epstein, Summers'a "U r wall st tough guy w intellectual curiosity" ("Sen entelektüel merakı olan bir Wall Street fedaisi gibisin") diyor. Summers da Epstein'ı "And you an interllectual with a Wall Street curiosity" ("Ve sen de Wall Street merakı olan bir entelektüelsin") sözleriyle cevapladı.
Elisa New ise ünlüleri şiir programına davet etmek için Epstein'dan yardım istiyor. Epstein ona, "Don't say, come on my show; say, join Serena Williams, Bill Clinton and Shaq in coming on my show" ("'Programıma gelin' deme; 'Serena Williams, Bill Clinton ve Shaq'in katıldığı programa siz de katılın' de") diyerek adeta bir iletişim danışmanı gibi yol gösterdi.
Epstein, Summers'a Afrikalı siyasetçi Karim Wade'i tanıtırken, "the most charismatic and rational of all the africans and has there respect" ("Afrikalıların en karizmatik ve en aklı başında olanıdır, hepsinin saygısını görür") ifadelerini kullanıyor. NYT bu sözleri "ırkçı ve indirgemeci" bir bakış açısının örneği olarak aktardı.
NYT'nin en çarpıcı örneklerinden biri, Obama döneminde Beyaz Saray Hukuk Müşaviri olarak görev yapan Kathryn Ruemmler ile Epstein arasındaki yazışmalar. Ruemmler daha sonra Goldman Sachs'ın baş hukuk müşaviri pozisyonuna geçiyor ve e-postalarda 2014 yılında Adalet Bakanlığı için değerlendirildiği anlaşılıyor. Buna rağmen Ruemmler'in hukuki konularda Epstein'a danışması şaşkınlık yarattı.
Bir e-postasında Ruemmler, Donald Trump'ın ulusal acil durum ilan ederek sınır duvarını inşa etme yetkisine sahip olup olmadığını soruyor. Aynı mesaj içinde kendisine gelen bir iş teklifinden söz ederek şöyle yazıyor: "a prospective employer has offered me a $2 million signing bonus" ("potansiyel bir işveren bana 2 milyon dolarlık imza bonusu teklif etti").
Bir başka e-postasında ise New Jersey Turnpike'taki bir dinlenme tesisinde gördüğü aşırı kilolu insanlardan söz ediyor ve bu insanları küçümseyerek, artık yemek yememeyi düşündüğünü yazıyor. NYT, birkaç yıl sonra çalıştığı Goldman Sachs'ın obezite ilaçlarını "$100 billion opportunity" ("100 milyar dolarlık fırsat") olarak tanımladığını hatırlatarak bu durumun çarpıcılığına dikkat çekti..
E-postalar Epstein'ın hem Donald Trump'ı eleştirenlerle hem de Trump'a en yakın isimlerle temas hâlinde olduğunu gösteriyor. Bir yazışmada Epstein, Steve Bannon'dan kripto para düzenlemeleri konusunda yardım istiyor. Bir diğerinde gazeteci Michael Wolff ile imaj yönetimi üzerine konuşuyor. Bu durum, NYT'ye göre, Epstein'ın en zıt çevrelerle bile ilişki kurarak kendine alan açtığını ortaya koydu.
Linda Stone'un 2016 seçimleri öncesi Epstein'a "What team are you pulling for?" ("Hangi takımı tutuyorsun?") diye sorduğu e-postada, Epstein yalnızca "none" ("hiçbiri") cevabını verdi.
NYT makalesi, e-postaların bir bütün olarak Amerikan elitinin çalışma tarzına dair bir tablo çizdiğini belirtiyor. Makaleye göre bu ağın temel önceliği, toplumun geneli değil, kendi üyelerinin sürekliliği. Kamu görevinden özel sektöre, şirket yönetim kurullarından üniversitelere, düşünce kuruluşlarından milyarder fonlarına uzanan bu ağ, her durumda kendini yeniden üretmeyi başardı.
Epstein e-postaları, ABD'de artan komplo teorilerinin altındaki temel hissiyatın —yani ülkenin çoğu zaman çoğunluk için değil, bir avuç insan için yönetildiği algısının— neden bu kadar güçlü olduğunu da açıklayan bir belge niteliğinde. Makalenin sonunda NYT, Epstein'ın mağdurlarının cesur ifadelerinin, bu elit kayıtsızlığına karşı atılmış ilk gerçek adım olduğunu savundu.