Tarih: 13.12.2025 20:37

'Ahmet Taşçı gizli tanıklıktan çekildi'

Facebook Twitter Linked-in

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik davaya değinen Özel, daha önce iki gizli tanığın çekildiğini hatırlatarak, Ahmet Taşçı'nın da savcılığa verdiği dilekçeyle gizli tanıklıktan vazgeçtiğini açıkladı.

mml.jpg

'EKREM BAŞKANIN RESİMLERİNİ İNDİRMİŞLER'

Miting öncesi şehirde asılan afişlerin dün (12 Aralık) zabıta ekiplerince toplatılmasına tepki gösteren Özel, "Sizi üzmüşler. Duydum ki bu eylemin afişlerini, bu partinin afişlerini, benim, Ekrem Başkanın resimlerini indirmişler. Hiç üzülmeyin. Onlar afişleri toplar, biz meydanı toplarız. Afiş toplayanın seçim kazandığı gördün mü hiç? Milleti toplayanlar kazanır seçimi. Kayseri'de bu mitingin afişini toplayanlar gidecek, milleti bu meydana toplayanlar gelecek" ifadelerini kullandı.

İlk seçimde iktidar olacaklarını söyleyen Özel, "Hep birlikte kazanacağız. Kardeşliği eşitliği zenginliği birileri gibi tavana değil tabana yayacağız. Biz vergiyi tavana refahı tabana değil, biz vergiyi tabana, refahı tavana yayacağız" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE'DEKİ ENFLASYON DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK'

İktidarı ekonomik verilere yönelik açıklamaları üzerinden eleştiren Özel, iktidarın "ekonomi tüm dünyada kötüymüş gibi" bir algı oluşturmak istediğini ancak durumun böyle olmadığını söyledi. Ekonomik verilerden örnekler veren Özel, "Dünya enflasyon sorununu çözmüştür, kurtulmuştur. Türkiye'deki enflasyon dünyanın hiçbir yerinde yoktur" dedi.

Devamla 2026 yılında uygulanacak asgari ücrete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özel, partisinin "39 bin lira" talebini yineledi. Özel, bu ücretin 29 bin lirasının işveren kalan kısmının ise devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtti.

İBB DAVASININ SÜRESİNE İLİŞKİN: 'ELİMDE KANITIM YOK' DEMEK

Konuşmasının son bölümünde İBB davasına değinen Özel, iddianameye sonradan ikama edilen gizli tanık İlke'nin tanıklıktan vazgeçtiğini anımsattı.

Özel, "Tanıklıkta oyuncu değişikliği olur mu? İlke açıklama yapmış, demiş ki; 'Ben bu işte yokum.' Şimdi duruşma için 9 Mart'a gün veriyorlar. Yargılama süresi için 12,5 yıl diyorlar. Bu şu demek; 'Elimde kanıtım yok, mahkeme bittiğinde beraat edecek ama ben beyefendinin savcısıyım. O yüzden 12,5 yıl bu işi sürdüreceğim, bu rejimin iktidarını sürdüreceğim'" diye konuştu.

''BEYANDA BULUNMAMI SAVCILIK İSTEDİ' DEMİŞ'

Dava kapsamında "Meşe" ve "İlke" kod adlı tanıkların ardından bir kişinin daha tanık olmaktan vazgeçtiğini açıklayan Özel, iddianamede ismi "gizli tanık" olarak geçen Ahmet Taşçı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçeyi paylaştı.

Ahmet Taşçı dilekçesinde ifadelerinin "gizli tanık" ifadesi olarak dosyaya yansıdığını, anlattıklarının duyuma dayalı olduğu, doğrudan şahit olduğu ve tanık olduğu bir olay olmadığını, anlattıklarının ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu bilmediğini, vicdanının rahat olmadığını ifade etti.

Özel, "O gizli tanıklardan Ahmet Taşçı 'beyanda bulunmamı savcılık istedi ben gördüklerimi değil duyduklarımı anlattım vicdanım rahat değil. Kimsenin hakkına girmek istemem. Pişmanım gizli tanıklıktan çekiliyorum' demiş. İşte size AKP'nin yargısı" ifadelerini kullandı.

Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bugün aralık ayının ortasındayız. Kayseri'de öyle kolay kolay dolmayacak bir meydandayız. Dedilerki CHP o meydanı dolduramaz. Bu kara kışta bu iş olmaz dediler. Dedim niye, dedilerki Kayseri AKP'nin kalesidir. Bunu diyenler bu meydanı görsünler. Artık o kale siyaseti bitmiştir. Kayseri kimsenin kalesi değildir. Kayseri milletin kalesidir.

Biz siyasi parti mitingi yapmaya değil, Kayseri'nin vicdanına sığınmaya, hak, hukuk, adalet demeye, biz bu meydana hem seçildikleri halde bu milletin helal oylarıyla sandıktan çıktıkları halde bugün zindanlarda tutulan onları seçen 27 milyon insanın iradesinin de hapsedildiği, yıllarca çalışıp emek verip, emekli olup perişan edilenlerin, emeği sömürülenlerin, milletin efendisiyken kredi faizi altında ezilen çiftçilerin ve millet bu haldeyken perişan olan esnafın da sesini duyurmaya; miting yapmaya değil eylem yapmaya geldik.

Öncelikle şunu söyleyelim; bugün cumartesi ama Meclis açık. Orada bütçe görüşmeleri yapılıyor. Bütçe görüşmeleri için ilk gün ben de oradaydım. İlk günden 2.7 trilyon açık veren. 16 bin 800 lira sefalet maaşı veren, emekliyi görmeyen, 22 bin lira asgari ücretle açlık sınırının altında emekçiyi ezen onun sesini duymayan, ne çiftçiyi ne esnafı, ne gençleri görmeyen duymayan bir bütçe getirmişler. Milletin bütçe hakkını elinden alıp bir avuç zengine bütçe yapmaya, onların vergilerini affetmeye, onlara teşvik vermeye ama milleti görmemeye ant içmiş bir bütçe var. O gün dedim ki; eğer bu bütçe böyleyse, milleti görmüyor, sokağı duymuyorsa ve insanların beklentilerini karşılamıyorsa, yani millet Meclis'te değilse Meclis bundan sonra sokaktadır, meydandadır.

Göreceksiniz yapılacak ilk seçimden sonra Ankara'nın, İstanbul'un yüzünü güldüren, nüfusun yüzde 65'ine güzel eşit hakça hizmeti götüren belediyecilik anlayışımız, ilk seçimle birlikte ülkede iktidar olacak. Kardeşliği eşitliği zenginliği birileri gibi tavana değil tabana yayacağız. Biz vergiyi tavana refahı tabana değil, biz vergiyi tabana refahı tavana yayacağız.

''EKONOMİDE KÖTÜYÜZ AMA DÜNYA KÖTÜ' DİYORLAR'

2018'den beri kronik hale gelen ekonomik kriz yaşıyoruz. İktidar partisi bu şehirde çok oy aldı, çok güçlü. Şimdi onları sokakta görüyor musunuz, geliyorlar mı, pazara çıkıyorlar mı, esnaf geziyorlar mı? Gelemezler yüzümüze bakacak halleri kalmadı. Gelemezler çünkü yüzümüze bakacak halleri kalmadı. Sıcak salonlarda oturup kendi atadıklarına kendilerini alkışlatıyorlar. Ekonomide kötüyüz ama dünya kötü diyorlar. Buna kimse inanmasın. Meclis'te teker teker saydık. Türkiye yüksek enflasyonda Avrupa birincisi, gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü. Dünyada gıdanın enflasyonun en yüksek olduğu üçüncü ülke. İşsizlikte Avrupa birinci, yüksek faizde de. Dünyanın en yüksek ikinci faizi bu ülkede. Dünya enflasyon sorununu çözdü. Kırmızı etin dünya ortalaması 7 dolar, Türkiye'de kırmızı et 21 dolar. Kayseri bu hesapları en iyi yapabilen ildir. Almanya'da Hans 2100 Euro, Hasan'ın 440 Euro. Asgari ücret AKP'den önce 7 çeyrek altın alıyordu. Şimdi iki çeyrek altın alıyor. En düşük emekli maaşı AKP öncesi 8 çeyrek altın alıyordu, şu anda 1.5 çeyrek altın alıyor.

En düşük emekli maaşı AKP öncesi 8 çeyrek altın alıyordu, şu anda 1.5 çeyrek altın alıyor. Yıllarca elleri nasır tutan emeklilerin süründürenlere yazıklar olsun. Asgari ücrete zam yapılacak, işverene elinizi korkak alıştırmayın, kefenin cebi yok diyor. Yaptığı büyük sahtekarlıktır. İşverene prim desteği verilmeli. Asgari ücret 27-28 bin lira değil 39 bin lira olmalı. Devlet asgari ücretlinin arkasından çekilip onu patronun vicdanına bırakamaz. Madem kaynak bulmuyorsunuz bu zulüm dönemi son bulmalı. Gelecek ilk sandıkta bakan evlatlarının dönemi bitecek vatan evlatlarının dönemi başlayacak.

'EKREM BAŞKAN, TAYYİP ERDOĞAN'IN HEDEFİNDEDİR'

Bakın, Ekrem İmamoğlu bugün neredeyse 9 aydır hapiste. Ekrem Başkan'ın suçu, Ekrem Başkan'ın suçu, tek suçu Recep Tayyip Erdoğan'ı yenmektir. Onu Beylikdüzü'nde yendiği için, 31 Mart 2023'te yendiği için, mazbatası iptal edilince 24 Haziran 2023'te bir daha yendiği için 5 yıl boyunca bütün engellemelere rağmen bu sefer 1.150.000 farkla yendiği için Tayyip Erdoğan'ın hedefindedir. 19 Mart tarihi AK Parti'nin kara düzeninin artık demokrasi treninden indiği, artık kendi seçilip geldiğinde milli irade diye baş tacı ettiği ama şimdi küçük gördüğü milli iradeye karşı giriştiği bir darbe girişimidir. Bugün açıkça söyleyelim Kayserililer kim istiyorsa onları o yönetiyor, o yönetmelidir. Kayseri'nin Büyükşehir Belediye Başkanı'na da Melikgazi ve diğer metropol belediye başkanlarına da oyu Kayserili vermiştir. Bu ilçeyi, bu büyük şehri yönetmek onların hakkıdır.

AKBİL DAVASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Yarın iktidar başka partide olsa gelse Kayseri Büyükşehir'e ispatsız, kanıtsız ve çağırsan gelir, sabah evini basarak çocuğunu, çocuğunu ağlatarak, eşini perişan ederek operasyon yapsalar bunun karşısında ilk ben dururum. Çağırırsın, ifadesini verir. Yargılarsın tutuksuz, kanıtlarını koyarsın, suç varsa ispatlanır, adalet yerini bulur. Ama kendisi Recep Tayyip Erdoğan tüm bu suçlardan İBB Başkanıyken suçlanmış ve yargılanmışken bakın açıkça hatırlatayım. Rüşvetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmaktan, terör örgütlerine maddi yardım yapmaktan Tayyip Erdoğan'ı suçladılar. Yargıladılar. Hatta yargılamalar tamamlanmadan iktidar oldular. Akbil davası daha duruyordu. 2 sene önce el çabukluğu marifet bir işler karıştırmışlar. Ama Kayseri'den hem de CHP'lilere değil AK Partililere hatırlatarak soruyorum. Tayyip Bey bir gün sabah evine polis geldi mi? Bir gün alıp da Vatan Emniyeti'ne götürüldü mü? İki kolunda iki polis, fotoğraflar çekildi mi? Ailesi, evlatlarına zulmedildi mi? Cezaevine konup bir gün tutuklu yargılandı mı? Okuduğu bir şiirden ceza aldı 3 ay ki keşke almasaydı. Cezaevine telefonla çağırdılar. Davul zurnayla uğurladılar. Miting yaparak gitti. İçinde şiir kasetleri çekti. Dışarıya kahramanca çıktı. Parti kurdu, her şeyi yaptı. 3 ay 3 ay. Onun mağduriyetini 30 yıldır dinliyoruz. Ekrem Başkan'ın kesinleşmiş cezasını bırak, görülmüş mahkemesi yok. Daha dün yıllardır aylardır beklediğimiz iddianame 2 hafta sonra kabullenildi.

'SANIYORLAR Kİ GERİ ÇEKİLECEĞİZ'

Dün tensip zaptı çıktı. 102 tutuklu var. Normalde herbirisinin aynı Tayyip Bey gibi tutuksuz yargılanması lazımken, bu 102 kişinin 102'sinin de tutuklu yargılanmasına karar verdiler. Bakın içinde 2 yılla 4 yılla 6 yılla yargılananlar var. Cezalarının yatarı yattıklarına çoktan yetiyor. Direkt serbest bırakılmaları lazım. Oradan makam arabalarının günahsız şoförleri var. Sırf babasını konuşturmak, başkalarına iftira attırabilmek için tutulan hasta çocuklar var. Evladıyla tehdit edilen anneler, yaşlı annesiyle tahdit edilen evlatlar var. Tensiple 102 kişinin tutuklu olduğu davada 9 ay sonra tensiple 102'sinin de tutukluluğuna devam et demek, ben düşman hukuku uyguluyorum demek. Ben bunları insan değil düşman görüyorum demek. Benim vicdanım yok, benim gözüm döndü demek. Buradan sarayın yargı kolları başkanına da ona bu talimatları verenlere de söylüyorum ki; sen her şeyi göze aldıysan ben de her şeyi göze aldım. Hodri meydan. Sanıyorlar ki susacağız. Sanıyorlar ki pısacağız, geri çekileceğiz. Ben açıkça söylüyorum. Hiçbirimiz bir adım geri atmayız. Bir kelime eksik konuşmayız. 1 santim eğilmeyiz. Çünkü biliriz ki eğer biz bir kelime eksik konuşursak bu milleti ebediyen susturacaklar. Biz bir adım geriye atarsak bu milleti 100 yıl geri götürecekler ve biz 1 santim eğilirsek bu milleti diz çöktürecekler. Bu millete diz çöktürtmeyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 100 yıl önce yaptığı gibi kuşatmayı kıracağız. İşgali püskürteceğiz. Bu millet için biz kazanacağız. Biz kazanacağız, biz kazanacağız.

'DOLMAZ DENEN MEYDANI DOLDURDUM'

269 gündür arkadaşlarımız tutuklu ailelerine zulmediliyor. Kayseri elbette her kanalı izleyen var ama TRT'de izliyor. A Haber'de izliyor. TGRT'de izliyor, yandaş kanalları da izliyor. Neredeyse 9 aydır. Ne gördünüz Kayseri, ne gördü televizyonlarda? 560 milyar yolsuzluk dediler. 560.000 lirasını, 560 lirasını ispatlayamadılar. 1200 cep telefonu dediler. Bunları İBB aldı, CHP'lilere dayıttı dediler. İddianameye bile koyamadılar. Yalan olduğunu itiraf ettiler. Parkenin altından 2 milyon euro çıktı dediler. İddianamede yok. E bazen yalan atılır dediler. Arkadaşlarımızın adını vererek gizli toplantılar var. Video kayıtları var. Çanta çanta paralar var dediler. Videoda yalan çıktı, haber de yalan çıktı. Çantalarda para taşıdı dediler. İddianamede o çantalardan çember çıktı. Ekrem İmamoğlu'nun lüks arabaları dediler. MHP'li başka bir milletvekilinin çıktı. Yaz boyunca bu kadar yalandan hiçbiri ispatlanmıyorsa soruyorum Kayseri'ye bu kul hakkı değil de nedir? Bu kadar iftira sadece Cumhurbaşkanı'nın adaylığına engel olmak içinse bu kul hakkı yemek değil de nedir? Sadece bir seçim için bu kadar haksızlık, bu kadar iftira yapılır mı? Ama buradan bir kez daha söylüyorum. Tayyip Erdoğan ne demişti bundan 270 gün önce. liraya ihtiyaç var. Bir ay sonra insan içine çıkamayacaklar. Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar. Kendi ailelerinin bile gözüne bakamayacaklar demişti. İşte buradayım. Kayseri'deyim. Dolmaz denen meydanı doldurdum. İnsan içindeyim, Kayseri'nin bağırındayım. Bakıyorum Kayserilerin yüzüne. Birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Ve diyorum ki Tayyip Erdoğan, ben senin gözünün içine bakarak söylüyorum. Ve diyorum ki biz arkadaşlarımıza, Cumhurbaşkanı adayımıza, Ekrem başkanımıza güveniyoruz. Eğer sen de savcına güveniyorsan canlı yayına gelin. Duruşmaları canlı verin. İftirayı da görelim. Cevabını da millet duysun. Hodri meydan! Sayın Bahçeli'nin kabul ettiği canlı yayına münasip olur diyen Erdoğan'a sesleniyorum. Ne oldu ahtapot dedin kafası koptu. Ahtapot dedin kolları boştu. Ne oldu? Dedin ki her türlü kanıt hazır hepsinin içi boştu. Şimdi buradan İddianameden memnun olmayan Erdoğan'a söylüyorum. Ya o ahtapotlar çetesini dağıtacaksın ya da bu millet hesabını sandıkta sorunca şaşırmayacaksın."

,




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3