Tarih: 03.11.2025 12:08

'Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacağız'

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) 41'inci toplantısında konuştu. "Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır." diyen Erdoğan, "Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler, kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda, Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz. Anavatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız." ifadelerini kullandı.

12386067.jpg

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"SURİYELİ MUHACİRLERE ENSAR BİLİNCİYLE EV SAHİPLİĞİ YAPTIK"

"İSEDAK Bakanlar Toplantısının 41'incisi vesilesiyle üç kıtanın güzel kalbi İstanbul'umuzda misafir bahtiyarlığını yaşıyorum. Toplantı kapsamındaki istişarelerin ve alacağımız kararların ülkelerimiz ve İslam dünyası ile tüm insanlık için insanların hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Son toplantımızdan bu yana Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyada tarihi gelişmelere şahitlik ettik. İSEDAK Başkanı sıfatıyla biliyorsunuz, yıllarca bu kürsüden sizlere Suriye halkının çektiği çilelerden bahsettim. Yaklaşık 14 yıl boyunca Suriyeli kardeşlerimiz çok ağır bedeller ödediler. Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında 1 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz can verdi. 3,6 milyonu Türkiye'ye olmak üzere milyonlarcası başka ülkelere göç etmek, hicret etmek zorunda kaldı. Bu süreçte Suriyeli muhacirlere ensar bilinciyle ev sahipliği yaptık. Kardeşlik ve komşuluk görevimizi en güzel şekilde yerine getirmeye gayret ettik.

"SURİYE'NİN AYAĞA KALKMASI TEMEL ÖNCELİĞİMİZ"

Allah'a hamdolsun, sonunda zafere ulaşan Suriyeli mazlumlar oldu. 14 yıl boyunca Suriye'yi kan gölüne çeviren mezalim, 8 Aralık Devrimi ile birlikte nihayet sona erdi ve Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Şara'nın dirayetli liderliğinde yeniden toparlanma sürecine girdi. Türkiye olarak ulaştırmadan eğitime, güvenlikten ticarete, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar Suriye halkına destek vermeye devam ediyoruz. Suriye'de ekonomik kalkınmanın önünde ciddi engel oluşturan yaptırımlar, bizim de gayretlerimizle hamdolsun peyderpey kalkıyor. Gelinen aşamada artık özel sektörün de yatırımlarını Suriye sahasına yönlendirmesini teşvik ediyoruz. Komşumuz Suriye'nin yeniden ayağa kalkması, bir an önce eski günlerine kavuşması temel önceliğimizdir. Bu doğrultuda İSEDAK çatısı altında bugün Suriye'ye özel bir destek programını da başlatıyoruz. Beşeri ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesine katkı yapacak bu programla eğitim, uzman değişimi, ihtiyaç analizi ve fizibilite çalışmaları gibi alanlarda Suriye'ye proje destekleri sunacağız.

"KURGULANAN EMPERYALİST OYUNDA, KIBRIS ADASI'NI DA MENÜYE EKLEMEK İSTİYORLAR"

Bugün ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden gelen kardeşlerimiz de aramızda. Kendilerine de tüm kalbimle hoş geldiniz diyorum. Kıbrıs Türk halkı, İslam dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır. Özellikle bu kimliklerinden dolayı on yıllardır haksız, hukuksuz ve acımasız bir izolasyona tabi tutuldular. Ama buna rağmen Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz baskılara boyun eğmediler, kendi vatanlarında onurluca yaşama iradesinden vazgeçmediler. Bölgemizde kurgulanan yeni emperyalist oyunda, Kıbrıs Adası'nın da menüye eklenmek istendiğine dair güçlü sinyaller alıyoruz. Anavatan ve garantör ülke olarak biz de Kıbrıs Türk halkını asla yalnız bırakmayacak, haklı davalarında daima yanlarında olacağız.

"GAZZE'DE HÂLÂ ULAŞILAMAYAN ŞEHİT CENAZELERİ VAR"

Kıymetli kardeşlerim, İslam dünyası olarak vicdan ve dirayetimizin, basiret ve metanetimizin sınandığı çok zorlu bir dönemi tecrübe ediyoruz. Bu dönemde birbirimize daha sıkı kenetlenmemiz, hepimizi ilgilendiren sorunların üzerine kararlılıkla ve sağduyuyla gitmemiz gerekiyor. Biliyorsunuz, Gazze geçtiğimiz iki yıl boyunca son asrın en vahşi, en barbar soykırımlarından birine sahne oldu. Çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 binden fazla Filistinli, İsrail işgal güçlerinin katliamına uğradı. 170 bin kardeşimiz yaralandı. Dev bir enkaz yığınına dönüşen Gazze'de hâlâ ulaşılamayan şehit cenazeleri var.

On milyarlarca doları bulan büyük bir yıkım söz konusu. Enkazlar kaldırılsa bile, anne babaları gözlerinin önünde öldürülen masum çocukların yaşadığı travmanın izleri belki de hiçbir zaman silinmeyecek. Uluslararası kuruluşların kayıtsızlığının Gazzelilerin kalbinde açtığı yaralar da belki hiçbir zaman tam manasıyla iyileşmeyecek. Bu gaddarlık ve soykırım hiçbir zaman unutulmayacak. Türkiye, İsrail saldırılarının başladığı ilk günden itibaren bu soykırıma en güçlü tepkiyi veren ülkelerden birisi olmuştur. 102 bin tonun üzerindeki insani yardımlarımızla, uluslararası platformlardaki girişimlerimizle, beynelmilel hukuk zemininde attığımız adımlarla zalimlerin karşısına dikildik. Kalıcı ateşkesin temini ve adil bir barışın sağlanması yolunda büyük çaba sarf ettik.

TRUMP'A ATEŞKES TEŞEKKÜRÜ

İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Ligi, Gazze Temas Grubu ve uluslararası toplumun vicdan sahibi üyeleri ile birlikte, Gazze'deki kardeşlerimizin uğradığı bu mezalimi uluslararası toplumun gündeminde tuttuk. Bu çabalarımızın olumlu neticelerini de hamdolsun almaya başladık. Bizim de katkı sağladığımız, Mısır'ın ev sahipliğindeki Hamas–İsrail görüşmeleri ateşkesle sonuçlandı. Katar ve Mısır başta olmak üzere sürece destek veren bölge ülkelerinin tamamına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Bu örnek dayanışmayı, önümüzdeki dönemde çok daha güçlü bir şekilde, kararlılıkla sürdüreceğimize inanıyorum. Aynı şekilde, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Trump'a da ateşkesin tesisinde ortaya koyduğu iradeden ötürü tekrar teşekkürlerimi iletiyorum.

"İSRAİL SALDIRILARINA DEVAM EDİYOR"

Hamas'ın anlaşmaya riayet noktasında oldukça kararlı olduğu görülüyor. Ancak İsrail'in bu konudaki sicilinin çok kötü olduğunu hepimiz biliyoruz. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınıp gizlenerek, ateşkes anlaşmasından bu yana 200'ün üzerinde masumu katleden, işgal ve saldırılarına ara vermeyen bir yönetimle karşı karşıyayız. Şurası bir gerçek ki yalnızca sivilleri değil, barışa giden yolu da hedef alan bu saldırılar, İsrail–Filistin meselesine adil ve kalıcı bir çözüm bulma arayışının önüne asla geçemeyecektir.

Geldiğimiz noktada Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmamız ve akabinde yeniden imar çalışmalarına başlamamız gerekiyor. İsrail hükümeti bunu da engellemek için elinden geleni yapıyor. Arap Ligi ile İslam İşbirliği Teşkilatı tarafından hazırlanan yeniden imar planının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bilhassa teşkilat ve İSEDAK'ın Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılmasında öncü bir rol oynaması elzemdir.

Ne Batı Şeria'nın ilhakına, ne Kudüs'ün statüsünün değiştirilmesine, ne de ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine zarar verme teşebbüslerine müsaade edemeyiz. 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan; bağımsız, egemen ve coğrafî bütünlüğe sahip Filistin devleti kurulana kadar mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3