Tarih: 28.12.2025 12:34

Marmara için 7 ve üzeri deprem kaçınılmaz

Facebook Twitter Linked-in

Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Bölgesi'nde büyük bir depremin bilimsel olarak kaçınılmaz olduğunu ve kırılmamış fayların ciddi tehlike oluşturduğunu söyledi. Tüysüz'e göre İstanbul'daki yoğun yapılaşma ve nüfusu artıran projeler, olası bir afette yıkımı ve müdahale zorluklarını daha da büyütecek.

Uluslararası bilimsel çalışmalarda da Marmara için yüksek deprem riskinin açıkça vurgulandığını hatırlatan Tüysüz, geçmişte büyük depremlerin meydana geldiği bölgelerde benzer büyüklükte sarsıntıların tekrar etmesinin bilimsel olarak beklenen bir durum olduğunu dile getirdi. İzmit Körfezi çıkışından Adalar açıklarına ve Büyükçekmece'ye uzanan fay hattının henüz kırılmadığını belirten Tüysüz, bu bölümün kırılması hâlinde ciddi sonuçlar doğuracak bir deprem üretmesinin öngörüldüğünü söyledi.

Depremin yalnızca büyüklüğünün değil, etkileyeceği nüfusun ve yapı yoğunluğunun da belirleyici olduğuna işaret eden Tüysüz, İstanbul'daki aşırı yoğunlaşmanın riski katladığını vurguladı.

"BİR BİNA YIKILDIĞINDA O SOKAĞA GİRİLEMEZ"

Nefes'te yer alan habere göre, İstanbul'daki kentsel dönüşüm uygulamalarını eleştiren Tüysüz, mevcut şehirleşme anlayışının ciddi sorunlar barındırdığını söyledi. Esenler, Bakırköy ve Bahçelievler gibi ilçeleri örnek gösteren Tüysüz, "Depremde bir bina yıkıldığında, o sokağa bir daha girmeniz mümkün olmaz" dedi. Gebze'de çöken bir binayı hatırlatan Tüysüz, çevre illerden gelen yardımlara rağmen enkazın günlerce kaldırılamadığını ifade etti.

Olası bir Marmara depreminde yaklaşık 80 bin binanın yıkılabileceğine dair tahminleri paylaşan Tüysüz, böyle bir tabloda İstanbul'un adeta kilitleneceğini belirtti. Kentsel dönüşümün yalnızca bina yenilemekten ibaret görülmemesi gerektiğini vurgulayan Tüysüz, "Asıl amaç çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak olmalı. Sokaklar açılmalı, yeşil alanlar artırılmalı ve nüfus yoğunluğu azaltılmalı" diye konuştu.

Yüksek katlı yapıların nüfusu daha da artırdığına dikkat çeken Tüysüz, bugüne kadar yapılanların gerçek anlamda bir kentsel dönüşüm değil, yalnızca "binasal dönüşüm" olduğunu söyledi. "Kenti sadeleştirmek yerine daha da dolduruyoruz" ifadesini kullandı.

"YENİ PROJELER RİSKİ BÜYÜTÜYOR"

İstanbul'da yeni yerleşim alanlarının açılmasına da sert tepki gösteren Tüysüz, Kanal İstanbul projesini örnek vererek bu tür adımların tehlikeyi artırdığını söyledi. Kanal İstanbul'un hayata geçirilmesi hâlinde kente en az 1 milyon kişinin daha ekleneceğini belirten Tüysüz, "Zaten risk altındaki bir nüfusun üzerine bir milyon kişi daha eklemek, insanları bile isteye afete doğru sürüklemek demektir" dedi.

Deprem hazırlığının yalnızca bina yenilemekle sınırlı kalamayacağını vurgulayan Tüysüz, eğitim, denetim ve afet yönetimi planlarının da hayati önemde olduğunu söyledi. Depremin ne zaman olacağına dair kesin bir tarih verilemeyeceğini belirten Tüysüz, "Marmara'da deprem şimdi olsa bile şaşırtıcı olmaz. Risk her an devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3