Türkiye’de ilk kez 13 uzmanlık derneği ve 1 hasta derneği, toplum sağlığını doğrudan etkileyen kritik kronik hastalıklarda tedaviye uyum oranının artırılması için ortak bir çatı altında buluştu. Bir vakıf tarafından yönetilen Servier Grubu’nun iştiraki olan Servier Türkiye’nin koşulsuz katkılarıyla hayata geçirilen “Türkiye 2030’da %50” projesi, hastaların tedaviye uyumunu artırarak hastalık kontrol oranlarını 2030 yılına kadar en az %50’ye yükseltmeyi amaçlıyor.
14 Dernekten Ortak Uyarı: Veriler Acil Eylem Gerekliliğini Gösteriyor!
Proje kapsamında yer alan 14 dernek arasında; Ateroskleroz Derneği, Avrasya Kalp Yetersizliği Derneği, Dahiliye Uzmanları Derneği, İç Hastalıkları Uzmanlık Eğitim Araştırma Derneği, Kalp Damar Hastalıklarıyla Mücadele ve Farkındalık Derneği, Kardiyovasküler Akademi Derneği, Klinik Endokrinoloji ve Diyabet Derneği, Metabolik Sendrom Derneği, Türk Diyabet Cemiyeti, Türk Girişimsel Kardiyoloji Vakfı, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türkiye Diyabet Vakfı Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği yer alıyor.

Dernek uzmanları, açıkladıkları ortak deklarasyonda şu mesajı vurguladı:
“Bizler, Türkiye genelinde farklı uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren 14 dernek olarak, ülkemizde başta hipertansiyon ve tip 2 diyabet olmak üzere kronik hastalıklarla mücadele eden bireylerin yaşam kalitesini artırmak, komplikasyon risklerini azaltmak ve toplum sağlığını geliştirmek amacıyla ortak bir irade ile hareket etmeye karar verdik.
Ülkemizin gelecek nesillerinin sağlıklı ve refah içinde olabilmesi, sağlık sistemi üzerinde yaratılan yükün azaltılabilmesi için tüm sağlık meslek mensuplarının konu hakkında bilgilendirilmesi, ilgili kamu kurumları da dahil olmak üzere tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının özellikle hipertansiyon, diyabet ve diğer kardiyovasküler hastalıklar, bu hastalıkların temelleri ve tedavi yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi bir zorunluluktur.”
Türkiye’de Kronik Hastalık Kontrolü Alarm Veriyor!
Bilimsel araştırmalar, Türkiye’de hipertansiyon ve diyabet yönetiminin hedeflenen kontrol seviyelerinin oldukça gerisinde olduğunu gösteriyor:
Bu veriler, hastaların tedaviye erişim imkânı olmasına rağmen kontrolün sağlanamadığını, bunun da komplikasyon oranlarını yükselttiğini açıkça göstermektedir.
Ölüm Oranları %21 Azaltılabilir!
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kronik hastalıklarda tedaviye uyum, sağlık sonuçlarını belirleyen en kritik faktörlerden biridir. “Tedaviye Uyum”: Hastaların doktorları tarafından önerilen yaşam tarzı değişikliklerine uyması ve reçete edilen ilaçları önerildiği şekilde kullanması olarak tanımlanmaktadır.
Yapılan global çalışmalar:
Bu sonuçlar, tedaviye uyumun yalnızca bireysel sağlıkla sınırlı kalmadığını; ülke ekonomisi, sağlık harcamaları ve iş gücü üretkenliği açısından da milli bir önem taşıdığını ortaya koymaktadır.
Türkiye’deki düşük uyum oranının sağlık sistemi üzerindeki yükü artırdığını belirten uzmanlara göre;
*Türkiye’de hipertansiyon tedavisine başlayan hastaların %50’si ilk yıl içinde tedaviyi bırakıyor. (7)
*Tedaviye uyumsuzluk, diyabet komplikasyonlarını tetikliyor. (8)
*Uyum azaldıkça hastaneye yatışlar %20’ye kadar artış gösteriyor. (9)
Bu tablo hem toplum sağlığını hem de sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit eden bir yük oluşturmaktadır.
“Türkiye 2030’da %50” Projesi Bu Kritik Tabloyu Değiştirmek İçin Yola Çıktı
14 derneğin oluşturduğu ortak irade doğrultusunda proje dört ana alanda ilerleyecek.
1.Hekim Eğitimleri ve Rehberlik Programları
2. Hastalarda Tedaviye Uyumun Artırılması
3. Toplumsal Farkındalık Kampanyaları
4. Sağlık Sisteminde Optimizasyon
Projenin Toplum Sağlığına ve Ekonomiye Katkısı
Yapılan bilimsel araştırmalar ve OECD analizleri ışığında değerlendirildiğinde, ‘Türkiye 2030’da %50’ projesinin başarılı olması durumunda şu katkılar sağlanacaktır: