İsviçre Bankası UBS’nin yayımladığı 2025 Küresel Servet Raporu, dünya genelinde bireysel servetin 2024 yılı içindeki seyrini ortaya koydu. Raporda öne çıkan veriler, Türkiye’nin görünürde servet artışı yaşamasına rağmen, reel anlamda servet kaybında başı çektiğini gösteriyor. Türkiye, enflasyona göre düzeltilmiş verilere göre, 56 ülke arasında ortanca serveti en çok düşen ülke oldu.
2024 yılında Türkiye’de kişi başına düşen medyan servet, reel olarak yüzde 20,9 oranında azaldı. UBS verilerine göre bu oran, tüm ülkeler içinde en yüksek düşüş anlamına geliyor. Ortalama servet açısından bakıldığında da tablo farklı değil: Nominal olarak yüksek artış gösteren servet düzeyi, enflasyonun etkisiyle reel bazda yüzde 14,6’lık bir küçülmeye işaret ediyor.
Rapor, Türkiye’de görülen bu çelişkiyi şöyle özetliyor: “Bir ülkede servet nominal olarak artarken reel bazda ciddi düşüşler yaşanabilir. Türkiye bu konuda çarpıcı bir örnek teşkil ediyor.”
Raporda Türkiye’deki servetin büyük bölümünün finansal olmayan varlıklardan, özellikle gayrimenkulden oluştuğu vurgulanıyor. Finansal varlıkların toplam servet içindeki payı üçte birin altında kalırken, bireysel borçluluk oranı düşük seviyelerde seyrediyor. Ancak yüksek enflasyon, bu varlıkların satın alma gücünü eritiyor. Türkiye bu yapısıyla, servet büyüklüğü ile yaşam standardı arasında en keskin farkın yaşandığı ülkeler arasında yer alıyor.
Türkiye aynı zamanda 0,73'lük Gini katsayısıyla, servet eşitsizliğinde de dünyada ilk 10 ülke arasında yer alıyor. Bu oran, servetin büyük bölümünün toplumun küçük bir kesiminde toplandığını gösteriyor.
Bu eşitsiz tabloya rağmen Türkiye’deki dolar milyoneri sayısında dikkat çekici bir artış yaşandı. 2024 yılı boyunca dolar bazında serveti 1 milyonun üzerinde olan birey sayısı yüzde 8,4 oranında artarak yaklaşık 7 bin kişi daha bu sınıfa katıldı. Bu oran, UBS raporuna göre, dünya genelinde en yüksek artış oranı anlamına geliyor.
2023–2024 Arasında Dolar Milyoneri Sayısındaki Değişim
Avrupa genelinde, Türkiye ile benzer bir servet kaybı yaşayan ülke neredeyse yok. Sadece Belçika, reel medyan servette yaklaşık yüzde 5,6’lık bir gerileme yaşadı. Öte yandan, Macaristan’da medyan servet yüzde 18,6, Litvanya’da yüzde 16,9, İsveç’te yüzde 15,3 ve İtalya’da yüzde 15 oranında arttı.
UBS bu farkı şöyle yorumluyor:
“Aynı coğrafyada yer alan ülkeler arasında bile servet gelişimi büyük farklılıklar gösterebiliyor. Bu farklar, enflasyon seviyesi, döviz kuru oynaklığı ve finansal sistemin derinliği gibi unsurlarla yakından ilişkili.”
Dünya genelinde toplam bireysel servet 2024’te yüzde 4,6 oranında arttı. Ancak bu büyümenin büyük kısmı Kuzey Amerika ve Doğu Avrupa kaynaklı oldu. ABD ve Kanada başta olmak üzere Kuzey Amerika ülkelerinde ortalama servet önemli ölçüde artarken, Batı Avrupa, Latin Amerika ve Okyanusya’da servet reel olarak azaldı.
Kuzey Amerika’daki finansal piyasa getirilerinin yüksekliği ve doların istikrarlı seyri, servet artışının başlıca nedenleri arasında yer aldı. Buna karşılık, yüksek enflasyonla mücadele eden ülkeler servet artışı yaşasa bile reel büyüme sağlayamadı.
UBS verileri, dünya genelinde servetin sadece artmadığını, aynı zamanda el değiştirdiğini de gösteriyor. Serveti 1 ila 5 milyon dolar arasında olan "gündelik milyonerler" küresel olarak 52 milyona ulaştı. Bu grup 2024 sonunda dünya servetinin yaklaşık 107 trilyon dolarını elinde bulunduruyor.
Raporda dikkat çekilen bir diğer unsur ise servetin ortanca bireyden ziyade üst gelir gruplarında yoğunlaşması. ABD, 5 yılda medyan servette yüzde 45’lik artış yaşarken, ortalama servette artış yüzde 9’da kaldı. Benzer şekilde Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık gibi ülkelerde de ortanca bireyin serveti hızlı artarken, üst gruplarda büyüme daha sınırlı kaldı.