CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri Cezaevi önünde yaptığı açıklamada hem tutuklu genç kadınlar hem de CHP’li belediye başkanlarına yönelik soruşturmalar hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Açıklamasında adalet sistemine yönelik sert eleştirilerde bulunan Özel, iktidarın yargı yoluyla siyasi baskı kurduğunu ifade etti.
Özel, 100. günde Saraçhane’de yapılan etkinliğin ardından tutuklanan genç kadınları Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiğini belirterek, “Her birisi 2007–2008 doğumlu. Pırıl pırıl kimi üniversite öğrencisi, kimi hazırlanıyor” dedi. Suçlamanın yalnızca 2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşü kanununa muhalefet olduğunu söyleyen Özel, sürecin siyasi bir mesaj taşıdığına dikkat çekti:
“Bu arkadaşlar diğer gençlere gözdağı olsun diye, diğer ailelere gözdağı olsun diye içeride tutuluyorlar. Bir gün yatarları yok.”
Gözaltına alınan bazı gençlerin ailesinin de AK Parti’ye oy verdiğini ifade eden Özel, genç kadınlardan birinin babasıyla yaşadığı diyalogu şöyle aktardı:
“Babası AK Partiliymiş. Diyor ki kızına ‘Çıkartabildin mi Ekrem İmamoğlu’nu?’ O da diyor ki ‘Çıkartamadım. Sizinkiler beni de içeri attı.’ diyor. Babası ne yapmış? Gözünü kaçırmış.”
Özel, tutuklamaların siyasi bir stratejinin parçası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Hepimiz bu koca, güçlü, kendince muktedir ama zıngır zıngır dizleri titreyen rejimin ne hale düştüğünü görsün. O rejim, Büşra’nın, Zeynep’in, Göksu’nun, Hatice’nin ve Irmak’ın gençliğinden çaldığı her günün hesabını sandıkta verecek.Sandıkta bunun hesabını hep birlikte bu millet soracak. Sen Bu kadar güç var. Bu kadar imkan var. Kendini bu kadar güçlü gösteriyorsun. Buradaki beş tane kadınla mı veya diğer diğer cezaevlerindeki gencecik çocuklarla mı hesaplaşıyorsun? Sen git Putin'le boğuş, Trump'la hesaplaş, sen Netanyahu'yla konuş, işte Özgür Özel kartıyla git onunla hesaplaş.”
Konuşmasının bir diğer bölümünde CHP’li belediye başkanları hakkında açılan davaların yargı yetkisinin dışına taşınmasını eleştiren Özel, sürecin hukuk dışı bir müdahale olduğunu ifade etti:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, Türkiye Cumhuriyet Başsavcısı değildir. Zeydan Karalar’ın dosyası Adana’da görülmelidir.”
Özel, söz konusu dosyalarda rüşvet isnadının çürütüldüğünü, resmi evraklarla ödemelerin düzenli şekilde yapıldığının ortaya konduğunu da belirtti.
Tutuklu CHP milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özel, milletvekillerine ilişkin soruşturmaların yasa gereği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı parlamenter büro tarafından yürütülmesi gerektiğini hatırlattı:
“Aykut Erdoğdu’yu alıp da İstanbul’da yargılamak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve parlamenterlerle ilgili büroya hakarettir. Yetki aşımıdır.”
Özgür Özel, geçtiğimiz haftalarda kamuoyuna açıkladıkları “İBB Borsası” başlıklı yolsuzluk iddialarıyla ilgili olarak Hakimler ve Savcılar Kurulu’na yeni bir başvuru yaptıklarını belirtti. Bu süreçte, iddiaların hedefindeki bazı kişilerin ailelerine gözdağı verilmek üzere gözaltı uygulandığını öne sürdü:
“Kişiye dediğim ifadeyi vermezsen senin oğlun ne yapacak Silivri'de dedi. Vermeyince ertesi gün oğlunu tutukladı.”
Özel’in açıklamalarında en dikkat çeken bölümlerden biri, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na yöneldi. İktidarın CHP’li belediye başkanlarına karşı yürüttüğü baskının yeni bir evreye geçtiğini savunan Özel, Özlem Çerçioğlu’nun “ya partimize katıl ya da tutuklan” biçiminde bir tercihle karşı karşıya bırakıldığını ifade etti:
“Özlem Çerçioğlu’na gidip şunu söylüyorlar: Aziz İhsan Aktaş’la çalışmışsın. Ya içeri atıl ya gel partime katıl. Olay bundan ibaret.”
Özel, aynı ihalelerde AK Partili belediyelere dokunulmazken, CHP’li belediye başkanlarına yönelik soruşturmaların sistematik şekilde sürdüğünü vurguladı, "“100 belediyeden 87’siyle AK Parti, 13’üyle ise biz çalışmışız. AK Partili belediyelere dokunulmazken, CHP’li olanlar sistematik biçimde hedef alınıyor.”dedi.
Aydın'da yürütülen bu sürecin, sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi ve psikolojik bir operasyon olduğunu vurgulayan Özel, ilçe başkanlarının da hedef alındığını söyledi:
“Efeler İlçe Başkanına ‘Attır kendini partiden, bahanem olsun’ dediler. Ben inat ettim, atmadım o namussuzu partiden. Sırf bahane vermemek için.”
Aydın’daki gelişmelerin Özlem Çerçioğlu’nun şahsında muhalefete yönelik bir sindirme çabası olduğunu belirten Özel, şunları ekledi:
“Ya partiye geleceksin ya içeri gireceksin. O da bunu tercih etti. Ya içeri tıkıl ya AK Parti’ye katıl formülüyle Özlem Çerçioğlu yarın AK Parti’ye ‘aydınlanacak’mış. Olmaz olsun öyle aydınlanma. Olmaz olsun AK Parti’nin kara düzeni.”
Silivri ziyaretinde Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına ilişkin açıklamalar da yapan Özel, “Bu aday benim ya da partinin adayı değil, 15 milyon 500 bin kişinin adayıdır” diyerek, olası bir yasaklama durumuna karşılık şunları kaydetti:
“Aday gösterme günü geldi. Diplomayı vermediler yamyamlar. Ne yapacaksın? Vermedi diplomayı yamyam. Ne yapacaksın?”
Özel, bu tür bir engelleme durumunda, tüm demokratların birlikte hareket edeceğini belirtti: “Bunları kim yeniyorsa onun arkasında hep beraber birleşeceğiz.”
Özgür Özel, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “tavsamış davalar” çıkışını olumlu karşıladığını söyledi. Özel’e göre, Bahçeli’nin Ekrem İmamoğlu hakkında yaptığı açıklamalar hukukun temel ilkeleriyle örtüşüyor:
“Sayın Bahçeli, Ekrem İmamoğlu suçsuz ilan edilsin demiyor. Yargılanmasın demiyor. Sadece bir an önce yargılansın bu davalardan. Türkiye kurtulsun diyor.”