İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2025 Turizm Haftası’nın açılışını Artİstanbul Feshane’de düzenlediği özel bir etkinlikle gerçekleştirdi. İstanbul’un kültürel mirasının, nitelikli büyüme stratejilerinin ve Sürdürülebilir Turizm vizyonunun ele alındığı bu özel günde Kültür ve Turizm dünyasının önemli isimleri bir araya geldiler.
Değerli dostum Deniz Dikkaya ve sektörümüzün diğer ileri gelenleriyle buluştuğum bu anlamlı etkinlik vesilesiyle tüm turizmci meslektaşlarımın Turizm Haftası’nı tekrar kutluyorum.
Program, açılış töreninin ardından, kentimizin tarihi ve kültürel zenginliklerini öne çıkaran bir dizi etkinlikle başladı. Düzenlenen panel ve konuşmalarda turizmin gelişimi ve sürdürülebilirliği, turizmin İstanbul’un kimliği ile kurduğu ilişki, kültür odaklı turizmin önemi, adil paylaşım, turizmde yerel halkın rolü gibi konular masaya yatırılırken, kentin turizm politikalarına dair kapsamlı değerlendirmeler dikkat çekti.
Turizm Haftası etkinlikleri, açılış programının ardından İstanbul’un çeşitli noktalarına yayıldı. Kültür AŞ’nin koordinasyonunda hazırlanan program hem İstanbullulara hem de kentin ziyaretçilerine İstanbul’un tarihi ve kültürel zenginliğini yakından tanıma fırsatı sunuyor.
FEST Travel Yönetim Kurulu ve TURSAV Başkanı, Kültür Turizmi öncüsü Faruk Pekin, yaptığı açılış konuşmasında İstanbul’un kimlikli bir turizm vizyonuna ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, “İstanbul sadece bir manzara şehri değildir; geçmişi, kültürü ve yaşayan hafızasıyla bir bütündür. Biz bu hafızayı koruyarak turizmi geliştirmek zorundayız,” dedi. Pekin, Kültür Turizminin nitelikli ve kalıcı bir turist porfili yarattığı belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özer, “Şehrin tarihi kimliğini korumak turizmin sürdürülebilirliği için esastır. Bu dengeyi sağlamak hem kültürel mirasın korunması hem de turizmin gelişimi açısından önemlidir,” diyerek, turizmin gelişimi için İstanbul’un tarihi dokusunun korunmasının şart olduğunu dile getirdi.
İBB Kültür AŞ Müdürü Hüseyin Gazi Coşan, konuşmasında turizmin kültürel mirasa zarar vermeden şekillendirilmesi gerektiğini belirterek, “Ticarileşmiş bir kültür anlayışı yerine, halkın belleği ile barışık bir kültür anlayışına ihtiyacımız var,” dedi.
İstanbul Rehberler Odası Başkanı, profesyonel turist rehberi ve yazar Selçuk Eracun konuşmasında, “İstanbul’un her köşesi tarihi ve kültürel değerlerle dolu. Bu mirası koruyarak ve tanıtarak turizmi daha sürdürülebilir kılabiliriz,” diyerek, İstanbul’un kültürel mirasının önemini vurguladı.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer ise gastronominin önemine dikkat çekti ve “İstanbul’un zengin mutfağı, dünya çapında bir çekim merkezi olabilir. Bu alana yapılacak yatırımlar şehrin turizm gelirini artıracaktır,” şeklinde konuştu.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) başkanı Müberra Eresin, İstanbul’un uluslararası alanda tanıtımının önemine vurgu yaparak, “İstanbul turizmde henüz hak ettiği yerde değil. Şehrimizi Paris, Londra gibi marka şehirler haline sokmalıyız,” dedi. Ayrıca, otellerde imar revizyonunun devreye sokulmasının gerekliliğinden ve Toplantı Endüstrisi turizminin (MICE) canlandırılmasının öneminden söz etti.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürel Çetin ise konuşmasında sürdürülebilirliği ve yerel halkla uyumlu turizm politikalarını ele aldı. “Turizmi tasarlarken sadece ziyaretçinin değil, ev sahibi toplulukların da ihtiyaçlarını önemsemeliyiz. Katılımcı, adil ve kapsayıcı bir model artık mümkün,” diyerek, sosyal faydayı da gözeten bir turizm anlayışının altını çizdi.
2025 Turizm Haftası açılışı, İstanbul’un, sadece turizm gelirine odaklanmayıp kimliğine, kültürüne ve tarihine sahip çıkan bir anlayışla geleceğe yürümesi gerektiğinin bir kez daha altını çizerken İBB’nin düzenlendiği bu günde gözlerimiz sayın Başkan’ımızı aradı. Onun en kısa zamanda aramıza döneceğinden emin olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirirken İstanbul ve ülkemiz için elimizden geleni yapmanın onuruyla yaşıyoruz.
Dümende ve başaltlarında insanları vardı ki
bunlar
uzun eğri burunlu
ve konuşmayı şehvetle seven insanlardı ki
sırtı lâcivert hamsilerin ve mısır ekmeğinin
zaferi için
hiç kimseden hiçbir şey beklemeksizin
bir şarkı söyler gibi ölebilirdiler.
Nazım ustanın bu dizelerinde anlattığı gibi bir yiğit bundan yedi yıl önce İstanbul Belediye’sini 13 bin oy farkıyla kazandı. Ama iktidar bu sonucu kabul etmedi, seçimlerin tekrarlanmasını istedi. İkinci kez yarıştılar. Bu defa bir milyon farkla yendi iktidarı. Aradan beş sene geçti ve İstanbul’u bir kez daha aldı bu yiğit Karadeniz uşağı. İstanbul’u kaybedersek Türkiye’yi kaybederiz, diyenleri bir korku ve telaş sardı ve sandıkta yenemediği yiğidi mahkemede yenme planları yapmaya başladılar.
Bizler gücümüzü, bu toprakların en büyük devrimcisi olan Gazi Mustafa Kemal’in bir çift mavi gözünden alıyoruz. Bizler susmayanlarız, bizler eğilmeyen başlarız. Biz isyanı Şeyh Bedrettin’den öğrendik. Kula kulluk etmemeyi Pir Sultan’dan, Bir olmayı Hacı Bektaş-ı Veli’den, aşkı Yunus Emre’den, sevdalanmayı Nazım Hikmet’ten öğrendik. Vatan demeyi Namık Kemal’den, “korkma!” demeyi Mehmet Akif’ten öğrendik. Bizler gönlündeki sevgiyi, kardeşlik duygusunu paylaşanlarla, tohumu çiçeğe dönüştürmek isteyenlerle bir araya geliyoruz.
“Yoksulluğu bitirmek için işgücü sağlamamız lazım.”
Bu söz yalnızca bir tespit değil, aynı zamanda bir yol haritasıdır. Özellikle turizm gibi çok yönlü ve güçlü bir sektörde, işgücü ihtiyacını karşılamak hem ülke ekonomisine hem de sosyal refaha doğrudan katkı sağlayacaktır. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında beş yıldızlı oteller açılıyor, yeni destinasyonlar keşfediliyor, milyonlarca turist ülkemizi ziyaret ediyor.
Ancak içeride çok kritik bir eksiklik var: Nitelikli garson, komi, aşçı yardımcısı gibi temel pozisyonlarda ciddi bir açık bulunuyor. Bu açık yalnızca hizmet kalitesini değil, aynı zamanda istihdam oranlarını da doğrudan etkiliyor.
CHP İstanbul Turizm Komisyonu olarak bizler, turizm sektörünü yalnızca ekonomik bir araç değil, aynı zamanda sosyal kalkınma için bir kaldıraç olarak görüyoruz.
Turizm sadece ülkeye döviz kazandırmaz; bir gencin hayatını değiştirir, bir ailenin yoksulluktan kurtulmasına vesile olur, bir kadının ekonomik bağımsızlığına kavuşmasını sağlar. Artık çözüm üretme, emekle ve vizyonla Türkiye’yi yeniden ayağa kaldırma zamanı.
Biz hazırız. Turizmle kalkınan, adil bölüşen bir Türkiye hayal değil.
Dağlarda tek
tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu mavzerinin yanında.
Şayak Kalpaklı Adam inanmıştı. Biz de inanıyoruz.
EKREM İMAMOĞLU SENİ ÖZLÜYORUZ!
Murat Tüzel
CHP İstanbul İl Başkanlığı Turizm ve Kültürden sorumlu Komisyon Başkanı
Çarşamba
18.3 °
Perşembe
18.9 °
Cuma
17.2 °