Abdullah Güler hadsizlik etmiş

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde bulunan cezaevine gerçekleştirdiği ziyaretin ardından önemli açıklamalarda bulundu. Özel, burada tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde görev yapan bazı isimlerle de görüştü. Ziyareti sırasında kendisine CHP’li belediye başkanları ve il yöneticileri eşlik etti.

“BÜTÜN GENEL BAŞKANLARIN HUKUKLARI BİRBİRİNE EMANETTİR”

Özgür Özel, cezaevi çıkışında yaptığı açıklamada, “Bugün cezaevinde 8,5 yıldır burada olan o dönemki HDP’nin Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı ziyaret ettim. Bir partinin Genel Başkanı’nın bir diğer siyasi partinin Genel Başkanı tarafından cezaevinde ziyaret edilmesi kadar ayıplı bir durum yok” dedi. Farklı partilerin farklı görüşleri temsil ettiğini belirten Özel, “Ama bütün Genel Başkanların hukukları birbirine emanettir” ifadesini kullandı.

“SENİ BAŞKAN YAPTIRMAYACAĞIZ DEDİ DİYE BAŞINA GELMEYEN KALMADI”

Özel, açıklamasında Selahattin Demirtaş’ın sözlerine de atıf yaparak, “Selahattin Demirtaş ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dedi diye başına gelmeyen kalmadı. Ama şimdi farklı bir sürecin içindeyiz ve Sayın Figen Yüksekdağ da Sayın Selahattin Demirtaş da ümit ediyorum çok uzamayan vadelerde özgürlüklerine, ailelerine kavuşur; siyasi hayattaki yerlerini yeniden alırlar” dedi.

“İMAMOĞLU’NU İÇERİ ATMAK DARBE GİRİŞİMİDİR”

Ziyareti kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, eski Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın ve İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek ile de görüşen Özel, bu isimlerin maruz kaldığı süreçlere dair detaylar paylaştı. Fatih Keleş’in oğlunun tehdit aracı haline getirildiğini savunan Özel, “Yani işkence olsa memlekette onu da yapacaklar Fatih Keleş’e” dedi ve Keleş’in “iftira atmaya zorlandığını” öne sürdü. Ekrem İmamoğlu hakkında ise, “Erdoğan’ı dört kez üst üste yenmiş, beşincide de yeneceği belli olan Erdoğan’ın korktuğu Ekrem İmamoğlu içeriye atıldı” ifadelerini kullandı.

“KOMİSYONUN NASIL ÇALIŞACAĞINA KOMİSYON KARAR VERİR”

Özel, TBMM’de kurulması planlanan “süreç komisyonu”nun basına kapalı olacağı yönündeki AK Parti Grup Başkanvekili Abdullah Güler’in açıklamasına sert yanıt verdi. “Abdullah Güler’e kötü bir şey demek istemem. Grup Başkanıdır, birlikte görev yaptık. Ama hadsizlik etmiş” diyen Özel, “Komisyonun nasıl çalışacağına komisyon karar verecek” dedi.

Özel, şu ifadeleri kullandı:

AK Parti 21 kişisini yollar, o kişilere ‘İlla kapalı oturum isteyin, basına kapalı olsun’ diye konuşurlarsa konuşsunlar. Orada tartışılacak. İşte nitelikli çoğunluk, yanlış hesaplar yapıyorlar. İYİ Parti katılmayınca 47’ye falan düşmüyor arkadaşlar. 48’e düşmüyor. Çünkü üye tam sayısının salt çoğunluğu, üye tam sayısının nitelikli çoğunluğu olur. Komisyon kurulduğu an bildirilen rakam üzerinden hesaplar yapılır. O eksikliği de giderelim. Bazı arkadaşlar kendi niteliklerini tartışmışlar attıkları tweette. Diğer taraftan şu kadarını söyleyeyim. Komisyonun nasıl çalışacağına komisyon karar verecek. Bunu böyle konuştuk. Meclis Başkanı’nın yapmadığını Abdullah Güler yapıyor. Hadsizlik yapıyor. Daha ilk günden komisyon üstüne tahakküm kurmaya çalışıyor.

İkincisi tut ki bu komisyon karar verildi ve kapalı çalışıyor. Değil mi? Basın yok. O zaman ‘İyi ki CHP girmiş’ diyecek misiniz arkadaşlar? Dünün endişelilerine söylüyorum. O komisyonda ne olup ne bittiğini, o komisyonda gerekli yerde müdahaleyi, gerekli yerde hep ne diyorduk, şeffaflığa vurgu yapıyoruz değil mi? İyi niyetle çalışsın, şeffaf çalışsın, kimseden bir şey gizlemesin. Şehit ailelerini, gazileri üzmesin. Terörden zarar gören herkesi dinlesin, sivil topluma açık olsun. Bak Abdullah Güler’e kalsa kapılarını kapatıyor komisyonun. İyi ki CHP var ki bugün bu cevabı veriyoruz. Yarın da komisyonda basının bilgilendirilmesi konusunda en doğru yöntemi… Elbette böyle hassas olan bir komisyon. Örneğin MİT Başkanı gelecek sunum yapacak. Kapatacak tabii kapıları. Biz ‘Bu kapıyı açın’ da demeyiz, MİT’ten duyduğumuz hiçbir şeyi de dışarıda gidip söylemeyiz. Ama bu komisyon basına kapalı çalışacak, ona komisyon karar verecek. Komisyonun vermediği bir kararı AK Parti’nin Grup Başkanı veremez."

“AYM KARARINDAN MEMNUNİYET DUYUYORUM”

Anayasa Mahkemesi’nin Tayfun Kahraman hakkında verdiği hak ihlali kararını da değerlendiren Özel, “Tayfun benim üyemden öte kardeşim. Yani evladı, evladım. Bu kararın verilmiş olması doğru bir karardır” dedi. Yerel mahkemeden de AYM kararının gereğinin yerine getirilmesini beklediğini vurguladı.

Özel, argı süreçlerinin TBMM’de kurulacak komisyona taşınıp taşınmayacağı yönündeki soruya çarpıcı ifadelerle yanıt verdi. Komisyonun temel görevinin "demokratikleşme" olduğunu vurgulayan Özel, “Demokratik bir ülkede olmaması gereken her şey orada masaya taşınacak” dedi.

"KOMİSYONUN GÖREVİ DEMOKRATİKLEŞMEDİR"

Özel, Türkiye’de yargının giderek siyaseti yönlendirme aracına dönüştüğünü belirterek, bu durumun yalnızca muhalefeti değil, iktidar partilerinin yöneticilerini de tehdit ettiğini söyledi. “Bugün Türkiye’de sivil siyaset yargı eliyle dizayn edilmeye çalışılıyor. Ve bu aslında AK Parti ve MHP’deki siyasetçileri de tehdit ediyor” diyen Özel, hukuksuzlukların bir gün herkesi hedef alabileceği uyarısında bulundu.

Özel, geçmişte yaşanan hak ihlallerine dikkat çekerken, iktidar değişse dahi CHP’nin intikamcı bir yaklaşım benimsemeyeceğini şu sözlerle ifade etti:

“Yarın iktidar değişti. Bu açtıkları yoldan yapmayacağız da biz yürümeye karar verdik. Bir tane savcı yolluyorsun oraya, hem de aslında fevkalade CHP’li birini başsavcı diye yolluyorsun. AK Partili bütün belediye başkanlarını toplarım… Her bir AK Partili belediye başkanının da haysiyetiyle oynarım, utanmasam. Yapmayız da dönerim evlatlarıyla, çocuklarıyla tehdit ederim.”

Özel, siyasi baskı ve kumpasların ülke demokrasisine zarar verdiğini belirterek, bu yöntemlerin bir gün faillerine döneceğini söyledi:

“Her topun bir geriye dönüşü var. Allah’tan biz intikam fikrinin insanları değiliz. Demokrasi fikrinin, adalet fikrinin insanlarıyız. Bakın bir gözü dönmüşe denk gelecekler, bu yaptıkları zulüm ilk seçimden sonra kendilerine dönecek.”