Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 8 Temmuz'da hakkında bir kez daha hak ihlali kararı verdiği eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile ilgili sıcak bir gelişme yaşandı.
AİHM ikinci dairesi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" buldu ve Demirtaş hakkında hak ihlali olduğuna hükmetti.
Bu kararla; 9 yıldır cezaevinde bulunan Demirtaş'ın tahliye edilme ihtimali yeniden gündeme geldi.
DEM PARTİ'DEN AÇIKLAMA GELDİ
DEM Parti'nin sosyal medya hesabından konuya ilişkin olarak açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı da dikkate alınarak ve en son AİHM'in 8 Temmuz 2025 tarihli KESİNLEŞEN kararı gözetilerek arkadaşlarımız vakit geçirilmeden serbest bırakılmalıdır" ifadelerine yer verildi.
Dem Parti'nin yazılı açıklaması şu şekilde:
"DERHAL SERBEST BIRAKILMALILAR"
Bilindiği üzere AİHM, Demirtaş'ın Kobanî Davasındaki haksız tutukluluğuyla ilgili 8 Temmuz 2025 tarihli kararında, yargılamadaki tüm haksızlıkları açıkça ortaya koymuş ve Demirtaş'ın tutukluluğunun siyasi saiklerle devam ettirildiğini belirterek tahliye edilmesi gerektiğini yazmıştı. Ancak iktidar, AİHM'in bu kararına 8 Ekim'de itiraz etmişti.
AİHM'in bugün yapılan görüşmesinde ise iktidarın bu itirazı RET edildi. Böylece Demirtaş hakkındaki karar kesinleşmiş oldu.
Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere arkadaşlarımızla ilgili bugüne kadar verilmiş çok sayıda AİHM kararı da dikkate alınarak ve en son AİHM'in 8 Temmuz 2025 tarihli KESİNLEŞEN kararı gözetilerek arkadaşlarımız vakit geçirilmeden serbest bırakılmalıdır."

ADALET BAKANLIĞI AİHM'İN DEMİRTAŞ KARARINA İTİRAZ ETMİŞTİ
AİHM, 8 Temmuz 2025'te açıkladığı kararında, Demirtaş'ın Kobani Davası bağlamında tekrar tutuklanmasını "hukuki açıdan sorunlu" bulmuştu.
Adalet Bakanlığı, 7 Ekim'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluğu hakkında verdiği ikinci ihlal ve tahliye kararına sürenin dolmasına bir gün kala itiraz etmişti.
KOBANİ DAVASI NEDİR?
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş sonrası IŞİD ülkenin kuzeyinde Kürtlerin ağırlıkta olduğu yerleşim birimlerine saldırmaya başladı. HDP Genel Merkezi Kobani şehri kuşatılmasına karşı 6 Ekim 2014’te sosyal medya hesapları üzerinden paylaştığı mesajla sokak protestosu çağrısı yaptı. Bunun ardından önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu kentlerinde olmak üzere Türkiye çapında kitlesel sokak eylemleri başladı. 8 Ekim 2014’teki gösterilerde şiddet olayları arttı.
Selahattin Demirtaş, 9 Ekim 2014’te Diyarbakır’da basın açıklaması yaparak, protestoları savundu. Demirtaş, tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan’ın da kendilerine ulaşan mektubunda bunu belirttiğini söyledi. 9 Ekim’de olaylar sona erdi.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde yaşanan olaylarda eylemcilerle kolluk kuvvetleri arasında çatışmalar çıktı ve resmî kaynaklara göre 37 kişi hayatını kaybetti, 326’sı kolluk kuvveti olmak üzere toplam 761 kişi de yaralandı.
Kobani olaylarıyla ilgili ilk soruşturma 2014 yılında başlatıldı. Soruşturma kapsamında HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 10 milletvekili hakkında fezleke hazırlandı. 20 Mayıs 2016’da Meclis’te oyçokluğuyla milletvekili dokunulmazlıkları kaldırıldı. Demirtaş, Yüksekdağ ve yedi HDP milletvekili 4 Kasım 2016’da evlerine yapılan baskınla gözaltına alınarak tutuklandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, olaylarla ilgili soruşturması kapsamında 2 Ekim 2020’de 17 HDP’li siyasetçi daha tutuklandı. Savcılık, 30 Aralık 2020 tarihinde bir iddianame hazırladı.
3 bin 530 sayfadan oluşan ve 2 bin 676 kişinin mağdur ya da müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianame, 7 Ocak 2021’de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.