-
Bist100 10.366,16 TL
-
Dolar 40,37 TL
-
Euro 46,95 TL
-
G.Altın 4.351,34 TL
-
Ç.Altın 6.958,85 TL
Avrupa Birliği İltica Ajansı (EUAA), Avrupa'ya iltica başvurularının rekor sayılara ulaştığını duyurdu. EUAA Direktörü Nina Gregori, Alman Funke Medya Grubu'na bağlı gazetelere Pazartesi günü yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'ndeki (AB) sığınmacı sayısının artmasını beklediklerini kaydetti.
DW Türkçe'de yer alan habere göre EUAA Direktörü, 'Giderek artan sayıda başvurunun öngörülebilir gelecekte de devam edeceği açık' şeklinde konuştu. İstikrarsızlık ve güvenlik tehdidinin günümüz dünyasının özellikleri olduğunu söyleyen Gregori 'Ne yazık ki bu geçici bir durum değil' diye konuştu.
2021 ve 2022'deki jeopolitik gelişmelerin uluslararası koruma ihtiyacı üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu belirten EUAA Başkanı, bunun Avrupa Birliği ülkelerine kaçışın artmasına yol açtığını söyledi.
Bu yıl Ekim ayına kadar yaklaşık 790 bin sığınma başvurusu yapıldığını belirten EUAA Direktörü Nina Gregori, bunun geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 54'lük bir artış anlamına geldiğine dikkat çekti. Gregori, söz konusu rakamın 2015 ve 2016 yıllarının altında kaldığını da vurguladı.
Avrupa İltica Ajansı'nın verilerine göre sığınmacıların çoğu Suriye, Afganistan ve Türkiye'den geliyor.
Almanya'da da son dönemde iltica başvurularının sayısında artış kaydedildi.
Savaş nedeniyle AB'ye gelen Ukraynalıların ise uzun bir iltica prosedüründen geçmeleri gerekmiyor. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından kısa bir süre sonra Avrupa'ya gelen Ukraynalılara geçici koruma statüsü verildi. 4 milyon 700 bin kişinin bu bağlamda başvuru yaptığını kaydeden Avrupa İltica Ajansı Direktörü Gregori, Geçici Koruma Yönergesi'nin Avrupa'nın ulusal sığınma sistemlerinin çöküşünü engellediğine dikkat çekti. Gregori, bununla birlikte, yapılan milyonlarca kayıt nedeniyle sistemlerin 'ciddi baskı altında' olduğunu vurguladı.
Gregori ayrıca planlanan AB iltica ve göç reformu konusunda ilerleme kaydedilmesi çağrısında bulundu. Gregori, Avrupa Birliği'nden yapılan ve 2024'teki Avrupa seçimleri öncesinde bu bağlamda yapısal çözümler bulunması gerektiği yönündeki açıklamayı da memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
