Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'den önceki tutuma dönülmesi gerektiğini söyledi.
1999 yılından bu yana da AB adaylık süreci devam eden Türkiye'nin Avrupa güvenliği için kritik öneme sahip olduğunu söyleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in de Türkiye-AB arasındaki üst düzey diyaloğu geliştirme izlenimi verdiğini belirtti.
Fransız televizyonu France 24'e konuşan Fidan, genel olarak Türkiye ve Avrupa'nın özellikle Türkiye ve Fransa'nın Sarkozy öncesi çizgiye dönmesi gerektiğini vurguladı. Fidan, Sarkozy dönemine kadar Almanya ve Fransa'nın, Türkiye'nin AB üyeliğini stratejik bir adım olarak gördüğünü ifade etti. Fidan, "Liyakate dayalı bir üyelik yolu açılmalı. Türkiye bölgede daha etkili bir güç oluşturmak için Avrupa ile birleşmeli." dedi.
Avrupa'nın güvenliği için iki yaklaşımın önemine değinen Fidan, Avrupa'nın Türkiye'yi içine alarak jeostratejik bir tutum sergilemesi ve bölgesinde kendi ağırlık merkezini oluşturması gerektiğinin altını çizdi. Fidan, Avrupa'nın böylece uluslararası kaosa ve jeopolitik risklere karşı daha dirençli hale geleceğini savundu.
Fidan, ikinci yaklaşımın ise Avrupa'nın kendi güvenliği için "diğer aktörlere çok bağımlı" kalması olduğunu kaydetti. Türkiye için 2007 veya 2008 yıllarının Avrupa Birliği'ne üyelik anlamında altın zamanlar olduğunu söyleyen Fidan, "Türkiye'ye bu net yol haritası verildiğinde AB reformları yoldaydı ve başka hiçbir uluslararası aktör Türkiye'yi tehdit etmiyordu. Çünkü Türkiye'nin Avrupa Birliği tarafından ne kadar iyi davranıldığı ve liyakate dayalı sürecin yolunda olduğunu biliyorlardı ama daha sonra Türkiye'nin üyeliği, Avrupa siyasetinin içindeki kimlik siyaseti tartışmasının bir parçası haline geldi." dedi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Ankara ziyaretine de değinen Fidan, Türkiye-AB arasındaki üst düzey siyasi diyaloğun başlamasına ilişkin, "Bizim edindiğimiz izlenim, kendisinin böyle bir imkana sahip olmak istediği yönündedir. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da kesinlikle bu yönde ilerlemeye istekli." diye konuştu.