2025 yılı ekonomik zorluklarla şekillenirken, hem sanayi sektörü hem de küçük esnaf derin bir krizle karşı karşıya. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon ve üretim verileri piyasanın genel görünümüne ışık tutarken, konkordato ilanları ve kepenk kapatan esnaf sayıları da reel ekonomideki daralmanın boyutunu ortaya koyuyor. 2025 yılının ilk beş ayında toplam 2 bin 235 konkordato dosyasının yargıya taşındığı bildirildi. Aynı dönemde ise 49 bin 97 esnaf iş yerini kapattı.
Birgün gazetesinin aktardığı verilere göre, bu yılın ilk beş ayında konkordato başvuruları geçmiş yıllara göre dramatik bir artış gösterdi. 2021 yılında bin 914 firma konkordato ilan ederken, bu sayı 2022’de bin 587’ye, 2023’te ise bin 516’ya gerilemişti. Ancak 2025'teki ekonomik koşullar, konkordato başvurularında yeni bir tırmanışa yol açtı. Yalnızca ilk beş ayda 2 bin 235 dosya yargıya taşındı ve bu artış eğilimi yılın geri kalanında daha da keskinleşebilir.
Konkordato ilan eden büyük firmaların yanı sıra, ekonomik krizin en sert etkilediği kesimlerin başında küçük esnaf geliyor. 2025’in ilk beş ayında 49 bin 97 esnaf iş yerini kapatmak zorunda kaldı. Bu rakam, her gün ortalama 325 esnafın kepenk indirdiğini gösteriyor. Özellikle vergi yükü, yüksek kira giderleri, enerji maliyetleri ve artan maliyet baskısı altında ezilen esnaflar, ayakta kalmakta güçlük çekiyor.
Tarsus Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda ziraat mühendisi olan Mustafa Teke, mevcut tabloyu değerlendirerek sektörlerde yaşanan daralmanın altını çizdi. Özellikle tekstil sektöründe yaşanan krizden söz eden Teke, birçok firmanın makinelerini üçte bir fiyatına yurt dışına, özellikle de Mısır’a satmak zorunda kaldığını belirtti. Türkiye’de pamuk üretiminin durma noktasına geldiğine dikkat çeken Teke, ithalata yönelen firmaların yüksek üretim maliyetleriyle baş edemez hale geldiğini ifade etti.
“Sektör, artık tamamen ithal hammaddeye bağımlı olarak çalışıyor” diyen Teke, tekstil sanayisindeki firmaların işçilik, boya ve enerji gibi girdilerin de pahalı ve ithal olmasından ötürü konkordato ilan etmeye ya da sektörden çekilmeye zorlandıklarını söyledi.
Faiz oranlarının yüzde 50 seviyelerine ulaştığına işaret eden Teke, bu ortamda kimsenin üretime yatırım yapmak istemediğini belirtti. Sanayicilerin üretmek yerine parasını faize yatırarak darboğazı aşmaya çalıştığını vurgulayan Teke, “Üretim artık kârlı olmaktan çıkmış durumda. Çark dönmeyince konkordato da kaçınılmaz oluyor” şeklinde konuştu.
Teke, ekonomik baskıların yalnızca sanayiciyi değil, esnafı da ciddi biçimde etkilediğini belirterek, zincir marketlerin küçük esnaf üzerinde yarattığı baskıya da dikkat çekti. Büyük sermayeli marketlerin her mahallede şube açabildiğini ve yüksek alım gücüyle fiyat avantajı sağladığını ifade eden Teke, bu durumun rekabeti bozduğunu ve küçük esnafı piyasadan silmeye başladığını söyledi.
Yerel bakkal, manav ve kasapların ayakta duramadığını belirten Teke, çiftçilerin ürünlerini tarlada zararına bıraktığını, zincir marketlerin ise bu ortamdan büyük kâr sağladığını dile getirdi.