802-508-7352
Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Türkiye genelinde düzenlenen protestolarda kolluk kuvvetlerinin kullandığı biber gazına ilişkin dikkat çekici bir açıklama yayımladı. TTB, biber gazının kimyasal silah olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, kullanımının bir an önce yasaklanması çağrısında bulundu.
Açıklamada, anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanan vatandaşlara yönelik şiddetin ve kimyasal içerikli gazların kullanılmasının asla kabul edilemeyeceği ifade edildi. TTB, “Kolluk kuvvetlerinin temel görevi, barışçıl şekilde anayasal hakkını kullanan yurttaşların güvenliğini ve esenliğini sağlamaktır,” değerlendirmesinde bulundu.
TTB Merkez Konseyi tarafından yapılan açıklamada, son günlerdeki eylemlerde kullanılan biber gazının, uluslararası literatürde “gösteri kontrol ajanı” olarak değil, doğrudan “kimyasal silah” olarak sınıflandırıldığına dikkat çekildi. 1996 yılında 90 ülkenin biber gazının yasaklanması için Birleşmiş Milletler'e imza verdiği hatırlatılırken, Türkiye’nin de taraf olduğu 1997 tarihli Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne atıfta bulunularak şu ifadelere yer verildi:
“Bu sözleşmeye göre; biber gazının kapalı alanlarda, yakın mesafeden ya da yüksek yoğunlukta kullanılması durumunda kimyasal silah kapsamına girdiği açıkça belirtilmiştir. Son olaylarda kamuoyuna yansıyan görüntüler, bu maddelerin ‘gösteri kontrol ajanı’ olarak değil, doğrudan kimyasal silah olarak kullanıldığını göstermektedir.”
TTB açıklamasında, biber gazının yol açtığı ölümcül vakalara da değinildi. 2011 yılında TTB tarafından yayımlanan “Gösteri Kontrol Ajanları” kitapçığında bu tür maddelerin yol açtığı sağlık sorunlarının detaylı biçimde ele alındığına dikkat çekilerek, Türkiye’de geçmişte yaşanan ölümler hatırlatıldı:
“Metin Lokumcu’nun Hopa’da yaşamını yitirmesiyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporları, ölümünde biber gazının etkili olduğunu net biçimde ortaya koymuştur. Aynı şekilde Musa Dağ, Çayan Birben, Mevlüt Altun, Hacı Zengin ve Kazım Şeker de biber gazı maruziyeti sonucu hayatını kaybeden yurttaşlarımızdandır.”
TTB, açıklamasının sonunda toplum sağlığı açısından ciddi riskler barındıran bu maddelerin derhal yasaklanması gerektiğini vurguladı:
“Göz yaşartıcı gazların kısa ve uzun vadede birey ve toplum sağlığı üzerinde ağır sonuçlar doğurabileceği bilimsel verilerle ortaya konmuştur. Bu nedenle söz konusu maddeler kimyasal silah olarak tanınmalı ve kullanımları acilen durdurulmalıdır.”