Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de arasında bulunduğu 26 kişinin “İhaleye fesat karıştıma” ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım" ile suçlandığı davanın ilk duruşması bugün Anadolu Adliyesi’nde görülmeye başladı. Duruşma salonuna gelen Köseler alkışlarla karşılandı. Savunmasına başlayan Köseler, "Beykoz'da siyasi görüşü en sağdan en sola herkesin belediye başkanı olarak görev yaptım" dedi. Dosyada yer alan ifadeler hakkında konuşan Köseler, "İfadeleri kesinlikle doğru değildir. Kendini gizleme çabası içindedir" diye konuştu. İhaleler konusunda konuşan Köseler, "İddianameye göre ifade veren kişinin ihalelerin 90 derecelik kısmında yetkisi varken diğer 90 derecelik kısımdan sorumlu nasıl olmuyor. Burada başka bir niyet görüyoruz. Bu iddianameyi yazanın hiç mi vicdanı yok" dedi. Tutuklu olması hakkında konuşan Köseler, "Benim dışarıda değil de içeride olmamdan kim, kimler ve hangi firmalar yararlandı. Asıl sorulması gereken soru bu" ifadelerini kullandı.
Beykoz Belediyesi’nde aralarında tutuklu Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de bulunduğu 26 kişi 183 gün sonra ilk kez Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Görevden uzaklaştırılan Köseler'in 'yolsuzluk örgütünün kurucusu', Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş ve Özel Kalem personeli Metin Ülgey'in ise 'yönetici' olarak değerlendirildiği iddianamede, 26 kişinin çeşitli suçlardan cezalandırılması talep edildi. Köseler'in "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "hileli davranışlarla zincirleme şekilde ihaleye fesat karıştırma", "zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık" ve "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçlamalarından 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Duruşmayı; CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan salonda takip etti.
Duruşma öncesinde kimlik tespiti sırasında salona alınan tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, salona avukatların alkışlarıyla girdi. Köseler'i alkışlayan avukatları mahkeme başkanı, "Burası stadyum değil. Lütfen alkışlamayın" diye uyardı.
Kimlik tespitlerinin ardından duruşmada savunmalar alınmaya başlandı. Savunmasına başlayan Köseler şöyle konuştu:
"Hakkımdaki iddianameyi 119 gün sonra okudum. Belediye Başkanı olduktan sonra kimseye ön yargılı yaklaşmadım. Müdürleri 4-5 ay izledim. Yaptıkları çalışmaları izledim görev değişikliğini öyle yaptım.
Beykoz'da siyasi görüşü en sağdan en sola herkesin belediye başkanı olarak görev yaptım.
Seçim çalışmalarında Metin Ülgey şoförlük yapan bir arkadaşımızdı. Veli Gümüş ise seçim çalışmalarında bize yardımcı olan yol yürüdüğümüz bir arkadaşımızdı. Bu seçimde inanan sayısı çok azdı. Fark çok büyüktü. Böyle bir süreçten geçtik.
Burada şunu söylemek istiyorum. İfadelerde bir yönlendirme söz konusudur. Bu şekilde yönlendirmeler doğru değildir. İftira ifadesinde 'Ben bu şahıslarla aynı ortamda hiç bulunmadım' diyor. Bu ifadesi kesinlikle doğru değildir. Kendini gizleme çabası içindedir.
Örgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Veli Gümüş’ün özel kalem müdürü olması için benden ricacı oldular. Genç bir arkadaş kazandıralım dediler. Müdür oldu. Diğer örgüt yöneticisi özel kalem personeli Metin Ülgey, Ataşehir Belediyesi'nde hiç görev yapmadı. İhale firmalarıyla nasıl tanıştık olabilirler. İhale süreçlerine etkim yok. Hakikaten yok. İşleyiş bellidir. İftira at izi kalsın gibi bir durum söz konusudur.
İddianameye göre ifade veren kişinin ihalelerin 90 derecelik kısmında yetkisi varken diğer 90 derecelik kısımdan sorumlu nasıl olmuyor. Burada başka bir niyet görüyoruz. Bu iddianameyi yazanın hiç mi vicdanı yok."
Eski Beykoz Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdür Vekili Yıldız Güneş'in ifadelerine yanıt veren Köseler şöyle dedi:
"İddianamedeki firmaların hepsi eski. Yıldız Güneş’in ifadesi tamamen asılsız, akılsız ve iftira ürünüdür. Tamamen üst akıl tarafından yönlendirilmiştir. Harcama yetkilisi Yıldız Güneş’in ve bu harcamalarda 38 imzası var. Başka bir niyet var burada. 38 imza atıyorsun ama hiçbir şeye bakmıyorsun. İhale yetkilisinin görevleri bellidir."
Gözaltı ve tutukluluk süreçleri hakkında konuşan Köseler şu ifadeleri kullandı:
"Gözaltına alınmamız dahil. 189 gün tutuklu kaldım. 12 metrekarade yaşıyoruz. Vatan Emniyet'teki durumu anlatamam bile. Sağlıklı bir insanın oksijen olmadığı için yaşayabilmesi mümkün değil. Vali gezmeye geldiğinde iyi yerleri gösteriyorlar ona herhalde."
Tutukluluğunun bir amaca hizmet ettiğini belirten Köseler, şöyle dedi:
"Benim dışarıda değil de içeride olmamdan kim, kimler ve hangi firmalar yararlandı. Asıl sorulması gereken soru bu. Buradan sesleniyorum. Dosyası yapılmayan hiçbir geriye dönük ödeme yapılmayacak.
Köseler, sözlerini şöyle noktaladı:
"Belediyeyi çok büyük borçlarla aldık. Seçim çalışmasında beraber çalıştığım arkadaşlarla Beykoz halkına hizmet etmek için görevlendirildim. Dersime çalışarak geldim. İhale alan şirketlerin adresleri aynı yerde bunlar görülmedi mi araştırılmadı mı? Ben iddianameyi okurken bunları gördüm. Bugün burada bulunuyorsam cehenneme giden yollar iyi niyet taşlarıyla döşeli olduğundan."
Duruşma, Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş'ün savunmalarıyla devam etti. Gümüş şu ifadeleri kullandı:
"Ben yaklaşık 3 ay süre görev yaptım. Bu süre içerisinde bırakın ihalelere müdahil olmayı müdürlerin hangi ihaleye girdikleri yönünde bir yönlendirmem olması mümkün değildir. Tüm olaylar 'duyum, söylem' gibi iftiralarla şahsıma karşı kullanılmıştır. Alelacele ifadelerle olmayan bir suçun oluşmayacağı ortadadır.
İBB soruşturmalarında tutuklanan Murat Ongun ve Murat Kapki, sürekli belediyeye gelerek onların istediği şirketlere ihale yapılması gerektiğini söyleyerek Başkan Köseler'e baskı yapıyordu. Başkan buna izin vermedi.
Belediye içerisinde İBB'cilerin yaptığı bir baskı iklimi vardı. İmamoğlu ve ekibinin kumpasının içinde buldum kendimi. Başkan Köseler'in görevden aldığı Fidan Gül isimli kişi yeninden baskı ile göreve getirildi. İçeride onlara karşı direnmeye çalıştık. Buradaki durum budur aslında.
Gümüş'ün beyanlarının ardından avukatı söz aldı. Gümüş'ün avukatı şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı dün bir açıklama yaptı. 'Sadece tanık beyanları olan bir dosya varsa söyleyen oradaki kişileri hemen tahliye ettireceğim' dedi. Burada tam olarak böyle bir durum varken nasıl oluyor da tahliye kararı verilmiyor."
Gümüş'ün avukatının sorusunun ardından duruşmaya 14.15'e kadar ara verildi.