802-508-7352

Bu ‘saltanat maltanat işleri Sultan Süleyman'a kalmadı’

“Biz, size hizmet ediyoruz. İstemediğiniz zaman da gitmek zorundasınız. Siz seçilirken, ‘Seçildin, hayırlı olsun’ demedik mi? Dedik. E biz seçildik, ‘Haydi görevden alın!’ Ne oldu? 13 bin fark 806 bin oldu. Sonra 1 milyon oldu."

Bu ‘saltanat maltanat işleri Sultan Süleyman

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri’de STK üyeleriyle bir araya geldi. İmamoğlu, “Biz, size hizmet ediyoruz. İstemediğiniz zaman da gitmek zorundasınız. Siz seçilirken, ‘Seçildin, hayırlı olsun’ demedik mi? Dedik. E biz seçildik, ‘Haydi görevden alın!’ Ne oldu? 13 bin fark 806 bin oldu. Sonra 1 milyon oldu. Şimdi sayamayacağın kadar olacak. Onun için ‘İnsanların, vatandaşın iradesine ben baskı kurarım, set koyarım’ falan filan; geç. Devlet baki, bu ülke baki; insan fani. Bunu unutma. İnsan fani. Yani bu ‘saltanat maltanat işleri Sultan Süleyman'a kalmadı’ diye güzel bir söz vardır. Fani olduğunu unutma. Ama devlet baki. Bu canım bayrak, insanlık var oldukça dalgalanacak gökyüzünde. Meselenin özü bu kadar basit. Verdiğimiz mücadele bu. Başka bir mücadelemiz yok” dedi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Silivri ziyaretinin ikinci ayağında STK üyeleriyle bir araya geldi. Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Sergi Salonu’nda düzenlenen buluşmada, sırasıyla Anadolu İl Dernekleri Federasyonu Başkanı İrfan Yıldırım, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

Demokrasinin, fikir beyan etme ve eleştirme kavramlarını bünyesinde barındırdığını belirten İmamoğlu, “Demokrasiyi ne kadar güçlendirir, ne kadar güzelleştirirsek, toplumdaki huzuru ve mutluluğu da o kadar güçlü hale getiririz. O bakımdan işte bu bir araya gelişleri ne kadar nitelikli ve kaliteli, sürdürülebilir, amasız, fakatsız, benden, senden, ‘Ben onu sevmiyorum.’ Niye? ‘Beni eleştiriyor’ vesaire falan demeden… Fikir hürriyeti, konuşma özgürlüğünün kısıtlanmadığı bir ortamın varlığı, aslında hepimizi güçlendiren bir mekanizma. İşte o demokrasi” dedi.

STK’ların bu kapsamdaki önemine dikkat çeken İmamoğlu şunları söyledi:

“STK’ların kapılarına kilit vurulmaya çalışılan bir dönemi yaşıyoruz”

“Son dönemde Türkiye'de sivil toplum kuruluşlarının çürütülmeye, içi boşaltılmaya, engellenmeye, hatta kapılarına kilit vurulmaya çalışılan bir dönemi yaşıyoruz. STK’ların güçlendirilmesi yerine, kapısına kilit vurmak. Ya da ‘Açık olsun ama bana bağlı olsun. Ben ne diyorsam onu yapsın!’ Halbuki STK’lar, dünyanın güçlü demokrasi ve yönetim sistemi olan ülkelerin en dinamik, en ana omurgası halindedir. Bakın siyasi partiler demiyorum, sivil toplum kuruluşları… Çünkü sivil toplum kuruluşları, uyarıcı mekanizmalardır, önerici mekanizmalardır. Yöneticiyi, seçilen, seçilmiş insanları kendine getirir. Onların o pür dikkat hali, sizi takip eden, denetleyen, öneride bulunan o vücut bulmuş hali, demokrasinin teminatı olduğu kadar hizmet kalitesinin, siyaset kalitesinin, hatta siyasi siyasetçi kalitesinin de teminatıdır. Bu anlamda STK’ların Silivri’nin, İstanbul’un ve Türkiye’nin inşasında çok önemli. İşte tam da bu misyonla Sivil Toplum Kuruluşlarıyla İlişkiler Müdürlüğü’nü kurduk ve geliştirdik. Yani bu ilk kez kuruldu ve geliştiriliyor.

“O zaman niye yerel yönetim var?”

Dünyanın birçok noktasında yerel yönetimlerin güçlendirilir. Türkiye’de ise uzun yıllardır tersi bir süreç yaşanıyor. İktidar olabildiğince yetkileri yerelden alalım, merkeze verelim anlayışında. Yani aslında insanı merkez alan, ‘ademi merkeziyet’ dediğimiz, insanı odak alan bir düzenden ve sistemden; tamamen her şeyi merkeze taşıyan, her şeyi Ankara'dan yapmaya… Olmaz böyle. O zaman niye yerel yönetim var? Tam aksine Silivri’yi güçlendireceksin, İstanbul'u güçlendireceksin. Ankara'dan da işler doğru yapılıyor mu; gece-gündüz denetleyeceğiz. Yapılmıyorsa hesabını soracaksın. Ama yetkiyi yerelde tutacaksın. Yereldeki yönetimin güçlü olması, yani vücuttaki kılcal damarların çalışıyor, ellerin, kolların, ayakların, gözün, insanın uzuvlarının her birinin sağlıklı olması anlamına gelir. Bitkisel hayat yaşa, kalple beyin çalışsın; hiçbir anlamı yok. Bu bağlamda biz, her uzvuyla, vücudun her hücresiyle güçlü bir Türkiye istiyoruz. Yereldeki demokrasinin işte güçlenmesi meselesi tam da böyle bir şey.

“Konuşanın kafasına vurma, konuşana bir gün sorarız soruşturma açma çabası içinde olan bir dönem yaşıyoruz”

Sivil toplumun sesini kısan bir dönemden geçiyoruz. Bırakın kısmayı, konuşanın kafasına vurma, konuşana bir gün sorarız soruşturma açma çabası içinde olan bir dönem yaşıyoruz. İki; merkeze yetkileri topla, kimsenin yetkisi kalmasın, her şeye ben karar vereyim! Çuvallarsınız. Siz çuvallasanız umurumda değil. Bir kişi çuvallasa bana ne? Ama milleti perişan ediyorsunuz. Ama ekonomide ama tarımda ama yaşamda ama eğitimde ama liyakatte ama istihdamda ama meslek edinmede; her hususta. Bunu da sivil toplumlarla, işte yerelin güçlendiği yerde daha hızlı aşarız. Fakirimize daha hızlı koşarız. Hep birlikte hizmeti daha hızlı çözer hale getiririz. Derdimiz; İstanbul'da ortak aklı büyüterek, iş birliğini arttırarak çözüm üretme meselesi. Baskı altında olan sivil toplum kuruluşlarının, merkezine insanı koymayan, hep şeyi merkeze toplayan bir yönetim anlayışının tam tersine, biz, konuşan sivil toplum kuruluşlarını istiyoruz. Yereli güçlendiren bir mekanizma istiyoruz ve birlikte daha güzel bir yaşam inşa etmek istiyoruz.

“Bugün aldan, yarın aldat… Böyle davranırsan her ortamda ve her koşulda kaybeden olursun”

Hepimizin geldiği yöreler vardır. Hepimizin farklı etnik kökenleri, hatta inançları da vardır. Olmalıdır da. Çünkü bu söylediğimiz şeyler, insanımızın kendi özeli, gurur duyacağı sahası. Bizim Kürt vatandaşımız da var, Boşnak vatandaşımız da var, Çerkez vatandaşımız da var. Ama biz, birlikte çok yüce bir milletiz. 86 milyon insanıyla, aynı bayrak altında gücünü bir araya getirmiş, çok güçlü bir milletiz. Bunu unutmayacağız. Bu gücümüzü birbirimizden alacağız. Ve bu gücümüzü, ulusal barışımıza ve uluslararası barışa dönük bir merkez olmaya namzet bir ortam olarak organize edeceğiz. O bayrağın altında güçlü olduğumuzu unutmayacağız.

Ne bayrağımıza ihanet edeceğiz ne de bu vatanın tek bir metrekaresinin bölünmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu olduğu zaman, bizim bileğimizi kim bükebilir? Hiç kimse. Ama bir gün oraya, bir gün buraya, bugün aldan, yarın aldat…

Böyle davranırsan her ortamda ve her koşulda kaybeden olursun. Bizim milletimiz de bu güzel coğrafyada kaybetmeyi hak etmiyor. Kolay kurulmadı. Çanakkale'de ne İstiklal mücadelesinde hayatını kaybeden büyüklerimizin, dedelerimizin, ninelerimizin o kanları, o şehit kanlar altında boğuluruz. Onun hakkını vermek zorundayız. Bunun da tek yolu var; bir ve beraber olmak.

“Efendim TÜSİAD, ekonomide Cumhurbaşkanı'nı eleştirmiş”

Efendim TÜSİAD, ekonomide Cumhurbaşkanı'nı eleştirmiş. Yahu işi o; eleştirecek zaten. Bazen önerecek. Geçmişte övdüğü toplantılar da oldu. Övecek. Övebilir. Yanlış bulduğunda da eleştirecek. Vay eleştirdin; soruşturma. Niye? Senin evinle ilgili bir şey mi söyledi? Ailenle ilgili, eşinle ilgili, çocuğunla ilgili bir şey mi söyledi? Git dava aç, o ayrı. Ülkeyle ilgili bir şey diyor. Diyor ki; şunu yanlış yapıyorsun. Adaleti eksik yapıyorsun, yanlış yapıyorsun, yanlış uyguluyorsun. Böyle akşamdan sabah insanları tutup da hapse at; yanlış.

Ekonomiyle ilgili yanlış politikalar üretiyorsun. E yanlış. Ben de diyorum; ekonomi yanlış. İnsanlara, efendime söyleyeyim ‘Faiz sebep, enflasyon, sonuç’ diye diye, kur korumalı mevduatı önümüze koydun. Yani 100 milyar dolara yakın milletin parası -sadece 50 milyar dolar civarı kur korumalı mevduattan geliyor- bu yanlış politikalardan uçtu gitti. Ne kadar zamanda? 5-6 yılda, 7 yılda. Kim verecek bunun hesabını? Tabii ki sen vereceksin. E bunu TÜSİAD diyecek. Başka bir STK da diyecek. Diyenin; ağzını kapatacaksın. Diyenin; hemen soruşturma yapacaksın. Olur mu böyle saçma şey?

“Koltukta oturan kişi, kendini paranın, pulun, kurumların sahibi zannediyor”

Şöyle bir anlayış gelişti: Sanki o koltukta oturan kişi, kendini sahibi zannediyor. Paranın, pulun, kurumların sahibi. Yani millete parmak sallanır mı? Ben milleti temsil ediyorum. Bora Başkan ne dedi? ‘Enerjimi sizden alıyorum’ dedi. Çünkü sizin işinizi iyi yapmak için seçtiniz onu. Yahu buraya zorla mı getirdiniz bizi. Biz dedik ki, ‘Ben İstanbul'a iyi hizmet etmeye talibim.’ Siz de beğendiniz ve görev verdiniz. Aynı şekilde Bora Başkan ve biz size hizmet ediyoruz.

İstemediğiniz zaman da gitmek zorundasınız. Siz seçilirken, ‘Seçildin, hayırlı olsun’ demedik mi? Dedik. E biz seçildik, ‘Haydi görevden alın!’ Ne oldu? 13 fark 806 bin oldu. Sonra 1 milyon oldu. Şimdi sayamayacağın kadar olacak. Onun için ‘İnsanların, vatandaşın iradesine ben baskı kurarım, set koyarım’ falan filan; geç. Devlet baki, bu ülke baki; insan fani. Bunu unutma. İnsan fani. Yani bu ‘saltanat maltanat işleri Sultan Süleyman'a kalmadı’ diye güzel bir söz vardır. Fani olduğunu unutma. Ama devlet baki. Bu canım bayrak, insanlık var oldukça dalgalanacak gökyüzünde. Meselenin gözü bu kadar basit. Verdiğimiz mücadele bu. Başka bir mücadelemiz yok.

“Türkiye’nin güçlü bir hukuk ve demokrasi devleti olmasına Ukrayna’nın, Suriye’nin, Filistin’in, Avrupa’nın ihtiyacı var”

Ülkemizin güçlü olması lazım. Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü bir hukuk devleti, güçlü bir demokrasiye sahip olmasına, sanmayın ki sadece bizim ihtiyacımız var. Çevremizdeki her ülkenin ihtiyacı var. Ukrayna'nın ihtiyacı var, Suriye'nin ihtiyacı var. Filistin'in, Filistin'in bize var ya, yana yana ihtiyacı var. Lübnan'ın ihtiyacı var, Irak'ın var, İran'ın var. Her ülkenin. Avrupa’nın bile. Bilemediğiniz kadar var. Ama bu şekilde davranırsan, sadece içinde yaşayan insanlara zarar vermekle kalmazsın, uluslararası itibarını da yerle bir eder, birçok masaya artık davet edilmez hale gelir. Halbuki biz, gerçek gücümüzde ve kuvvetimizde olsak bugün, ki olmalıyız, bırakın masaya davet edilmeyi, biz masa kurarız masa. Masaya davet edilen değil, masa kuran devletiz biz. Böyle olmalıyız biz. Bu bakımdan meselenin gerçekten özünde siz varsınız sevgili hemşehrilerim. Zannetmeyin tek başına bir kişi sorumlu. Hep beraber sorumluyuz.

“Sorumluluk nerede?”

Sorumluluk nerede? Hep beraber ayağa kalkmakta. Birlikte ayağa kalkacağız. Silivri'de ayağa kalkacağız, İstanbul'da ayağa kalkacağız, Türkiye'de ayağa kalkacağız; bu ülkenin gerçek gücünü birlikte olarak göstereceğiz. Milletimizin, demokrasinin bize bahşettiği en güçlü, kimsenin karışamayacağı yer de sandık.

Sağlıklı bir biçimde sandığa gideceğiz. Ve sağlıklı bir biçimde gittiğimiz sandıkta, ülkenin geleceğini hep birlikte inşa edeceğiz. Ülkenin geleceğini hep birlikte, ikinci yüzyılın mutlu, huzurlu, refah içinde, adil, eşit, iyi eğitim, iyi tarım, iyi yaşam, kaliteli şehirler, güzel köyler şeklinde inşa edilmesinin temellerini hep beraber atacağız.

Yapmak istediğimiz bu. İstanbul, bizim ortak evimiz. Burayı güzel hale getirmek istiyoruz. Ama artık Türkiye, vatanımızı güzel bir alan haline getireceğiz. Bu büyük milletin hakkıdır. Ve dayanışmanız çok önemli. Dayanışmanız baki olsun. Dayanışmanız, güzel ve güçlü olsun. Silivri'de olsun, sonra İstanbul'a yansıtsın, sonra ülkemize, milletimize. Bu dönemde yaşadığımız bütün kötü olaylar, bütün kötü vakalar hepimize ders olsun.”

 


Cumartesi

3.6 °

Pazar

3.9 °

Pazartesi

4.2 °

Zelenski, seçime gitmemiş bir diktatör

Esirler serbest bırakılmazsa ateşkes sona erecek

Mısır lideri Sisi Trump'a resti çekti

Macron'dan Trump'ın Gazze planına tepki

Gazze'yi devralıp elimizde tutacağız

Gazze'yi satın almaya kararlıyım

Trump 3 haftada dünyayı krize sürükledi!

Hamas'ı ortadan kaldıracağız

İsrail tünelleri gaz odası yaptı

ABD, İsrail’e 7,4 milyar dolarlık silah

Transparan tarzıyla göz kamaştırdı

Teyana Taylor'un iddialı tarzı olay oldu

Merve Taşkın 'müstehcenlik' suçlamasıyla gözaltına alındı!

Zeynep Bastık’ın ‘Destan’ klibi yayında!

Şilan Makal boşanıyor mu ?

Göksel son imajıyla olay oldu

Gisele Bündchen 44 yaşında anne oldu

Zeynep Alkan Survivor'a veda etti

Christen Goff, moda dünyasına döndü

Seda Bakan kırmızı süper minisiyle olay oldu

Fenerbahçe Avrupa'da yoluna devam ediyor

Yaptırım uygulamaktan çekinmeyeceğiz

Sporun geleceği yeniden tanımlanıyor

Bunların bozuk düzeni değiştirmek gibi niyeti yok

Milli takım, Malatyalı genç voleybolcularla buluştu

2024 Spor Ödülleri sahiplerini buldu

Kadın millilere yerli ve milli antrenman teknolojisi

'TFF ve MHK istifa etmeli'

Türk sporcular Skate Helena’da madalyalarla döndü!

Fenerbahçe, Midtjylland ile 2-2 berabere kaldı

Mercedes'in 2024'teki karı yüzde 28 düştü

Asgari ücretli Türkiye'de kaç ay çalışarak otomobil satın alabilir?

İkinci el araç fiyatı sıfır aracı geçti

6.5 milyon taşıt için akaryakıtta yeni dönem!

Araç alım-satımında yeni dönem bugün başladı

UTTS'de resmi hesap bile 3 kat vergiyi açığa çıkardı

Otomotiv pazarından daralma sinyali geldi

Alman otomotiv devi Türkiye'den çekildi

Otomobile talep düşerken, fiyatlar azalmaya devam etti

Yeni Opel Grandland Türkiye’de!

Yüzlerce kişiyi işsiz kalma korkusu sardı

Üretici içeriye pahalı dışarıya ucuz satıyor

Türkiye'deki hisselerini 3,2 milyar TL'ye sattı

TÜSİAD Başkanı Turan ile Aras ifade vermeye götürüldü!

Hazine iki tahville 69 milyar TL daha borçlandı

TÜSİAD, hakkındaki soruşturmaya yanıt verdi: Ülkemize karşı sorumluluğumuzdur

'Nitelikli eğitime ve kadın istihdamına katkımızı devam edecek'

Emekli ve asgari ücretli fitreye muhtaç

Güçlü dolar Türkiye’yi olumsuz etkiler

Cazip teklifler yüzünden beyin göçü hızlandı

Turist sayısı ocak ayında rekor kırdı

'Tüketiciyi yanıltan' reklamlara 30 milyon lira ceza

Maydonoz Döner'e FETÖ operasyonu

'Bütün sinema severleri Düzce’ye davet ediyoruz'

Emeklinin 'Bayram ikramiyesine zam yok'

'Sıkıntıların farkındayız' diyerek Askıda Buğday Projesi başlattı

Yüzlerce kişiyi işsiz kalma korkusu sardı

İş dünyasına korku salarak refahı artıramazsınız

Fenerbahçe Avrupa'da yoluna devam ediyor

İstanbul dahil 34 ilde okullar tatil

'Sıfır Atık' hedefiyle yola çıkan Türkiye, Avrupa'nın çöplüğüne döndü

Üretici içeriye pahalı dışarıya ucuz satıyor

Zorunlu olmadıkça yola çıkmayın

Türkiye’de CTV Reklamcılığı Yeniden Tanımlanıyor!

'Bilgiyi Yapay Zeka ile Yeniden Tasarlamaya’ kararlıyız

Sporcu ve Başarılı Başhekim Nurettin Yiyit

Adana kebap ve köftede domuz eti tespit edildi

Bir eleştiriyi bile yargı konusu yaparsanız o zaman kim konuşacak?

Hukukun üstünlüğü ve mutluluk endeksleri düşüşte

Mercedes'in 2024'teki karı yüzde 28 düştü

Geleneksel lezzetlerin İstiklal Caddesi’ndeki adresi

Narsisizmin gölgesinde bir yok oluş ya da yeniden doğuş hikâyesi

Türkiye'deki hisselerini 3,2 milyar TL'ye sattı

Battal İlgezdi hakkında hapis istemi!

Zelenski, seçime gitmemiş bir diktatör

TÜSİAD Başkanı Turan ile Aras ifade vermeye götürüldü!

Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyeceksiniz!

Haksız gözaltı ve tutukluluk için 990 bin TL’ye kadar tazminat

Rekabet Kurulu'ndan BİM'e rekor ceza

Asgari ücrete 10 bin TL zam yapsak herkes alışveriş yapar mal-fiyat dengesi bozulur

Yükleniyor