-
Bist100 9.715,86 TL
-
Dolar 35,47 TL
-
Euro 36,56 TL
-
G.Altın 3.047,99 TL
-
Ç.Altın 4.876,78 TL
YASED, Türkiye’ye yönelen Çin yatırımlarının arttığını, Türkiye’nin stratejik konumu, Gümrük Birliği ve büyük iç pazarı sayesinde Çinli yatırımcılar için cazip bir destinasyon haline geldiğini vurguladı.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), Türkiye’ye yönelen Çin yatırımlarındaki artışı değerlendirerek dikkat çeken veriler sundu. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) verilerine göre, Çin Halk Cumhuriyeti 1990-2023 yılları arasında ABD’den sonra uluslararası doğrudan yatırımlardan en fazla pay alan ülke oldu. Özellikle 2010-2023 döneminde Çin, dünya genelindeki uluslararası doğrudan yatırımların (UDY) yüzde 9,25’ini çekti.
Çin sadece yatırım çeken bir ülke olarak değil, aynı zamanda yurtdışına büyük ölçekte yatırım yapan bir ülke olarak da dikkat çekiyor. 1990’da dünya genelinde UDY akışlarında 22. sırada yer alan Çin, 2023 itibarıyla 3. sıraya kadar yükseldi. Çin’in küresel ekonomideki bu güçlü performansı, Türkiye'yi de çekim merkezlerinden biri haline getiriyor.
Ekonomim'de yer alan habere göre; Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması, stratejik konumu ve 85 milyonu aşkın nüfusuyla büyük bir iç pazar sunarak Çinli yatırımcılar için cazip bir destinasyon olarak öne çıkıyor. Özellikle imalat sanayinde uzmanlaşmış Çinli firmalar, Türkiye’deki üretim kapasitesini ve tedarik zincirlerini değerlendiriyor.
YASED’in açıklamasında, Çinli firmaların yaptığı yatırımların bir kısmının Hollanda gibi Avrupa ülkelerindeki bölgesel merkezler üzerinden Türkiye’ye aktığı, bu nedenle UDY istatistiklerine tam olarak yansımadığı belirtiliyor. Ancak ülkemizdeki mevcut yatırımcıların memnuniyeti, aynı ülkeden yeni yatırımcıların da Türkiye’ye ilgisini artırıyor. YASED, yatırımcıların güvenini sağlamak için ekonomide öngörülebilirliğin ve düzenleyici çerçevelerin önemine dikkat çekiyor.
Ayrıca, Türkiye'nin Gümrük Birliği ve Avrupa ile lojistik entegrasyonunun Çin’den ve diğer ülkelerden gelen yatırımlarda belirleyici olmaya devam edeceği öngörülüyor. COVID-19 pandemisi sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve yakın pazarlara yatırım yapma eğilimleri, Türkiye'yi yatırım destinasyonu olarak öne çıkarmakta.
