31 Mart 2024’teki mahalli idareler seçimlerinde yüzde 14 oy alarak ciddi bir erime yaşayan AKP İl Teşkilatı 10 Ocak 2025’te kongre kararı almış ve İl Başkanlığına Nebi Peygamber Camisi imamı Ömer İler getirilmişti.
Merkez Bağlar İlçe Başkanı Avukat Sadık Başar Gür, merkez Kayapınar İlçe Başkanı Avukat Mehmet İhsan Aytekin, Ergani İlçe Başkanı Serdal Karakaş, görevlerinden istifa etti.
İddiaya göre teşkilattaki rahatsızlık genel merkeze iletildi, bu duruma AKP Diyarbakır Milletvekilleri Galip Ensarioğlu ile Mehmet Sait Yaz’ın karşı çıktı. Görevden almanın bir süreliğine ertelendiği iddia edildi.
Sözcü'nün haberine göre, İl Başkanının bazı kurum ve kuruluşlarının müdürleriyle sorun yaşadığı için görevden el çektirilmesi için AKP Genel Merkezine şikayet edildiği öne sürüldü.
Parti içindeki rahatsızlığın İl teşkilatı içinde de devam ettiği ve İl Başkanı Ömer İler’in de yakın zamanda görevinden el çektirileceği öne sürüldü.
Ömer İler sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile görevinin başında olduğunu söyledi. Başkan İler, “İstifa eden arkadaşlarımızın durumu tamamen genel merkezimizin tasarrufunda olan bir durumdur. Bizim kamu görevlileriyle, kurum müdürleriyle uyumsuz çalışma gibi bir durumumuz söz konusu değil. İddialar asılsızdır. Şu anda hırsızlık, yolsuzluk gibi iddialar artık olmadığı için birileri bizimle uğraşmak istiyor. Ben görevimin başındayım” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İstifalar, iktidarın devam eden 'terörsüz Türkiye' adımlarını akıllara getirdi. DEM Parti öncülüğündeki Demokratik Toplum Platformu tarafından organize edilen mitingin, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle pazar günü Diyarbakır’da yapılması bekleniyor.
Diyarbakır’da düzenlenmesi planlanan ve kamuoyuna "Öcalan’a özgürlük" çağrısıyla duyurulan mitingin yasaklanması için bikaç gün önce resmi girişimlerde bulunmuş; söz konusu mitinge karşı çıkan avukatlar; Diyarbakır Valiliği, İçişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına başvurarak etkinliğin engellenmesini istemişti.
Mitingin yasaklanmasını talep eden avukatlar yaptıkları ortak açıklamada, Abdullah Öcalan’ın cezaevinde olmasına rağmen örgüt üzerindeki etkisinin devam ettiğini söyleyerek, bu kapsamda gerçekleştirilecek bir açık hava toplantısının "terör örgütü propagandası" ve "suç ve suçluyu övme" niteliği taşıyacağı belirtildi.