CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ’daki su sorununa ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Elazığ’ın içme suyu ihtiyacını karşılamak için yapılan Hamza Bey Barajı’nın artık ihtiyacı karşılamadığını, barajda çok az bir miktarda su kaldığını ve kısa bir süre içerisine Elazığ’ın musluklarından su akmayacak seviyeye gelebileceğini belirten Erol, acil eylem çağrısı yaptı.
Erol, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Büyük umutlarla inşa edilen ve 2045 yılına kadar Elazığ’ın içme suyu sorununun çözüleceğine dair açıklamalara konu olan, Elazığ Merkez, Palu, Kovancılar, Yazıkonak, Yurtbaşı, Mollakendi ve Akçakiraz’ın kullanacağı açıklanan ve bu yönde büyük yatırımlar yapılan Hamzabey İçme Suyu Hattı şu anda sadece Elazığ şehir merkezinin su ihtiyacının 3/1’ini ancak karşılandığı halde 20 günlük suyun kaldığı bilinmektedir. Merkezin su ihtiyacının dahi 3/1’ini ancak karşılayan bu baraj ilçeler ve beldelere de su vermeye başlanınca çok büyük bir içme suyu sorunuyla karşı karşıya kalacağımız ortadadır."
Sorunun çözümü için tüm yetkilileri harekete geçmeye davet eden Gürsel Erol, "Elazığ Valisi, belediye başkanları, üniversiteleri, ziraat odaları, muhtarları bir masa etrafında toplanmalı ve bu şehir için bir su acil eylem planı hazırlanmalıdır. Çözüm için harekete geçmemiz gereken bir döneme girdik. Hem içme suyu kaynaklarımızda yaşanan ciddi azalma, hem de tarımsal sulamada karşı karşıya olduğumuz sıkıntılar, şehrimizi ve bölgeyi ilerleyen yıllarda çok daha büyük bir tehditle yüz yüze bırakacaktır" değerlendirmesini yaptı.
Elazığ'da tarım ve hayvancılık yapılan ilçelerdeki soruna dikkat çeken Erol, şunları kaydetti:
"Bugün şehrimizde yağış rejimlerinin değişmesi, sıcaklıkların artması ve yeraltı sularının bilinçsizce kullanılması sonucu su seviyesi hızla düşüyor. Elazığ gibi tarıma ve hayvancılığa dayalı bir şehirde bu tablo, sadece kuraklık değil, ekonomik çöküş anlamına da gelebilir. Baskil, Kovancılar, Palu gibi ilçelerimizde çiftçinin umudu barajlara, göletlere bağlanmış durumda. Ama o barajlar da alarm veriyor. Siyasi irade, samimi niyet ve takvimlendirilmiş bir eylem planı gerektiriyor. Şehirde su kaybını önleyecek şekilde altyapı sistemleri yenilenmeli, tarımda vahşi sulama yöntemlerinden vazgeçilip, basınçlı sulama sistemleri teşvik edilmelidir. İçme suyu temininde alternatif kaynakların tespiti, küçük ölçekli yağmur suyu toplama sistemlerinin kent planlamasına entegre edilmesi, sanayi ve belediye atık sularının arıtılıp geri kullanımının yaygınlaştırılması artık lüks değil, zorunluluktur. Her damlanın hesabını yapmalıyız."