Fransa’da aşırı sağın 2027 umutları zora girdi

Haftalık Bakanlar Kurulu toplantısında konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hükümet sözcüsü Sophie Primas’ın üç temel noktasına atıfta bulundu. Politico’nun haberine göre bu noktalar, “yargının bağımsızlığı”, “yargıçlara yönelik tehditlerin kabul edilemezliği” ve “hukukun herkes için eşit şekilde işlemesi” olarak sıralandı. Toplantıya katılanlara göre Macron, yargı makamlarının bağımsızlığına dikkat çekerken, yargıçların korunması gerektiğini ve mahkeme kararlarına saygı duyulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, herkesin temyiz hakkına sahip olduğunu ifade etti.
 

Ne Olmuştu?

Marine Le Pen’in Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilliği döneminde, hayali danışmanlık hizmetleri için iki kişiye AP fonlarıyla maaş ödediği iddia ediliyor. Bu suçlamalar, 2004-2016 yılları arasında eski adıyla Ulusal Cephe Partisi’nin bazı AP milletvekillerinin “hayali istihdam” oluşturduğu gerekçesiyle 2015’te başlatılan soruşturmanın bir parçası. Paris savcılığı, Le Pen, babası Jean-Marie Le Pen, Louis Aliot ve Bruno Gollnisch’in de aralarında bulunduğu 27 parti üyesinin AB fonlarını kötüye kullandığı ve bu suçu gizlediği iddiasıyla dava açılmasını talep etmişti.
Dava, Eylül 2024’te Paris Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. 31 Mart 2025’te mahkeme, Le Pen’i suçlu bularak 5 yıl siyasi yasak, 4 yıl hapis (2 yılı ertelenmiş, 2 yılı elektronik kelepçeyle gözetim altında) ve 100 bin euro para cezasına çarptırdı. Karar, Le Pen’in hapse girmeyeceği anlamına gelirken, avukatları temyiz yoluna gideceklerini duyurdu.
 

Le Pen’in 2027 Hayalleri Temyize Bağlı

Bu ceza, Le Pen’in 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılımını engelliyor. Temyiz süreci, aşırı sağcı liderin siyasi geleceğini belirleyecek kritik bir aşama olacak. Fransa’da yargının bu kararı, hem Le Pen’in Ulusal Birlik Partisi’ni hem de ülkenin siyasi dengelerini etkileyebilecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.