Türkiye Komünist Partisi (TKP) Suriye’de ana insan gücünü HTŞ’nin oluşturduğu saldırıların, AKP iktidarının İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa ile birlikte başlattığı kapsamlı bir operasyon olduğunu açıkladı.
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının İsrail'le birlikte hareket etmekten hiç sıkılmadığının bir kez daha görüldüğüne dikkati çeken TKP, bugün yaptığı açıklamada “Halep’te boy gösteren Türk bayrağı, yandaş kalemşörlerin fetihçi böbürlenmeleri Türkiye’nin ABD ve İsrail ile birlikte bir komşu ülkeyi dağıtmaya dönük bir çaba içine girdiği gerçeğini değiştirmiyor” ifadesine yer verdi.
Bu gidişat durdurulmazsa Yeni Osmanlıcı bir hırsla ya da İsrail-ABD projelerine dayanarak sınırları değiştirmeye kalkmanın acı sonuçlarıyla karşılaşılacağı belirtilen açıklamada “Bölgede yaşayan halkların tamamının zararına, hatta yıkımına dönüşebilecek bir süreçten söz ediyoruz” denildi.
Yurttaşlara "atılan zafer çığlıklarına aldanmama" çağrısında bulunan TKP, ABD emperyalizmi, siyonizm ve Yeni Osmanlıcılık ittifakının Türkiye’ye felaketten başka bir şey getirmeyeceğini vurguladı.
Emperyalizme ve siyonizme karşı durma ve NATO’dan çıkma talebinin yükseltilmesi çağrısında bulunulan açıklamanın tam metni şöyle:
“Gerçekler bayrakla kapatılamaz
AKP iktidarı İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa ile birlikte, Suriye’de kapsamlı bir operasyon başlattı. Operasyonun şu ana kadarki ana insan gücünü oluşturan HTŞ, Türkiye ve ABD tarafından bile terör örgütü olarak nitelendiriliyor. Saldırıların bir diğer bileşeni Suriye Milli Ordusu da farklı cihatçı gruplardan devşirilmiş ve hükümet tarafından maaşa bağlanmış bir gruptur. Bu ve benzeri yapılanmalarla bölgeye ne barış ne huzur gelecektir.
Türkiye Komünist Partisi aylardır 'İsrail tehdidi' bahane edilerek Suriye’ye saldırı hazırlıkları yapıldığını söylemekte, bunun bölgeyi yeni ve bitmeyecek kanlı savaşlara sürükleyeceği konusunda uyarılarda bulunmaktaydı. Bir kez daha görüldü ki, AKP iktidarı İsrail ile eşgüdümlü hareket etmekten hiç sıkılmıyor.
Halep’te boy gösteren Türk bayrağı, yandaş kalemşörlerin fetihçi böbürlenmeleri Türkiye’nin ABD ve İsrail ile birlikte bir komşu ülkeyi dağıtmaya dönük bir çaba içine girdiği gerçeğini değiştirmiyor.
Partimiz her zaman “sınırların değişmezliği” ilkesiyle hareket etti ve ediyor. Bu ilkenin neden yaşamsal olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Korkarız eğer bu gidişat durdurulmazsa Yeni Osmanlıcı bir hırsla ya da İsrail-ABD projelerine dayanarak sınırları değiştirmeye kalkmanın acı sonuçlarıyla karşılaşacağız.
Bölgede yaşayan halkların tamamının zararına, hatta yıkımına dönüşebilecek bir süreçten söz ediyoruz. Birbirleriyle rekabet halinde olan devletler, halkın değil kendi sömürücü sınıflarının çıkarları doğrultusunda yangına körükle gitmeye devam ediyorlar. Yurttaşlarımız atılan zafer çığlıklarına aldanmasın. ABD emperyalizmi, siyonizm ve Yeni Osmanlıcılık ittifakının Türkiye’ye felaketten başka bir şey getirmeyeceği unutulmasın.
Gün emperyalizme ve siyonizme karşı durma günüdür.
Gün NATO’dan çıkma talebini yükseltme günüdür.
Gün Türkiye’deki konuşlandırılmış nükleer silahlarda kurtulma günüdür.
Gün 'büyük güçler'den korunma ve kurtuluş beklemek yerine emekçi halkın birliğini örme günüdür.
Gün savaşa hayır deme günüdür.
Gün fetihlere, ilhaklara itiraz etme günüdür.”