Halkın bu kadar öfkeli olduğunu daha önce hiç görmemiştim

Orhan Pamuk'un Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremler hakkında New York Times'a yazdığı yazının Türkçe çevirisini yayımlıyoruz.

Halkın bu kadar öfkeli olduğunu daha önce hiç görmemiştim
  • A-
  • A
  • A+

Orhan Pamuk*

Kederli bakışlı kız on-on iki yaşlarında olmalı. Cep telefonunun kamerasına bakarken yerinden çok az kıpırdıyor... Kıpırdadıgında ağır hareket ediyor. Kızı videoya çeken erkek onu görünce sevinç ve hayretle bağırıyor!

"Burada birisi var! Burada birisi vaaar!"

Ama telefonu kameralı erkeğin haykırışına cevap veren kimse yok... Etrafta bir kar sessizliği ve kurşuni bir ışık var yalnızca. Burası 7.7 ve 7.6 şiddetinde iki depremin yerle bir ettiği Güneydoğu Türkiye'de bir yer.

Kameralı erkek şimdi göğsünden aşağısı betona sıkışmış olan kıza yaklaşıyor. Belli ki birbirlerini tanımıyorlar.

"Kıpırdayabiliyor musun?"

"Hayır!" diyor kız güçsüz bir sesle. Ama gözlerinde bir umut var. Çünkü gittikçe zayıflayan sesini en sonunda birisine duyurabilmeyi başarmış. Gece saat 04'17de vuran ilk depremin üzerinden yarım gün geçmiş. Yakında gene akşam olur.

"Ayaklarını kıpırdatabiliyor musun?"

Kız buna tam bir cevap vermiyor. Yüzünde bir şey saklıyormuş ya da bir suçundan, eksikliğinden utanıyormuş gibi bir ifade beliriyor.

Cep telefonlu adam da sorusunu tekrarlamıyor.

"Susadın mı?"

"Üşüyorum..." diyor kız ve susuyor.

Gece ve sabah ara ara yağan kar üç beş saniyede yıkılan on beş on altı katlı binaları ve iki üç katlı binaların molozlarını, depremin bütün acısını, ölenlerle ölmekte olanları yavaş yavaş örtüyor.

Sessizlikte cep telefonuyla video çeken adamın kararsız kaldığını anlıyoruz. O dar, korkutucu beton yığını içerisindeki kederli gözlü kederli bakışlı kızı sıkıştığı yerden tek başına çıkaramaz. Ama ikisi de şimdi yalnızca susuyorlar.

Kızın bakışları donuklaşıyor, yorgunluğunu, acısını yüzünden okuyoruz.

"Sen şimdi orada dur, ben şimdi hemen gidip sana yardım getireceğim. Seni oradan çıkaracağız."

Ama cep telefonlu adamın sesi kendinden emin değil. Büyük ihtimal burası bir şehrin tamamen yıkılmış bir arka mahallesi... Yollar, köprüler yıkıldığı için hiçbir yardım gelmemiş. Büyük ihtimalle de yakın zamanda bir yardım da gelmeyecek.

Burada yaşayanlar, gece karlı karanlıkta yıkılan evlerinden sağ çıkanlar ve hayatta kalan diğer talihliler, soğukta sığınacak başka bir yerlere gitmiş olmalılar. Bir ihtimal bu evden bu kız hariç kimse sağ çıkmadığı için arayan soran kimse de yok.

"Gitme!" diyor en sonunda betona sıkışmış kız.

"Gideceğim, ama geri geleceğim!" diyor telefonlu adam. "Seni unutmam, yardım getireceğim."

Tek başına sıkıştığı yerde yarım günden fazla zaman geçirmiş olan kızın kendini ölüme hazırladığını, zaten itiraz edecek hâli olmadığını anlıyoruz.

Ama gene de fısıldar gib bir kere daha: "Gitme!" diyor.

"Gideceğim ve sana yardım getireceğim!" diyor adam bu sefer daha güçlü ve ama nedense inanamadığımız bir sesle.

Sonra cep telefonunun çektiği görüntü bitiyor. Adamın yardım getirip getirmediğini bilmiyoruz. Ama görüntüleri hiçbir yorum yapmadan dürüstçe Twitter'a koymuş.

Yardım getirmek cep telefonlu adamın hissettiği gibi kolay değil. Devletin duyurduğu rakamlara göre bölgede yedi bin civarında yapı yıkılmış ya da hasar görmüş! Ölü sayısı çok düşük gösterildiği gibi, yıkılan bina sayısı da saklanıyor. Zaten elektrikler kesildiği, aşırı kullanımdan cep telefonları çalışmadığı, yollar kapandığı için ilçelerde, küçük şehirlerde ne olduğu konusunda hiçbir bilgi yok. Twitter ve sosyal medyada bazı küçük şehirlerin tamamen yıkıldığını okuyoruz.

Pek çok moloz ve beton yığını içinde kederli gözlü kız gibi sıkışmış olan yaralılar ve soğukta can çekişenler var. Yıkılan her binada az ötede ezilip ölmüş yakınlarının yasını tutarken kendisini kurtaracak birilerini bekleyen üç kişi olsa yirmi bine yakın kişinin, üzerine kar yağan beton yığınlarının içinde ve altında yardım beklediğini çıkarabiliriz. Onlara yetişecek bilgili, eğitimli kişiler havaalanlarında, yollarda ulaşım yetersizliğinden yakınıyorlar.

Havaalanları yıkıldığı, yollar kapandığı için depremden cehennem yerine dönmüş olan büyük şehirlere En büyük medya-basın-TV kuruluşları bile ancak yarım gün sonra ulaşabildiler. Felaketten yarım gün sonra karlı, yağmurlu, rüzgârlı sokaklarda korkular içinde, öfkeli ve yardım bekleyen milyonlarca insanla karşılaştılar. Devletin verdiği rakamlara göre deprem 13,5 milyonu etkiledi.

Felaketi kıyamet misali yapan şey gece karanlığında gelen 7.8 ölçüdeki birincisinden dokuz saat sonra vuran 7.7 şiddetindeki ikinci deprem. Merkez üssü ilkinden yüzelli dört yüz kilometre uzakta olan bu ikinci deprem, birinci depremin artçı depremleri yüzünden zaten sokaklarda olan milyonlarca kişiye görsel dehşet sahneleri yaşattı. Sokaklarda bir yardım veya ekmek arayan, moloz tepelerine dönüşmüş on altı katlı binaların yıkıntılarını elleriyle taş taş ayıklamaya çalışan ya da sığınacak ısıtılmış kapalı bir mekân arayan kalabalıklar ikinci depremin iskambilden kuleler gibi hızla ve toz yığınları çıkartarak yıktığı binaları "Allah!, Allahım!" nidaları arasında cep telefonlarıyla videoya çektiler. Pek çok kişi bir yorum, bir cümle, birkaç kelime bile yazmadan bu grotesk dehşet görüntülerini sosyal medyada yaydı. Kıyametten çıkma deprem sahnelerinin, insanlarda hem göz yaşartıcı bir dayanışma ve yardımlaşma duygusunu ortaya çıkardığını hem de paylaşma, başka tanık arama, iz bırakma, duyurma içgüdülerini canlandırdığını gördüm. Büyük şehirlerin mezbelelerle dolu merkezlerinde mikrofon uzatılan herkes, "Çek, çek, yardım istiyoruz, ekmek istiyoruz, hükümet nerede, yardım ekipleri nerede!" diye bağırıyor.

Yardımlar yollanmış ama malzemeyle yüklü kamyonlar deprem bölgelerine yüzlerce kilometre uzakta, tıkanmış yollarda kar altında saatlerce bekliyorlar. Evlerini, ailelerini, sevdiklerini, her şeylerini kaybedenler, şehirlerinde çıkan yangınlara kimsenin müdahale etmediğini görüp gözlerine kestirdikleri hükümet aracını, polisi, memuru durdurup bağıra bağıra şikâyet ediyor. Halkın bu kadar öfkeli olduğunu daha önce hiç görmemiştim.

Defalarca seyrettiğim bir başka videoda "vatandaşlar" başka bir şehire gitmekte olan polis arabasını durdurdular ve yarı hesap sorar, yarı yardım dilenir bir havayla memurları arabadan çıkardılar.

Depremden sağ salim ama evsiz çıkan ve sokaklarda gezinen talihliler büyük apartmanların yıkıntıları ve molozları arasında yaşayan insanların olduğunu seslerden anlıyorlar. Ama tek başlarına onları kurtaracak güçleri, bilgileri, aletleri yok. Hemen gelen, yetişen de yok. İkinci günün akşamı çökerken beton yığıntılarının ve molozların içinden gelen sesler azalıyor, sokaklardaki insanlar dehşet manzaralarına alışıyor, ekmek, yiyecek dağıtan araçların önünde kalabalıklar birikiyor. Ama öfke, şikâyet, hazırlıksız olmanın çaresizliği dinmiyor.

Bu Türkiye'de son seksen yılda olmuş en büyük deprem. Benim çocukluğumdan beri uzaktan yakından yaşadığım büyük depremlerin ise dördüncüsü. 1999 Marmara Depremi'nde, yerle bir olmuş şehirlerden biri olan Yalova'ya gitmiş, bir sorumluluk ve suçluluk duygusuyla, belki bir taş kaldırabilirim diyerek beton molozları arasında saatlerce yürümüş, kimseye yardım edemeden geri dönmüştüm. Sosyal medyaya konan mesajlardan depremin yıktığı en büyük şehirlerde yardım etmeye çalışan uzaklardan kendiliğinden gelmiş doktorlar olduğunu, ama onları yönlendirecek bir otorite, bir yönetici olmadığını da öğreniyorum. Halkın kabul edemediği bir başka şey devlet hastahanelerinin bazılarının da yıkılmış olması.

Kıyametimsi felaket sahnelerini ve evlerinin içinde yaşadıkları deprem dehşetini videoya çekip hiçbir yorum yapmadan sosyal medyaya bırakanların verdikleri iki mesaj var. Birincisi hayret ve Allah'a seslenişleri ile ifade edilen şey: Felaketin şaşırtıcı, sarsıcı büyüklüğü. Bu dehşet karşısında insanın soğukkanlılığını koruyabilmesi, her zamanki günlük duygularını yaşayabilmesi ve bir mantıkla hareket edebilmesi çok zor. Bu yüzden kendiliğinden gelişen dayanışma, yardımlaşma duygusu çok etkileyici. Ama ikinci mesaj yani bütün ülkenin hissettiği sahipsizlik, çaresizlik ve hazırlıksızlık deprem kadar dehşet verici. İlk yetişen yardım takımlarına halk "Neredeydiniz!" diye çıkışıyor. Ama pek çok bölgeye henüz yetişen bir yardım yok.İkinci günün sonunda büyük şehirlerin merkezlerine biraz yardım geliyor ama çok yetersiz ve çok da geç kalmış bir yardım bu.

* https://www.nytimes.com/2023/02/11/opinion/turkey-earthquake-orhan-pamuk.html

Yorum Yazın

'Servet transferi düzenini yıkacağız'

Sahte faturanın cezası kökten değişiyor

4 Eylül Sivas Kongresi’nin 106. Yıl Dönümü Etkinlikleri Başlıyor

Çin, Güney Kore ve Türkiye’den mutfak profesyonelleri bir araya geldi

'Ben diktatör değilim'

KESK'ten Memur-Sen ve Kamu-Sen'e 'Hakem Kurulu' tepkisi

İmamoğlu'ndan avukatı Nusret Yılmaz'ın gözaltına alınmasına tepki

Türk Mutfağına Küresel Temsil Gücü

Malazgirt yolculuğu kana bulandı!

Türkiye mezun işsizliğinde zirvede

'Önümüzdeki altın fırsat heba edilmemeli'

Hakem Kurulu zam kararını açıkladı

Akaryakıtta yine dev zam

Ümraniye Belediyesi'nden okullara bakım-onarım desteği

Hane halkı enflasyon yüzde 54,1 diyor

Maaş artışları şeffaf ve adil olmalı

Cezaevinde 21 kilo veren Murat Çalık AYM'ye gidiyor

Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak

Kuşlar-Ornithes 3. Edisyonu Sanatseverlerle Buluştu

Türkiye eğitim zammında Avrupa’nın zirvesinde

Tarım ve içme suyu tehlikede

Yumurta fiyatlarında artış sürüyor

Karpuzu tarladan kendi toplayana bedava!

Bahçeli ve Erdoğan uzun süre sonra yan yana

'Yaptığımız suç değil siyaset'

15 bin nüfuslu ilçeye inşa edilen 71 milyon TL'lik hükümet konağı tartışma konusu oldu

Ünlü mankenlerin ağzı açık kaldı

Sezai Temelli'den komisyon çalışmalarına eleştiri

Sanayide kapasite kullanım oranı yüzde 73,6’ya geriledi

Marmara'nın yüzey suyunu yenileyen oksijenli su girişi tehlikede

Yükleniyor

'Ben diktatör değilim'

'Hamas anlaşmayı kabul etse de işgal sürecek'

Gazze'de kıtlık ilan edildi

ABD göçmenlerin geçici korumasını sona erdirdi

UCM yargıç ve savcılarına İsrail kararları nedeniyle yaptırım

Oğlu Halid Hafter'i Genelkurmay Başkanı yaptı!

Bosna Hersek'te 47 İsrailli turistin pasaportu çöpe atıldı

İsrail'de Netanyahu'nun Gazze'yi işgal planına karşı genel grev

Trump ve Putin 7 yıl sonra bir arada

ABD Başkanı Trump acil durum ilan etti

Ünlü mankenlerin ağzı açık kaldı

Nesrin Cavadzade fiziğiyle meydan okudu

Burcu Özberk tarzıyla tam not aldı

Aslı Sümen pozlarıyla sosyal medyayı salladı

'Evli oyuncunun tacizine uğradım'

Ebrar Karabakan tatilin tadını çıkarıyor

Pelin Akil bikinisiyle poz verdi!

Zeynep Bastık mankenlere meydan okudu

Özgü Kaya'dan iddialı paylaşımlar

Demet Özdemir üstünü çıkarıp arkasını döndü

Milyonlarca sürücüyü etkileyecek kararlar

Şarj şirketlerine büyük ceza

Sıfır km olarak aldığı araç kabusu oldu

Ford CEO'sundan BYD'yi endişelendirecek duyuru

BYD, Tarihi Bir Başarıya İmza Attı

Otomobilde ek vergi talep eden bayilere 684 bin TL ceza

Togg fiyatlarına ÖTV zammı

Sigaraya 1 ayda ikinci zam

Türkiye yatırım cazibesini kaybetti...

Akaryakıt ve taşıt vergilerine yeni düzenleme

Lahmacunda kanatlı ve sakatat çıktı

Kimse yorgun bir pilotun uçağına binmek istemez

Pestisitlerde reçete uygulaması başlıyor

SGK'dan malullük aylığı almak için dört şart

Kadına Değer Atölyesi İstanbul’da

Ücretsiz kanser taramasında 'SMS' dönemi

'Her 10 üründen 6'sında pestisit kalıntısı var'

Antidepresan kullanımı yüzde 67 arttı

Denizli Devlet Hastanesi'nde tavan çöktü

'Esrar yerine kenevir demek durumu masumlaştırmıyor'

Gazeteciye Saldırıda Bir Tutuklama Daha

Psikeart 'dalya' dedi 

Dijital Sesin Yeni Adresi

Flash Haber TV satışa çıkarıldı

TMSF, Ekotürk'e el koydu

'Yerel Basının Susturulması, Milletin Nefesinin Kesilmesidir'

Fatih Altaylı'nın YouTube kanalına erişim engeli kararı

Yerel Medya Can Çekişiyor

'Eleştiri, teröre yardım sayılmaz'

CHP neye alet edilmek isteniyor?

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 3 3 0 0 10 9
2.Trabzonspor 3 3 0 0 3 9
3.Göztepe 3 2 0 1 5 7
4.Konyaspor 2 2 0 0 6 6
5.Samsunspor 2 2 0 0 2 6
6.Antalyaspor 3 2 1 0 1 6
7.Fenerbahçe 2 1 0 1 2 4
8.Beşiktaş 1 1 0 0 1 3
9.Eyüpspor 3 1 2 0 -3 3
10.Gazişehir Gaziantep 3 1 2 0 -5 3
11.İstanbul Başakşehir 1 0 0 1 0 1
12.Alanyaspor 2 0 1 1 -1 1
13.Rizespor 2 0 1 1 -3 1
14.Kayserispor 2 0 1 1 -4 1
15.Kasımpaşa 2 0 2 0 -2 0
16.Gençlerbirliği 3 0 3 0 -3 0
17.Kocaelispor 3 0 3 0 -4 0
18.Fatih Karagümrük 2 0 2 0 -5 0