Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER), aylık Şube Başkanları Toplantısı Ankara’da ESAM Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıda eğitimin sorunlarına değinilirken, toplantıya katılan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan, iktidarın izlediği politikalara yönelik açıklamalarda bulunurken, Milli Görüş hareketinin 55 yıllık geçmişi ile yoluna dimdik bir şekilde devam ettiğinin altını çizdi.
İktidarın sürekli zikzaklar çizdiğini belirten Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, iktidarın dün savunduklarının tam tersini, dün kızdıkları yerlere ise entegre olduklarının altını çizerek, “Sahada koşturuyoruz, insanlarımızın Saadet Partisi’ne ve Milli Görüş’e sevgisinin arttığını görüyoruz. En yakın zamanda Saadet Partimizin Milli Görüşümüzün iktidara gelmesinde hiçbir tereddüdümüz yok” dedi.
İktidarın her alanda attığı adımlara dikkat çeker Arıkan, “Her manada bir geri vites, u dönüşü siyaseti takip ediliyor. Sisi, Gazze, Arabistan’da olan Kaşıkçı davalarını biliyoruz. Dün iki boş insan kara para aklamışlar, parayı dışarı kaçırmışlar. Bu iki insan ömür boyu hapiste kalması gerekirken serbest bırakıldılar. Adalette, eğitimde birçok alanda böyle adımlar atılmaya devam ediliyor” dedi.
İsrail’in Filistin’de sürdürdüğü saldırılara da dikkat çeken Arıkan, Gazze meselesini tek manada savunan tek siyasi parti olduklarının altını çizdi. Arıkan, Meclis kürsüsünde hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’i hatırlatarak, “Biz bir şehit verdik hem da Meclis kürsüsünde. Hasan Bitmez abimiz kürsüde Gazze için seslenirken vefat etti. Meclis içerisinde Filistin’e ilişkin birçok adım attık. Grup olarak, İsrail’in şifa hastanesine saldırılarına ilişkin bilgi geldiğinde 10 milletvekilimiz kalktık ve mecliste ilk kınamayı organize ettik. İsrail Büyükelçiliği önünde Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir protesto eylemi yaptık. Milli Görüşçü milletvekilleri sonrasında Meclis’e bir öneri verdiler ve Gazze’nin konuşulmasını istedik ancak AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Sonrasında bir heyetin kurulması ve saldırıların incelenmesini istedik onu da reddettiler. Ardından 4 arkadaşımız uçağa binip gittiler ve Refah Sınır Kapısı’na kadar gittiler. 55 yıllık geçmişimiz ile çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Toplantı sonrasında basın açıklaması gerçekleştiren ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen, toplantı ile eğitim-öğretim sezonu öncesinde çalışmalarına ilişkin incelemelerde bulunduklarına dikkat çekti. Yeni eğitim-öğretim sezonunun başladığının altın çizen Gökmen, müfredatta yapılan değişikliğe dikkat çekti. Gökmen, eğitim sisteminin sorunlarına vurgu yaparak, “Eğitim öğretimde müfredat değişikliği yapılmış ama zihniyet değişmemiştir. Batıcı eğitim öğretim sitemi halen devam etmektedir. Yetişen nesillerdeki şiddetin, madde bağımlılığının, tacizin kaynağı insan fıtratı dikkate alınmadan verilen ruhsuz eğitimdir. Şuurdan yoksun eğitim sistemi ile gençlerin istikbale matuf hayalleri yıkılmakta, gelecekleri karartılmakta ve yarınlara kaygılı bakan gençler yetişmektedir. Taklitçi eğitim sistemi ile öfkeler kontrol altına alınamamakta, aile içi terbiye sağlanamamakta ve sosyal iletişim becerileri zayıf nesiller yetişmektedir” diye konuştu.
Eğitim sisteminin sık sık değişmesine dikkat çeken Gökmen, her bakan değişiminde değişim olduğunu kaydederek, “Her gelen Millî Eğitim Bakanı’nın sistem değişikliğiyle adeta deneme tahtası haline getirilen eğitim sistemimiz maalesef alarm vermektedir. Bundan kurtulmanın yolu eğitim sistemimizin özünü dönmesidir. Millî eğitim sistemimiz 200 yıldır peşinde olup, yolunu kaybettiği batı taklitçisi eğitim sisteminden kurtarılmalı, milletimizin inanç, ahlak ve kültürünü temel alan adı gibi Millî olan bir eğitim sistemine kavuşmalıdır. Eğitim öğretimde düzlüğe çıkmak için acilen aslında bir Hristiyan birliği olan Avrupa Birliği’nin eğitim politikaları ile AB projelerinden vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Öğretmen atamalarına da dikkat çeken Gökmen, var olan atama sorununa da vurgu yaparak, “Bu sene az sayıda öğretmenin ataması yapılması bizleri üzmektedir. Boş geçen dersleri ücretli öğretmenlik yoluyla doldurma ve öğretmenler arasında adeta kast sistemini andıran ücretli, sözleşmeli ve kadrolu ayrımı bir an önce ortadan kaldırılmalıdır. Eğitimde başarı sağlamanın iksiri moral ve motivasyondur. Bu sebeple öğretmenler arasındaki bu ayrım ortadan kaldırılmalıdır” dedi.