İlacın yokluğuna ilk defa tanık oluyorum

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde bir eczaneyi ziyaret etti. Eczanelerdeki ilaç yokluğuna değinen Gürer, “Eczanelerde bulunmayan ilaçlar, eczacılarla hastalar arasındaki ilişkiyi dahi bozdu. Çoğu ilaç şu an eczanede yok. Biz, şimdi Ulukışla ilçesinde bir eczanemizdeyiz. Aynı zamanda beraberinde, Niğde’de eczacılık yapan arkadaşımız da var. Son durumu eczacı arkadaşlarımızdan dinleyeceğiz. Şu anda olmayan ilaçlar genelde hangileri?” diye sordu.

Eczacı Mehmet Berkant Özkaynak, konuya ilişkin şunları söyledi:

'Çocuk antibiyotiklerinde çok sıkıntı çekiyoruz'

“Genelde çocuk antibiyotiklerinde çok sıkıntı çekiyoruz. Bazı kronik rahatsızlıklarda kullanan ilaçlarda sıkıntımız var. Çeşitli söylentiler var. Birincisi, ham maddenin olmadığı yönünde söylentiler. Bir de yurt dışına antibiyotiklerin satıldığına dair, daha doğrusu oraya verildiğine dair böyle bir durum söz konusu. Geçen hafta cumartesi, bizim nöbetimizde, Niğde’den üç tane hastamız geldi. Orada bulamadıkları için 60 kilometre yol geldi. Burada da tam ihtiyaçlarını karşılayamadık. Muadil dediğimiz, birbirinin yerine geçebilecek ilaçlar bunlar belki ama aynısı olsun mantığı olan hastalara da saygı duyuyoruz. Aynısını değil ama ne bulursak veriyoruz. Hastalarla karşı karşıya geliyoruz. Hekim arkadaşlarımızla görüşmek durumunda kalıyoruz. İlacın içeriğini değiştirtiyoruz.

"Bulunamayan ilaçların yerine tercih edilenler daha ağır olabiliyor"

Bir çocukta kullanılacak belli spesifik ilaçlar var şu anda piyasada olmayan, bütün eczacılarımızın bildiği. O ilaçlar, gerçekten şu anki mevcut rahatsızlıklar hesabında kullanılan ilaçlar. O ilaçların yerine eş değerleri verilmeye çalışıldığında ya da benzerleri için doktora ulaşıp ‘Bunu yazmayalım, şunu yazalım’ dediği zaman, biz hekimle de onun tedavi protokolüne karışmış oluyoruz. Anlayışlı hekimlerimiz var ama hekimin çok yapacağı bir şey yok. O grup ilacın yerine tercih edebileceği ilaçlar daha ağır antibiyotikler olabiliyor. Dolayısıyla o ilaçlar çocuklara zarar veriyor.”

“Artık eczanelerde raflarda ilaç da bulunmuyor. Doktorun yokluğunu çok duydum da ilacın yokluğuna da ilk defa tanık oluyorum. Bu durumda özellikle çocuklarla ilgili ilaçlarda sorun var” diyen Ömer Fethi Gürer, ilaç depolarında ilaç olup olmadığını ve ilaçlara gelen zamları da sordu.

Eczacı Mehmet Berkant Özkaynak, şöyle konuştu: “Depoda olduğunu düşünmüyorum. Depo var da vermiyor gibi düşünmüyorum. Yok, gelmiyor, birer ikişer tane geliyor haftalık. Bizim haftalık çıkışımız 50 kutunun üzerinde. İlaç fiyatlarında artış var. Normal euro kurunun yükseltilmesiyle ilgili bir artış yaşadık. Onun haricinde ekstra bir şey yok.”

Niğde’de eczacılık yapan Turgay Yıldız ise konuya ilişkin şunları söyledi:

'İlaç yokluğu bir önceki aya göre daha büyük bir noktaya geldi'

“Şu an zaten sıkıntı tüm illerde; yani ilçe bazlı, il bazlı değil. Firmalar, ilaçları maalesef göndermiyorlar veya üretemiyorlar. İthal ilaçlar da var ve yerli üretim ilaçlar da var elimizde olmayan, bulunmayan. Yani bunun temel sorunu aslında şu: Türkiye’deki ilaç fiyatlandırmasında bir kararname var; ilaç fiyat kararnamesi. Euro kuru üzerinden yılda bir kere kur değişikliği yapılıyor. Şu an euro 20 liraya yakın, ama ilaç fiyatlandırmasındaki kur 10 lira. Dolayısıyla üretici de haklı olarak diyor ki ‘Benim bütün maliyetlerim dolar ve euro kuru üzerinden ama satışım 10 TL üzerinden’ diye kendine bir bahane üretiyor. Dolayısıyla ilaç zammı olmasına rağmen, yakın zamanda yüzde 40’a yakın bir zam olmasına rağmen ilaç yokluğu bir önceki aya göre daha büyük bir noktaya geldi.”

27 yıldır Niğde’nin Ulukışla ilçesinde eczacılık yapan Mehmet Berkant Özkaynak, bulunamayan ilaçlar yüzünden raflarının boş olduğunu gösterdi. Özkaynak, şöyle konuştu:

“27 yıldır buradayım. Hiç yaşamadım, ilaç yokluğu ya da olmayan ilaç. Mesela spesifik bazı kronik rahatsızlıklardaki ilaçları bulamadığımız anlar oluyordu. Geçen yıl, geçtiğimiz eylül ayı veya ağustos ayına kadar bana deseler ki ‘şu ilaçlar artık sizin raflarınızda olmayacak, haftalık birer ikişer adet gönderilecek’ deseler ben inanmazdım. Birer ikişer tane, görüyor musunuz?”