Financial Times, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına rağmen Türkiye siyasetindeki etkisini sürdürdüğünü ve uzun vadede “ülkenin bir sonraki cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıktığını” yazdı.
Financial Times’ta yayımlanan makalede, İmamoğlu’nun hem siyasi profili hem de kamuoyundaki karşılığının tutukluluk koşullarına rağmen güçlendiği belirtildi. FT’ye göre, İmamoğlu’nun önceki belediye seçimlerindeki başarıları, iletişim tarzı ve geniş toplumsal kesimlere hitap eden profili, onu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında “en avantajlı muhalefet figürü” hâline getiriyor.
Gazeteye konuşan bazı kaynaklar, İmamoğlu’nun siyasi geçmişi, Karadeniz kökeni, milliyetçi-muhafazakâr duyarlılıklarla modern yaşam tarzını birleştiren profili ve özellikle “duygusal iletişim becerileri” nedeniyle Erdoğan’ın geleneksel seçmen tabanının bir kısmında da karşılık bulduğunu söyledi.
FT analizinde, İmamoğlu hakkında talep edilen yüksek cezaya dikkat çekilerek, söz konusu davanın Türkiye’de “yarı rekabetçi demokrasiden tam otoriter yönetime geçişin işareti olarak değerlendirildiği” ifade edildi.
Bununla birlikte makale, İmamoğlu’nun tutuklanmasının onu “siyasi denklemin ana karakterine dönüştürdüğü” değerlendirmesine yer verdi. Örnek olarak, ÖZDEMİR Araştırma’nın anketinde toplumun yalnızca yüzde 21,5’inin İmamoğlu’nun tutuklanmasını “meşru” bulduğuna işaret edildi.
Financial Times, Erdoğan yönetiminin muhalif figürleri tamamen ortadan kaldırma yönünde aşırı adımlar atmasının ekonomik ve diplomatik riskler taşıdığı yorumlarına da yer verdi. Türkiye ekonomisinin dış piyasalarla bağlantısı, enerji ve turizm gelirlerine bağımlılığı, Batılı yatırımcılarla ilişkiler gibi başlıkların iktidarı daha sınırlı manevra alanına ittiği belirtildi.
Yazıda ayrıca, Türkiye’nin siyasi tarihinde muhalif liderlerin ortadan kaldırılmasına yönelik gelenek bulunmadığı, uzun süren davaların ve yargı süreçlerinin siyasi aktörleri etkisiz hâle getirmek için daha sık kullanılan yöntem olduğu vurgulandı.
FT’ye göre, kısa vadede İmamoğlu’nun koşulları zor görünse de, uzun vadede tablo daha farklı şekillenebilir. Makale, Türkiye’nin genç nüfus yapısı ve İmamoğlu’nun 54 yaşında olması nedeniyle “zamanın muhalif liderden yana işlediğini” belirtiyor.
Haberde, kişisel liderliğe dayalı siyasi sistemlerin genellikle liderleriyle birlikte sona erdiği hatırlatılarak, İmamoğlu’nun moralini ve sağlığını koruması hâlinde “Erdoğan sonrasının en güçlü aktörlerinden biri olmaya devam edeceği” ifade edildi.