İmralı 'Terörsüz Türkiye'yle ilgili her türlü desteği verdi, veriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda sürecin ilerlediğini belirterek, “İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor” dedi.

İmralı
  • A-
  • A
  • A+

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'deki 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerinin dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kurulu iki siyasi parti, Yeni Kıbrıs ve Birleşik Kıbrıs Partisi’nin yöneticileri, Rumların 1958’de Türkleri katlettikleri olayların yıldönümünde Güney Kıbrıs’ta Rum Yönetimi liderini ziyaret ettiler. BM denetiminde nüfus sayımı yapılmasını, Ekim seçimlerine uluslararası gözlemci getirilmesini, Türkiye’nin uluslararası kurumlara şikayet edilmesini istediler. Bu ziyareti nasıl karşıladınız? Rum Yönetimi Lideri, AB dönem başkanlığında sizi Güney’e davet edeceğini söyledi. Böyle bir davet gelirse katılmayı düşünür müsünüz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Benim Güney’e böyle bir ziyaret düşüncem söz konusu değil. Çünkü onlar nasıl KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlarsa biz de Güney Kıbrıs'ı bir devlet olarak kabul etmiyoruz. Dolayısıyla benim kitabımda onlarla böyle bir görüşmenin yeri yok. Bunlar, Kıbrıs Türk halkının iradesini yansıtmayan marjinal girişimlerdir. Kıbrıs Türkleri bizim canımızdan bir parçadır. Kimse, aramızdaki bu gönül bağını zedeleyemez; Kıbrıs adasına sadece barış için gitmiş olan Türkiye’nin kahraman evlatlarına “işgalci” diyemez. Kıbrıs Türk halkı, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünü ve Ada’daki meşru varlığını tartışmaya açmaz bile. Tarihi gerçekler ve milli hafızamız ortadayken yapılan hainlik elbette Kıbrıs Türk halkı tarafından sandıkta cezalandırılacaktır. Rum tarafı şimdiye kadar çözüm istemediğini defalarca gösterdi. Onlar eşitlik ve adalet değil, Kıbrıs Türkünü kendi öz vatanında parya yapmak istiyorlar. Kimi şuursuzlar da buna açıkça çanak tutuyor. Kıbrıs’ta çözümün anahtarı iki devletli çözümdür; bundan da taviz yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs politikası nettir, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve güvenliğini garanti altına almayan hiçbir sürecin içinde olmayız.

Suriye’de gelinen nokta itibariyle her ne kadar bir kırılganlık olsa da bir ateşkes sağlandı. Bunda Türkiye'nin çok ciddi katkılarının olduğunu biliyoruz. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara bu katkılarından ötürü Türkiye'ye teşekkür etti. Benim sorum bu süreçte neler oldu? Türkiye bu süreçte inisiyatif yürütürken neler yaşandı? Bir de bundan sonrasına dönük beklentileriniz nelerdir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara orada dik bir duruş sergilemiştir. Şu ana kadar herhangi bir tavizi de söz konusu değil. İsrail sürekli tüm bölgeyi ateşe atma gibi bir gayret içinde. Bu gayret karşısında ise Suriye'nin bu duruşuyla süreç, ihtiyatlı bir şekilde devam ettirildi. Suriye’nin bölgeyi 2 bin 500 kadar askeriyle kontrol altına alması söz konusu. Son atılan adımlarla da kontrolü sağlamış vaziyetteler. Böylece Güney’de bir hakimiyet tesis edilmiş durumda. Suriye halkı tüm kesimleriyle, geçmişte yaşadıkları acılardan ders çıkartıp, bu oyunlara gelmeyi kesinlikle düşünmüyor. Burada Dürzilerle diğer kesim arasındaki uzlaşıyı sağlamış vaziyetteler. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara burada bana göre çok olumlu bir adım attı. Kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde bu duruşunu konuştuk. Kendisinden bizden talebi nedir, ne değildir bunları öğrendik. Kendilerine her türlü desteği vereceğimizi de söyledik. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri’nin Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanı ile sürekli görüşme halinde. Aynı şekilde MİT Başkanımız İbrahim Kalın ve Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler de muhataplarıyla görüşüyor. Bölgede son olarak bu 2 bin 500 kişilik hafif silahla donatılmış gücün Süveyda'ya gitmesine izin verildi. İki gündür Amman’da toplantılar devam ediyordu. Aşiret reisleri, Ürdünlüler ve ABD Özel Temsilcisi bizimle sürekli temas halinde. Süveyda’nın etrafı çevrilmiş durumda. Birliklerin içeriye girip girmemesine izin vermeyle ilgili bir problem var. Şu anda Dürzilerin malumunuz üç kolundan ikisi son derece uyumlu olduğu halde kollardan biri İsrail ile hareket ediyor. Bunlar bozgunculuktan vazgeçmiyor. Bu nedenle içeride zaman zaman çatışmalar devam edebiliyor. İçeriye polis giremiyor, asker giremiyor, şehrin etrafındalar. En azından dışarından unsurların gelmesini engellediler. Amman’daki devam eden müzakerelerde sözünü ettiğimiz o bir Dürzi fraksiyon hariç taraflar, gönüllü olarak ateşkese uymaya “evet” dediler. Suriye meselesinde aslında son derece yapıcı bir atmosfer oluştu. Bütün bir araya gelemeyecek aktörler, Suriye konusunda bir araya gelirken İsrail'in bu istikrar projesini bozmasını dünyaya iyi anlatmak gerekiyor. Biz, bunu anlattığımızı düşünüyoruz. Amerikalılar özellikle bu meseleyi biraz daha sahiplenmeleri gerektiğini anlıyorlar. Temel sorun tarafların birbiri arasında çatışma olması. Ama daha da büyük stratejik sorun, bu çatışmayı bahane ederek İsrail'in bölgeyi işgale kalkması. Zaten İsrail, bildiğiniz gibi bölgede istikrar olmasını istemiyor. Bütünleşik bir Suriye’nin kendisi için iyi olmayacağını düşünüyor ve bu türden provokasyonlara devam ediyor.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİMİZİ SEKTEYE UĞRATACAK SABOTAJLARA KARŞI TEYAKKUZDAYIZ"

“Terörsüz Türkiye” hedefiyle çıkılan yolda ilk ciddi adım atıldı. Silahlar yakıldı. Bunun devamı gelecek mi? Nasıl gelecek? “Terörsüz Türkiye” sürecinde işler yolunda gidiyor mu? Bir de örgütün Suriye kolu PYD sürecin içine girme konusunda biraz direniyor mu? Bu konudaki düşünceniz nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Terörsüz Türkiye” hedefimize ulaşmak için adımlarımızı atmayı sürdürüyoruz. Bu nihai hedef doğrultusunda ilerleme devam ediyor. Sürecin provokasyonlardan etkilenmemesi için de son derece dikkatliyiz. “Terörsüz Türkiye” hedefimizi sekteye uğratacak tüm sabotajlara ve yapılara karşı teyakkuz halindeyiz. Biliyorsunuz silah bırakma başladı. İlgili arkadaşlarımız gerekli takibi yapıyor ve temasları sağlıyor. Komisyon konusunda da görüşmeler, bildiğim kadarıyla, nihai aşamaya geldi. Yakında Meclis zemininde ilerlemenin yaşandığına şahitlik edeceksiniz. Biz terörsüz bir geleceği inşa etmekte kararlıyız. Hedefimize ulaşmak için ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı ve sonuçta nereye varacağımızı çok net bir biçimde biliyoruz. Bölgemizde yaşanan hadiseler, bir kez daha attığımız bu adımın doğruluğunu ortaya koyuyor. Şu anda İmralı bu konuyla ilgili her türlü desteği verdi, veriyor. İşin bu boyutu çok çok önemli. YPG’nin duruşu her an her türlü değişkenliğe uğrayabilir. Bu yaklaşımın bunların uzantısı olan SDG bakımından nasıl yansıyacağı da önemli. Son gelişmelerde Suriye Cumhurbaşkanı Şara'nın duruşu, bunların olumsuz anlamda bir araya gelişini de bana göre ortadan kaldırmış vaziyette. Biz kararlıyız, Ahmed Şara'yı Suriye'de yalnız bırakmayacağız. Suriye'nin parçalanmasını istemiyoruz, Suriye’nin yeniden toparlanmasını biz ülkemiz için de olumlu görüyoruz. Çünkü Suriye'nin yeniden toparlanması bizimle olan münasebetlerini de olumlu istikamette etkileyecektir. Ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine gönüllü geri dönüşlerinin başladığını görüyoruz. Halbuki “dönmeyecekler” diye bir ümitsizlik vardı. Şimdi gönüllü geri dönüşlere başladılar. Biz de gönüllü geri dönüşlerin hızlanması için her türlü desteği vereceğiz. Bu dönüşlerin hızlanmasıyla birlikte Suriye hızla normalleşsin, biz de Güneyimizi sağlama alalım istiyoruz.

Türkiye, Savunma Sanayiinde atılımlarıyla dünyada fark yaratmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde yerli ve milli savunma sistemlerimizde yeni müjdeler gelecek mi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İktidara geldiğimizde savunma sanayii alanında Türkiye’nin kaybettiği zamanı telafi etmek için yoğun bir çaba sarf ettik. Attığımız etkin adımlar, ektiğimiz tohumlar, verimli sonuçlar oluşturdu. Geldiğimiz nokta önemli, ancak bize göre yeterli değil. Gücümüze güç katacak adımlar planlıyor ve süratle atıyoruz. Savunma sanayii şirketlerimizin altyapı hamleleri, nanoteknolojik tesis yatırımları devam ediyor. Hedefimiz, savunma alanında tam anlamıyla kendimize yetmektir. “Tam bağımsız Türkiye” sloganla gerçekleşmez. Böyle vizyoner adımlarla, çalışmayla gerçekleşir. “Hep daha iyisi mümkündür ve onu biz yaparız” bilinciyle hareket etmek mecburiyetindeyiz. Malum KAAN'ı yaptık ve pistte yanımızda yedek pilotla beraber şöyle bir yürüdük. AKINCI, ALTAY, HÜRJET, ATAK, TCG ANADOLU ve daha nicelerini yaptık, yapıyoruz. BAYKAR olarak yaptıklarımız var. BAYKAR'ın dışında yaptıklarımız var. İnsansız hava araçlarıyla Türkiye, şu anda dünyada adından söz ettiren bir ülke konumunda. Bu bizim için çok çok önemli bir adım. Öbür tarafta zırhlı taşıyıcılara baktığınız zaman, gayet iyi bir konumdayız. Talepler ardı ardına geliyor. Denizde, yine aynı şekilde… Fırkateynlerde Türkiye çok önemli bir konumda. Siparişler devamlı geliyor. Biz şu anda siparişleri yetiştiremiyoruz. Pakistan'a varıncaya kadar birçok ülkeden bize ciddi siparişler var. Malum, çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG ANADOLU’yu yaptık. Şimdi ikincisini, onun bir üst versiyonunu yapmak için İspanyollarla görüştük. Onlar da “kesinlikle biz buna varız” diyorlar. İnşallah bu yeni uçak gemisini 2-3 senede bitirip onunla da yola devam etmeyi planlıyoruz. Bu konuyu İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile görüştük. O “biz varız” diyor. İspanyollarla bunu inşallah başaracağız. Böylece gemimizin üst segmentini bitirmiş olacağız. Bizim şu anda jet uçakları alımı konusunda malum İngiltere ve Almanya ile attığımız adımlar söz konusu. Bu konuda da İngilizler ve Almanlar olumlu yaklaşıyorlar. İnşallah jet uçaklarımızı da bir an önce alacağımıza inanıyorum. İngiltere Başbakanı Sayın Keir Starmer ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ile yaptığım görüşmelerde onların konuya olumlu baktıklarını gördüm ve inşallah bu adımları da atacağız.

asf4s4fa4.jpg

AB İLE MÜZAKERE SÜRECİ

“Terörsüz Türkiye” süreci başarıyla devam ederse Avrupa Birliği ile müzakerelerde engel olarak öne sürülen bazı argümanlar da ortadan kalkacak haliyle. Bu durumda müzakerelerin devamı gibi, vize serbestisi gibi gelişmeler bekliyor musunuz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin canlandırılması ve ilerletilmesi için bir gün bile beklenmemelidir. Bu gelişmelerin herhangi bir yeni adım beklenmeden halihazırda olması gerekiyor. Avrupa Birliği’nden temas kurduğumuz bütün muhataplarımıza tam üyelik hedefimizi güçlü bir biçimde muhafaza ettiğimizi söylüyoruz. Birlik, stratejik ve vizyoner biçimde bu meseleyi ele aldığında hemen adım atmak için önlerinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Türkiye’ye karşı konulan siyasi bariyerler acilen kaldırılmalıdır. AB ülkelerinden, ilişkileri adil ve eşitlikçi bir yaklaşımda sürdürmelerini bekliyoruz. Bugüne kadar çok defa gördüğümüz ikircikli bir tutumla ilişkileri ilerletmenin de mümkün olmadığını anlamalarını bekliyoruz. Avrupa ve çevresinde yaşananlar, AB içindeki görüş ayrılıkları hesaba katıldığında Birliğin Türkiye gibi dinamik ve çözüm odaklı bir üyeye olan gereksinimi görülecektir. Daha önce de söylediğim gibi AB için köprüden önce son çıkış Türkiye’dir. Dünya değişiyor, Avrupa değişti bile. Köhnemiş, saplantılı siyasi anlayışların etkisinden sıyrılmak, Avrupa Birliği için yeni dönemi kavrayan ve Birliği geleceğe taşıyan bir hamle olabilir. Biz Türkiye olarak tam üyeliğe hazırız.

'İSRAİL, GÖZÜ DÖNMÜŞ BİR CANAVAR GİBİ SALDIRIYOR'

Gazze’yi sormak istiyorum. Zaman zaman “ateşkese yakınız” haberleri geliyor ama halen daha bir ateşkes yok. En son el-Kassam Tugayları “uzun süren bir yıpratma savaşına hazırız” dediler. Dün akşam Gazze’de Sağlık Bakanlığı “sabah itibarıyla bütün ambulans sirenleri açlıktan ölen insanlar için çalacak” dedi. Son 24 saatte 18 kişinin açlıktan öldüğü ifade ediliyor. Bir yandan İsrail, Gazze’de yaşayanları başka ülkelere göndermenin hesabını yapıyor. En son bir kiliseyi de vurdular. Soykırımcı İsrail yönetiminin bu attığı adımlarla ilgili ne söylemek istersiniz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze halkı şu ana kadar teslim olmadı ve ben inanıyorum ki teslim olmayacak. İsrail ise, gözü dönmüş bir canavar gibi her yana saldırıyor ve inşallah bu hırsının kurbanı olacaktır. Biz Gazze’yi gündemimizden hiç düşürmedik ve düşürmeyeceğiz. Gazze’nin yanında yer almaya devam edeceğiz. Bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nin adımlarını sürekli olarak takip ediyoruz. Amerikan Dışişleri Bakanı ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan Bey sürekli görüşüyor. İsrail’i sürekli destekleyen uluslararası toplum da artık bir şey saklayacak durumda değil. Herkes ne yapılması gerektiği konusunda hemfikir. Bir çaresizlik sarmalına girmiş durumdalar. Ateşkes konusunda çok ciddi bastırıyorlar. Ateşkes görüşmelerinde şu anda üç konu var. Birincisi; İsrail askerleri ateşkes sonrası nerede, hangi geri çekilme bölgelerinde duracaklar? İkincisi; halihazırda “gıda yardımları nasıl dağıtılacak?” konusunda Hamas ile İsrail tarafı tam bir mutabakata varabilmiş değiller. Üçüncüsü; 60 günlük ateşkes sağlanırsa, rehineler verildikten sonra ateşkesin devam edeceği konusunda İsrail’in bir taahhütte bulunması gerekiyor. Hamas’ın talebi bu. İsrail de bunu yapmak istemiyor. Amerika, Mısır ve Katar bizlerin de desteğiyle bir orta yol bulmaya çalışıyorlar. Yani şöyle bir şey olmasın konumundayız; Rehineler verildi, 60 gün ateşkes oldu, 60 gün sonra bugünkü duruma tekrar gelindi. Eğer ateşkesin kalıcılığına ilişkin bir taahhüt alınamazsa, yani zorlayıcı bir sistem olmazsa Hamas’ın bunu kabul etmesi sadece bir tercih olacak. Bugün mü ölelim, 60 gün sonra mı ölelim tercihi... Onun için bu noktada devam eden ciddi bir pazarlık süreci var.

Soru: Ben Zengezur Koridoru ile ilgili bir soru sormak istiyorum. Bu koridorun Amerika Birleşik Devletleri’ne kiralanması yönünde bir teklif dillendirildi ilk kez. Bununla ilgili görüşlerinizi merak ediyorum efendim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zengezur Koridoru sadece Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’ye değil bölgedeki diğer ülkelere de fayda sağlayacak. Biz bu hattı aynı zamanda jeoekonomik boyutu itibarıyla son derece önemli bir konu olarak görüyoruz. Nitekim, bu hat bölgemizin ötesindeki coğrafyaları da birbirine bağlayacak ve ticareti canlandıracaktır. Bu hattın bir anlaşmazlık kaynağı değil, bir mutabakat simgesi haline gelmesi temel beklentimizdir. Bu sayede bölge iş birliğinin galebe çaldığı bir refah alanı olacaktır. Bölge ülkeleri olarak bu meseleyi mutabakatla halledebileceğimize inanıyorum. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zengezur’a büyük önem veriyor. Bir an önce hattı hazırlayıp orayı hem Azerbaycan için hem bölge için kullanmak, değerlendirmek istiyor. İnanıyorum ki; orayı beraber çözeceğiz.

Soru: İç cephe vurgunuz, “Terörsüz Türkiye” hedefiniz ve “Kudüs ittifakı” çağrınız Türkiye’nin yeni yol haritasının ana eksenleri olarak öne çıkıyor. Bu üç başlık hem iç siyaset hem dış siyasette ülkemize nasıl bir yön çizecek? Türkiye’nin kalkınmasında ne gibi sosyokültürel katkılar sağlayacak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Biz bölgemiz ve dünya için örnek teşkil edilecek bir model ortaya koyduk. Çevremizde yanan savaş ateşlerine rağmen her şartta huzur ve istikrarı önceliyoruz. Dışarıda böylesine aktif bir politika izlerken içimizdeki meseleleri de biz es geçemeyiz. İç cephesi güçlü Türkiye, hem sosyal hem ekonomik kalkınmasını hızlandıracak. Daha önce de söyledim. Terör belasının ülkemize maliyetli 2 trilyon doları aşıyor. Artık bu kaynaklar daha verimli, ekonomik açıdan daha katma değerli yatırımlara harcanacak. İşçiye, emekliye, memura, sanayiciye, tüccara çiftçiye gidecek. Böylelikle terörün zemin bulmasını engelleyecek, ekonomik kaynaklarımızı terörle mücadeleye değil, üretim ve teknolojiye inşallah kaydıracağız ve bu alandaki gayretlerimizi de önemle devam ettiriyoruz. Yapacağımız altyapı yatırımlarıyla durmaksızın yola devam edeceğiz.

LGS TARTIŞMASI

Soru: LGS birincileri tartışması sürecine tanık olduk ve bu durum imam hatip liselerine yönelik kasıtlı bir saldırı olarak algılandı. Muhalefetin özellikle imam hatip liselerini sıkça hedef almasının arkasında size göre ne yatıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İmam hatip okullarının akademik başarıları, özellikle fen ve sosyal bilimler alanında giderek artıyor. Bu durum da bazı kesimleri rahatsız etmiş görünüyor. Günlerdir yürütülen ahlaksız iftira kampanyasının tek bir açıklaması vardır; o da imam hatip düşmanlığıdır. Hakikaten yenilir yutulur bir şey değil. Bir insan bu kadar pişkince yalan söyleyemez. LGS’de bu kadar başarı sağlamış olan bu yavrulara niye hakaret ediyorsun? Şu anda Kartal Anadolu İmam Hatip’te, diğer imam hatiplerde bu kadar başarı grafiği yüksek olan bu yavruları, sen nasıl olur da böyle fotoğraf kareleriyle kalkıp hedef gösterirsin? Çok büyük bir terbiyesizlik. LGS’deki başarı grafiğinin herhangi bir yolsuzlukla izah edilmesi mümkün değil. “Sağdan soldan destek verilmiş, şu olmuş, bu olmuş” hepsi yalan, hepsi bühtan. Yavrular, bileklerinin hakkıyla, zihinlerinin hakkıyla neticeyi elde etmiş olan çocuklarımız… Ama bakıyorsunuz, daha 12-13 yaşındaki masum yavruların emeklerine kara çalınıyor. Bakın bizim, “toksik siyaset” derken kastımız tam olarak buydu. Çamur at izi kalsın anlayışı ile siyaset yapılmaz; yapılsa da buna siyaset denmez. Rabbim annelerine, babalarına ve milletimize bağışlasın. Şunu da söylemek isterim: Biz sınav güvenliği konusunu son derece hassas bir şekilde ele alıyoruz. Türkiye’nin sınav güvenliği konusunda ne kadar başarılı olduğunu cümle alem bilir. Eğer bunların zerre kadar haysiyetleri varsa, tek yapmaları gereken çıkıp sosyal medyadan linç ettirdikleri o masum çocuklardan ve ailelerinden açıkça özür dilemeleridir. Yoksa bunlar müfteri olarak anılmaya devam edecektir.

Efendim hem Başbakanlığınız döneminde hem Cumhurbaşkanlığınız döneminde sıkça üç çocuk vurgusu yaptınız. Giderek de bu vurgunuzu güçlendirdiniz. Son olarak da 2025 Aile Yılı, ardından Aile ve Nüfus 10 Yılı… 10 yılın sonunda nasıl bir iyileşme hedefliyoruz Türkiye olarak?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şu anda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız bu konuyla ilgili yoğun bir çalışmanın, gayretin içerisinde. Doğurganlık hızımız şu anda 1,5’in biraz altına düşmüş vaziyette. Bu hayra alamet değil. Buraya 3’lü seviyelerden geldik. Halbuki bizim hedefimiz çok daha farklıydı. Ama şu an itibarıyla iyi bir yerde değiliz. Bunun için neler yapabiliriz? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş’a da bununla ilgili çalışmalarını yoğunlaştırma talimatı verdim. Bu konuyla ilgili bütün çalışmalarımızı artıralım istiyoruz. Bütün üniversitelerle irtibat haline girelim. “Ne yaparız ki biz şu anda yeniden bir toparlanmaya gireriz?” onun arayışı içindeyiz. Nüfus meselesi ülkemiz için stratejik bir konudur. Hükümet olarak nüfus artışını teşvik için adımlar atmayı sürdüreceğiz. Doğru teşviklerle doğurganlıkta yeniden artış sağlayabilecek bir toplumsal potansiyele sahibiz. “Aile ve Nüfus 10 Yılı” programımız, sadece maddi destek değil, aynı zamanda aile kurumunu güçlendiren sosyokültürel projeleri de kapsıyor. “Aile Yılı” kapsamında bu sene, aile kurumunu destekleyici adımlarımız hız kesmeden devam ediyor. Son olarak birkaç gün önce kadın ve erkek memurlara tanınan doğum veya evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkını kamuoyu ile paylaştık.

Yorum Yazın

Mehmet Murat Çalık tutuksuz yargılanmalı

Adım atmayacaksanız dostunuz Trump'ı arayın

Ekmeğe zam kararını mahkeme iptal etti

Türkiye Cumhuriyeti devleti devredilemez, bölünemez, parçalanamaz

Ulus devletlerin güçlenmesi İsrail'e tehdittir

'Fırat’ın Salı' Pülümür’den Yola Çıkıyor

'Yargı eliyle siyasi baskı kuruluyor'

Gram altın tüm zamanların rekorunu kırdı!

Ekonomi yönetimi ceza tahakkukuna yüklendi

Kredi kartı kullanımında yüzde 51'lik artış

İmralı 'Terörsüz Türkiye'yle ilgili her türlü desteği verdi, veriyor

Operasyona karşı ahlak üstünlüğüyle direneceğiz

Türkiye'nin konuştuğu kazlarla ilgili yeni gelişme

Sacit Terzi Şile Belediye Başkan Vekili oldu

Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi!

'Devlet beyin bir bildiği var sanmıştık, yanılmışız'

Bu düşman hukuku, Nazi Almanyası’nda olur

KKTC ile diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişki kurulmalı

e-ticarette vergi kaçakçılığı artıyor

Turizmde 'kölelik' düzenlemesine tepki

Mine Tugay da soluğu yaz tatilinde aldı

Bu ne tutuklama merakı?

'Referandumsuz yeni anayasa olmaz'

Akaryakıt ve taşıt vergilerine yeni düzenleme

Kozmetik ürünlerinde astım riski yüzde 47 artıyor

'Beyaz Toroslara teslim olmadık, AK Toroslara da teslim olmayacağız'

TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, A takımını yeniledi!

Zeytinlikleri madenciliğe açmak doğa katliamıdır

Enflasyonun resmi

İddianame yoksa serbest bırakın, varsa açıklayın

Yükleniyor

Brüksel mahkemesinden İsrail'e askeri sevkiyat yasağı

İsrail, Suriye de Cumhurbaşkanlığı sarayı ve genelkurmay binasını vurdu

AB’den İsrail’e yaptırım uyarısı

Trump dünyayı değiştirmek için 'Deli Adam Teorisi'ni kullanıyor

Güney Kore'de vatandaşlara karşılıksız para dağıtılacak

Dolar son 50 yılın en büyük değer kaybını yaşadı

Sırbistan'da öğrenciler Vuvic iktidarını protesto etti

Yoon Suk Yeol, sıkıyönetim soruşturması kapsamında sorgulandı

Hamaney'i aşağılık bir ölümden kurtardım

İran nükleer projesini yeniden inşa etmeyi düşünürse tekrar saldıracağız!

Mine Tugay da soluğu yaz tatilinde aldı

Özgü Kaya sarı bikinisiyle tatilin keyfini çıkarıyor

Bestemsu Özdemir aşkını ilan etti!

Aslı Bekiroğlu plajda dudak dudağa

Simge Ünal'ı kaçırmaya çalışmışlar!

Yüzmeyi öğrendiğim bir denizdeyim

'Çaresizce yanmayı bekliyoruz'

Ayşe Akın, kalbini Squid Game yıldızına kaptırdı

Sıla Türkoğlu güzelliğiyle büyüledi

Güzel oyuncu eleştiri yağmuruna karşı olan sessizliğini bozdu

Akaryakıt ve taşıt vergilerine yeni düzenleme

BYD'nin Manisa'daki fabrikasında hâlâ faaliyet yok

TOFAŞ, Bursa fabrikasında üretime ara verecek

Elektrikli araç satışları dizeli geçti

Erdoğan, TOGG T10F’i test etti

Volvo EX30 Türkiye Yollarında

İkinci el araca Avrupa’dan 2.5 kat daha fazla ödüyoruz

Ali Özçete OSS'de güven tazeledi

Ekonomik kriz ulaşımı da vurdu

Ticaret Bakanlığı'ndan ikinci el araç ticaretine sıkı denetim

Kozmetik ürünlerinde astım riski yüzde 47 artıyor

Enerji içecekleri tehlike saçıyor

Temmuz sıcağında devlet hastanesinde klima skandalı

Uzayan yangın sezonu solunum sağlığımızı da tehdit ediyor

İstanbul'da görünürlüğü artan keneler zararsız

Uzmanlar Diş Sağlığına Karşı Uyarıyor

Yanlış Beslenme Kalp Durmasına Yol Açabilir!

Türkiye'deki nanelerde klorpirifos alarmı

Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde Çete Çökertildi

Tarım Bakanlığı baharatlardaki hileyi açıkladı

TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, A takımını yeniledi!

Adalet bir şekilde tecelli eder, kimse dertlenmesin

Erdoğan, TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı’yı aynı göreve atadı

Albayrak Grubu'nun Âdil-i Mutlak Hat Eserleri Sergisi Van'da Açıldı

Fahrettin Altun’un düğmesine 19 Mart sabahı mı basıldı?

YGD'de Ödül Hazırlığı Heyecanı Başladı

YGD, Haber Siteleri İçin SEO Stratejilerini Masaya Yatırdı

CHP'li 4 ilçe belediyesine daha operasyon için hazırlık yapılıyor

Halk TV ve Sözcü TV ekranları salıdan itibaren kararıyor

Gazetecilikte Sosyoloji, Psikoloji ve Ses-Nefes Eğitiminin Gücü

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2