İmralı Heyeti üyesi Ahmet Türk, MHP lideri Devlet Bahçeli ile yaptıkları görüşmede, Bahçeli'nin "Eğer siyasi hesaplar yapsaydım bugün böyle bir çağrı yapmazdım. Böyle bir yola girmezdim. Ama Ortadoğu'ya baktığımızda, dünyaya baktığımızda, Türkiye'nin geldiği noktaya baktığımızda, Kürt ve Türk kardeşliğini biz gerçekleştirmek zorundayız" dediğini aktardı. Türk, yeni infaz paketini eleştirerek, "Hayal kırıklığı yarattı. Beklentilere cevap verecek bir süreç başlamadığı için endişelerimiz büyüdü" dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mardin Şubesi'nin, düzenlediği "Umut Hakkı ve Barış" konulu panelde konuşan İmralı Heyeti Üyesi Ahmet Türk, 10'uncu Yargı Paketi'nin beklentilere yanıt olmadığını belirterek eleştirdi.
Türk, "Özellikle 1924 Anayasası ile bir ulus devlet yaratıldı. Ulus devletler diğer kimlikleri eritmeye yönelik bir siyaseti izler. Bu nedenle çok farklı kimlikleri, grupları asimile etmeye yönelik uzun süre devletin böyle bir politikası mevcuttu ve bu politikayı yürüttü. Kürtlerin dışında diğer gruplar neredeyse asimilasyona uğradı. Ama Kürtler, gerçekten özgürlük mücadelesini güçlü bir şekilde yürüterek, bugüne kadar ayakta kalabildi" ifadelerini kullandı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'la İmralı'da yaptıkları görüşmede aralarında geçen bir diyalogu anlatan Ahmet Türk, şunları söyledi:
"1993 sürecinden söz etti. O dönemde Lübnan'da bir toplantı yapmıştık. Bir ateşkes ile birlikte barış sürecinin başlaması konusunda fırsatlar çıkmıştı. Ama henüz daha Şam'da iken, Özal'ın vefat ettiği haberini alınca bu işin tamamen bittiğini, düşünmeye başlamıştık. Gerçekten de öyle oldu. Sayın Öcalan 1993'te kararlı olduklarını ifade etti ve şunu ifade etti: '32 yıldır aynı şeyleri tekrar ediyoruz. Bu da bizi bir sonuca götürmüyor. Yeni bir döneme, yeni bir anlayışa, demokratik bir cumhuriyete, demokratik bir ulusa ihtiyaç var. Biz bugün Türk ve Kürt halkının dostluğunu, geçmişten gelen kardeşliğini yeniden oluşturmak durumundayız. Hatta tarihten örnekler verdi. 'Büyük Selçuklu döneminde ne zaman Kürtler Büyük Selçukluları desteklediğinde Selçuklular Horasan ve Anadolu'ya birçok yere yayılmaya başladılar. Yani Şeddadilerin desteğiyle ancak bu coğrafyaya geldiler.' Bunu ifade etti."
Öcalan ile görüşmelerinin ardından siyasi parti temsilcileri ile yaptıkları görüşmelere değinen Ahmet Türk, bu kapsamda MHP lideri Devlet Bahçeli görüşme gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, Bahçeli'nin "Eğer siyasi hesaplar yapsaydım bugün böyle bir çağrı yapmazdım. Böyle bir yola girmezdim. Ama Ortadoğu'ya baktığımızda, dünyaya baktığımızda, Türkiye'nin geldiği noktaya baktığımızda, Kürt ve Türk kardeşliğini biz gerçekleştirmek zorundayız" dediğini aktardı.
Ahmet Türk yeni infaz paketine dair de şunları söyledi:
"Eleştiriler var, hatta güvensizlik var. Bunların samimi olmadığı konusunda. Aslında biz bu samimiyeti gördük. Ama açıkça söylemek gerekir ki, son dönemde özellikle bayramdan önce beklentilere cevap verecek bir süreç başlamadığı için endişelerimiz büyüdü. Ama inanıyorum ki bu süreç, yine devam eder. Ama bugün ortaya koydukları infaz yasası ve bu infaz yasasında hiçbir şeyin olmaması, beklentilerimize yanıt vermeyecek bir noktada olması, bizlerde bir hayal kırıklığı yarattı. Umut ediyoruz ki, Ekim ayında beklentilerimize yanıt verecek bir sürecin başlamasıdır."
Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) silah bırakmasına dair bazı tartışmalara işaret eden Türk, şunları kaydetti:
"İyi de bir yönetim boşluğu varken, Rojava'da devletin hiçbir gücü yokken, polisi, askeri yokken, Hol Kampı gibi bir yerde 55 bin IŞİD militanı, kadın ve çocuklar varken, Kürtler silahları bırakıp, güvenliği nasıl sağlayacak? Bunu bile düşünmeyecek bir noktada 'Silah bıraksınlar' diyorlar. Güvenliği yok, rejimin bir gücü yok, rejimin kontrol etme şansı yok. Kürtlerin bugün oluşturduğu silahlı güç sadece kendilerini savunmaya yönelik bir güç olarak ortaya çıktı. Bugün de halen IŞİD tehlikesi geçmedi. Bugün silah bıraktığı zaman o kamplarda halen 10 binlerce IŞİD militanının yeniden devreye girmesi ve Suriye'yi yeniden kana bulaması anlamına gelir. Bunu da özellikle ben ifade etmek istedim. Partinin bu konuda bunu da dikkate alıp, bu konuyu gündeme getirmemesi konusunda benim de şahsen eleştirilerim oldu. Böyle bir mantıkla yaklaşmak lazım."