802-508-7352
İsrail’in, Gazze tünellerinin bazılarını, içerideki İsrailli rehineleri de öldürmek pahasına, ABD’den aldığı BLU 109 tipi sığınak delici bombaların yaydığı zehirli gazla doldurduğu ortaya çıktı.
İsrail’in tünelleri imha etmek için yeterli istihbarata sahip olmadığını ifade eden subaylar, çok geniş alanlara büyük çaplı saldırılar yapıldığını ve bu saldırılara “kiremitleme” dendiğini kaydetti. Bu yönteme göre geniş bir alan sığınak delici bombalar vuruluyor, eğer vurulan alanın altında bir tünel varsa bomalardan dışarı salınan gazla tüneldekiler hedef alınıyordu. İsmini vermek isteyen tek kaynak olan emekli Tuğgeneral Guy Hazoot, “Hava Kuvvetleri'nin sığınak delici bombalarını kullanarak yeraltındaki herkesi etkili bir şekilde hedef alabileceğimizi fark ettik. Bu bombalar tüneli yok etmese bile içindeki herkesi öldüren gazlar salıyor. Tünel daha sonra bir ölüm tuzağına dönüşüyor. Gaz yer altında kalıyor ve insanlar boğuluyor" dedi.
Saldırılarda ABD’den temin edilen 1 tonluk BLU109 bombalarının kullanıldığı belirtildi. İsrail en az 3 saldırıda bu bombaları kullanarak Hamas tünel ağını ve üst düzey yetkilisini hedef aldığı ancak 100’ün üstünde sivilin ölmesinin yanı sıra hiçbir başarı elde edemediği belirtildi. İsrail’in Hamas tünel ağını belirleyememe problemini “kiremitleme” yöntemiyle telafi etmeyi amaçladığını belirten subaylar, her bir saldırıda 100’ün üstünde sivil zayiatı kabul edilebilir olarak gördüklerini belirtti. Bu saldırılarda İsrail’in ABD’li yetkilileri bilgilendirdiği de belirtildi.
Bir subay, “Tüm bir atış alanını kiremitlemek, çok sayıda bomba gerektiriyordu ve çoğu zaman bu da yeterli olmuyordu. Bazen alanın yalnızca %50'sini kiremitlerdik. %50 başarı şansına sahip olmayı tercih ederdik. Örneğin, alan 20 birim genişliğinde ise, uzunlamasına üç bomba ve enine üç bomba atabilirsiniz. Böylece hedefin orada olup olmadığından bile emin olmadığınız bir alana yaklaşık tonlarca bomba atmış olursunuz" dedi. Bir başka kaynak ise, "Hamas liderlerinin yeraltında olduğunu biliyorlardı ancak tam olarak nerede olduğunu bilmiyorlardı. Sonuç olarak, 10 bomba kullanılmasına onay verildi. Bu yeterli değildi ve Hamas lideri hayatta kaldı" dedi. Söz konusu saldırılarda yüzlerce sivilin öldüğü ifade edildi.
Araştırmada İsrail’in tespit ettiği tünellerin de bulunduğu, ancak askerlerin tünellere girmeye korktuğu, bu yüzden tünellere zehirli gaz salan bombalar atıldığı ifade edildi. Söz konusu yöntemin Roma Statüsü gereği savaş suçu olduğu ifade edilirken, bu yöntem yüzünden en az 3 rehinenin öldüğü kaydedildi. Ron Sherman, Nik Beizer ve Elia Toledano isimli rehinelerin cesetlerini ailelerine teslim eden işgalci güç, rehineleri Hamas savaşçılarının öldürdüğünü söyledi. Daha sonra cesetleri inceleyen yakınları, vücutlarında herhangi bir kurşun izi ve yaralanmamanın bulunmadığını fark edince adli tıp uzmanlarına başvurdu. Yapılan incelemeler doğrultusunda 3 rehinen ciğerlerinde yoğun oranda karbonmonoksit gazı tespit edildi. Olayın ortaya çıkması sonrası İsrail yetkilileri suçu kabul etti, ancak bu gazların kullanımının yasal olduğunu, yan etki sonucu rehinelerin öldüğünü iddia etti.
İsrail’in gelişigüzel saldırılarını anlatan bir diğer kaynak, terör devletinin Nukhba ajanları olarak adlandırdığı Hamas özel birliklerini hedef aldığını ve evlerini bombaladığını kaydetti. Bu saldırılarda sivil kaybın hiçe sayıldığı belirtilirken, evlerde rehinelerin de olduğu, İsrail’in bunu bilmesine rağmen evleri vurduğu ve rehineleri öldürdüğü kaydedildi. Bu saldırılar sonucu 7 Ekim 2023’den bu yana en az 27 rehine öldü. Hamas, İsrail saldırıları sonucu 30 rehinenin öldüğünü açıklamıştı.
İsrail'de görevden alınan eski Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin öldürülebileceği ihtimaline rağmen bölgeye yönelik saldırıları sürdürmekte ısrar ettiği itirafında bulundu. Yedioth Ahronoth gazetesi ve Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamalarda Gallant, Gazze Şeridi'ne 27 Ekim 2023'te başlatılan kara saldırıları öncesinde orada tutulan İsrailli esirlerin saldırılarda ölebileceğine ilişkin uyarılar aldığını ancak kendisinin savaşa ve kara saldırılarının başlatılmasında ısrar ettiğini söyledi. Gallant, "O zaman Başbakan Binyamin Netanyahu'ya şunu söyledim: Biz ve Hamas aynı şeyi paylaşıyoruz. Bizler esirleri korumak istiyoruz, onlar da esirleri baskı aracı yapmak istiyor" ifadelerini kullandı. Gallant, Savunma Bakanı olduğu dönemde dahi hükümetin esirleri geri getirmek için elinden gelen her şeyi yapmadığını vurguladı.