Gündeme dair açıklamalarda bulunan sarı kırmızılı takımın Başkanı Dursun Özbek, Galatasaray'ın meritking.news ile yaptığı sponsorluk anlaşmasını değerlendirdi ve siteden daha para almadıklarını dile getirdi.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, HT Spor'a konuk oldu. Gündeme dair açıklamalarda bulunan sarı kırmızılı takımın başkanı, Galatasaray'ın meritking.news ile yaptığı sponsorluk anlaşmasını değerlendirdi ve siteden daha para almadıklarını dile getirdi.
"Karaborsa bilet" iddiaları hakkında açıklamalarda bulunan Özbek bu ifadelerin "dedikodu"dan ibaret olduğunu, iddiaları ortaya atan kişilerin kendisine belge getirmediğini söyledi.
Erden Timur hakkında konuşan Özbek, Timur'un Galatasaray sevgisi nedeniyle geri geleceğini düşündüğünü ifade etti. Cenk Ergün'ün istifasını da değerlendiren Özbek, Ergün'ün "istifa ediş şeklini tasvip etmediğini ve kızgın olduğunu" söyledi.
Galatasaraylı oyuncular için gelen transfer teklifleri hakkında konuşan Özbek, Barış Alper için 25 milyon euroluk bir teklifin olmadığını ve Kerem Aktürkoğlu'nun önünü olabildiğince açmaya çalıştıklarını açıkladı.
Geçtiğimiz sezon yaşanan olaylı derbiyi değerlendiren Özbek, futboldaki üslup sorununa dikkat çekti. Geçtiğimiz cumartesi günü Fenerbahçe ile oynadıkları derbi maçında tribünlerdeki "ufak tefek" olaylar dışında sıkıntı yaşamadıklarını söyleyen Özbek, Türk futbolundaki gergin iklimin kabul edilemez olduğunu ve değişmesi gerektiğini vurguladı.
Programda son olarak Osimhen ve Icardi ikilisini değerlendiren Özbek, ikisinin birlikte oynayabileceğini ancak takdirin Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk'ta olduğunu söyledi.
Özbek'in açıklamaları şöyle:
"Biz aslında meritkingnews haber portalı ile sponsorluk anlaşması yaptık. 40'a yakın sponsorumuz var. Bütün anlaşmalarda fesih hakkımız var. Hassasiyeti anlayınca, hemen askıya aldık. Şu anda inceliyoruz nedir diye."
"Biz bu siteye baktık, tamamen haber portalı. İki sene için 14 milyon Dolar civarında hiç para almadık. Galatasaray her zaman Türkiye'nin hassas olduğu konularda en çabuk reaksiyonu veren kulüptür."
"Bu bir bahis sitesiyse, daha işimiz olmaz. Para almadık. Böyle bir şey çıkarsa, içerde durumu tartışırız. Yurt dışında örnekleri var, Torino'nun da sponsoru olmuşlar. Olayı bu seviyeye getirmemek lazım. Merit Otelleri de bize ihtar gönderdi. Bunlar bizim bildiğimiz şeyler değildi."
"TFF'ye maçlardan önce forma gönderiyorsunuz. TFF'ye bu sponsorluğu sorduk ve cevabını verdi. İsme, markaya itirazı olmadan 'Sorumluluklar size ait, maça çıkabilirsiniz' dedi. Bu kadar bilinen bir şeyse, TFF bizi uyarmalıydı."
"Salı ve cumartesi arası çok rahattım. Başka oynadığımız maçlardan daha rahat zaman geçirdim. Çünkü son dönemde Fenerbahçe'ye kurduğumuz büyük bir üstünlük var. Hiçbir endişemiz yoktu. Hatta maça gitmedim, yatarak izledim. Gergin bir ortam vardı, gitmedim. Bazı gerginlikler de olmuş."
"Özel galibiyet primi vardı, verdim. Rakam söylemem. Bu takım 30 milyon kişiyi sevindirdi, rakamla ölçülmesi yanlış. Görmediniz mi, New York'ta bile kutlama yapıldı. Böyle bir şeyin maddi değerini ölçebilir misiniz?"
"Uyduruk penaltı olmasa, maç 5-0, 6-0 olurdu. Hakem bunu fark etti."
"Trabzonspor bir açıklama yaptı TFF ile ilgili. TFF bizim federasyonumuz. Federasyonu biz seçtik. Daha lig başlayalı bu kadar yakın zaman olmuşken, TFF ile ilgili çok yorum yapmak doğru değil."
"Bir başkan, bir sezon boyunca tek bir hakem hakkında konuşmuş. Çok kötü yönetti. Maçı kazanmış olmama rağmen hakemi tenkit ettim. Önemli bir maça çıkıyoruz. Bu böyleyken niye tekrar bu atanıyor, hakem mi kalmadı! Hakem mi kalmadı kardeşim, inadına mı atadınız. Bunların dikkate alınması bence önemli şeyler. Atilla Karaoğlan, Fenerbahçe maçında verdiği penaltıyla maçın akışını değiştirdi. Tarihi farka gidecekti maç."
"Soruyu sorarken karaborsa diye bir iddia var deyin. Bir şeyi nasıl iddia edersin, ne lazım? Elinde bir kanıt, resim, fotoğraf, yazı lazım. Bir tespit olur değil mi? İddiada elinizde bir kanıt lazım! Burada öyle bir şey yok. Dolayısıyla iddianın altını dolduracak, iddiaya temel olabilecek kimsenin elinde bir kanıt yok! Kanıt yoksa bu dedikodu olur. Bu dedikodu, iddia değil."
"Bu konuşulmaya başlanan günden itibaren, sponsorluk lansmanında, divanda dedim ki 'Arkadaşlar böyle bir şeyi iddia ediyorsunuz, iddia ettiğiniz konuyu getirin bana, elinizde ne kanıt ne belge var getirin' dedim. 'Babamın oğlu olsa kafasını koparacağım.' dedim. Belge getirmediler. Bunu iddia şeklinde ortaya atanlar, bu dedikoduyu konuşanlar, sonra şöyle dediler, 'Ben Ahmet'ten duydum', Ahmet'e soruyorlar 'Mehmet'ten duydum', sonra 'Hasan'dan duydum' diyor. Bu bir dedikodudur."
"İş burada hukuka aksetmiştir. Hukuka aksettiği için bazı şeylerin söylenmemesi lazım. Şu an konu yargıda. Ben bizzat bu talebi yaptığım zaman insanlardan elindeki belgeleri talep ettikten sonra hiç kimseden bir şey gelmedi. Ben bilet satışlarıyla ilgili soruşturma yaptım. Passolig'e gittim, insanlarla konuştum. Bir kişi bana bazı bilgiler verdi, belge de verdi, bu işin peşine gittim. Bizle alakası olmadığını, kulübün bir dahli olmadığını tespit ettim orada. Başka da kimseden bir şey gelmedi."
"Karaborsa meselesi, Galatasaray halka açık bir şirket olduğu için zarar vermek için ortaya atılan bir mesele. Önemli bir rakibimizin, bu dedikodulara istinaden, Maliye'ye İçişleri Bakanlığı'na THY'ye aklına gelen her yere şikayet etmiş. Rakip kulübün iddiaları çerçevesinde; katil, cinayetin işlendiği yere ilk gelir."
"Maç günü bizim 10 bin bilet satma hakkımız var. Bu 10 bin biletin yüzde 92'si Passolig vasıtasıyla satılıyor. Dolayısıyla biz 10 bin biletin, 700-800 tanesini kurumlara veriyoruz. Futbolcuların aileleri gelmek istiyor, başka kurumlardan bilet talepleri geliyor. Bunlar Passolig üzerinden yapılıyor. Bilet operasyonunda, bileti alıp elden şu paraya satmak mümkün değil."
"Bu öyle bir dedikodu silsilesi haline geldi ki birileri dedi ki, bu karaborsa parasıyla transfer yapıyorlar dediler. Böyle bir şey olabilir mi Allah aşkına!"
"58 Milyon € karaborsadan para kazanılıyor, Galatasaray buradan transfer yapıyor. Ben bütün stadyumu karaborsa yapsam senelik geliri 56-57 Milyon €. Bir senelik gelirimiz bu kadar zaten."
"Galatasaray'ın hedef olmasının sebebi her maçın 50 bin kişiye oynanması. Saniyelerle bitiyor maç. Young Boys maçında yeniden satış olduğu için o kadar bilet kaldı. 8 bin civarında. Herkes tatildeydi çünkü. Fenerbahçe maçında 700 civarında yeniden satış vardı."
"Bu işe rakip takımın karışması, mercilere bizi şikayet etmesi, bu işin nereden neşet ettiğinin daha büyük delili. Yaptığımız maçlarda bizle baş edemeyen rakibimiz, bu konuyu bunlara yapıştırırsak düşüncesini kamuoyuna sunuyorum."
Özbek, "Neden böyle şeyler Galatasaray'da oluyor?" sorusunu yanıtladı.
"Galatasaray eleştiriyi seven bir camia. Dursun Özbek ve yönetimi, 2 sene şampiyon olmuş. Konsolide olarak 5.2 milyar TL kar açıklamış. Galatasaray tarihinde ilk defa Florya'nın yapılmasından sonra 14 bin 500 metrekarelik yeni bir tesis yapıyor. Dursun Özbek yönetimi, adayı tekrar Galatasaraylılar'a açmış, tadilatına devam ediyor. Dursun Özbek yönetimi, stadyumun hemen dibindeki 62 dönüm arsayı kazandırmış, tüm amatör şubeleri toplamak için proje yapıyor. Dursun Özbek yönetim, Mecidiyeköy'deki binasını rezidansa çevirip başarılı satış dönemi geçirmiş. Dursun Özbek yönetimi, Florya'daki tesislerin 20 dönümü kendisine aitken 45 dönümlük yeri satın almış, burada proje geliştirmek suretiyle Bankalar Birliği Anlaşması'ndan çıkacağım demiş. Finansalları açıklayacağız, iyi bir kar eden Sportif AŞ'si var. Dursun Özbek yönetimi daha ne yapması lazım ki eleştirilmesin. Galatasaray'daki eleştiri kültürünün nihayetsiz olduğunu, Galatasaray'ın başarılarının altında da bu eleştiriler yatar."
"Ali Yüce bunu kendisi açıkladı. Benle konuştu. Ali benim oğlum kadar sevdiğim birisidir. İstifa etmek istedi ve etti. Benim ona sevgim hala aynıdır."
"Bizim için 'Bunlar karaborsadan bilet satıyorlar, vergi vermiyorlar' falan diyorlar. Biz son 2 senede ne kadar vergi vermiş Galatasaray Spor Kulübü; SGK primleriyle beraber 3.5 milyar TL vergi ödemiş. Vergi silinmesi diye bir şey söz konusu değil. 3.5 milyar vergi vermişiz. Galatasaray Spor Kulübü olarak özellikle bu dönemde, şunu iddia ediyorum, vergi boyutunda temerrüde hiçbir zaman düşmedi. Bu çok önemli bir şey. Galatasaray Spor Kulübü, devlete olan borcunu öderken hiçbir zaman temerrüde girmedi. 2 sene boyunca 3.5 milyar lira vergi ödemişim. Hodri meydan diyorum. Onlar da çıksın '5 milyar vergi ödedim' desin."
"Bu dedikodularla, suçlamalarla baktığınız zaman, ben ticaretin içinden geliyorum, bunlar vergi kaçırıyorlar akla gelir. Ben kamuya bilgi aktarıyorum. Biz öyle kulüp değiliz, bu gömlek bize uygun değil, başkalarına uyar mı bilmem, bize uymaz. Ben bu kadar vergi ödüyorum, temerrüde düşmemişim."
"2 sene beraber çalıştık. Çok da başarılı yönetim gösterdik. Erden ile konuştuğumda, kendisi Sportif AŞ'deydi, dernekte seçilmiş yönetici değildi. Devam etmesinin iyi olacağını söyledim. O da işlerinin, kulübe fazla mesai ayırdığı için.. Gerçekten başarılı dönem geçirdi, 2 sene şampiyon oldu. İşlerinin etkilendiğini söyleyerek yönetime devam etmek istemediğini söyledi. Erden, Galatasaray sevgisi olan biri, ileride mutlaka hizmet etmeye yönetecektir."
"Erden'e, 'Beraber iyi iş yapıyoruz, devam etmemizde fayda var.' tavsiye ettim. Bunu basına da söyledim. Kim ne yaparsa yapsın, başkana yazar. İyi yapılan şeyler kişilerin üzerinde kalır, kötülerin hepsi başkanda kalır. Galatasaray başkanlık sistemi olduğu için... Galatasaray'da sivrisinek ölse sorumlusu başkan. O itibarla söylenen bir laftır bu."
"Cenk Ergün'ün istifa ediş şeklini tasvip etmiyorum. Ben onun ağabeyiyim, başkanıyım, patronuyum. Böyle sosyal medya üzerinden istifa olmaz. Bunu bir tarafa koyun. Onun ağabeyi olmam hasebiyle kırgınlık yok, kızgınlık var. Böyle istifa olmaz. Kendisiyle geçmiş dönemde de çalıştık. Sevdiğim, becerikli, işini bilen bir kardeşim. Gelirsin oturup konuşuruz, nedir derdin sıkıntın... Konuşma fırsatımız olmadı. Belli bir süre seyahate gitti. Döndüğünde konuşacağız.
Kızgınlık doğru kelime. Cenk'in ağabeyiyim ama kendisi neticede bir profesyonel. Bütün bu ilişkileri dikkate aldığın zaman bir usul vardır. Gelirsin anlatırsın, nedir ne değildir, yardımcı olabiliyorsak çözebiliyorsak çözelim. Buna fırsatımız olmadı. Transfer dönemi bitti, izne gitti. Geldiği zaman kendisiyle konuşacağım ama kızgın olduğum kesin."
"Adada tadilat yapmalıyız. 6500 metrekare, 2500 metrekare Galatasaray'ın tapulu malı. Diğer 4000 metrekarenin tapusunu aldım Milli Emlak'tan. Böyle bir değeri Galatasaray'a kazandırmışım. Yönetim kurulu arkadaşlarımın katkısıyla kulübe yük etmeden yapmışız. Erden de parasıyla puluyla, kendi elemanlarıyla çok emek verdi. Dünya güzeli bir yer. Bunlar yapmışız."
"Rakiplerimiz 'Galatasaray gayrimenkul şirketi mi?' diye bizi eleştirirken, bugün onlar da gayrimenkullerini değerlendirmeye çalışıyorlar."
"Projeler bittikten sonra bir daha aday olmayı düşünmüyorum. Arkadaşlarımla koyduğum hedefler var, bu hedefleri tamamlamak istiyorum. Florya'nın ihalesinin yapılması, Bankalar Birliği'nden çıkmak, stadyumun yanındaki 60 dönümlük arazide spor salonu yapmayı, projeleri bitti, imar için askıya çıkacak yakında. Galatasaray, tesisleşme sorununu bitirmeden Galatasaray Spor Kulübü olarak beklenen başarıyı sağlaması mümkün değil. Neden? Judo Anadolu Hisarı'nda, voleybol bilmem nerede, bir kısmı Taçspor'da, bir kısmı Burhan Felek'te, basketbol başka yerde, altyapı için bilmem neredeki belediyeden salon yalvarıyorum. Bu 60 dönümü bu yüzden önemsiyorum. Onları bir araya getirirsek orada, stadyuma 5 dakika mesafede. Orayı Aslantepe Vadisi haline getirmek hayalim var."
"Barış Alper Yılmaz için benim önüme 25 Milyon €'luk teklif gelmedi. Hiç teklif gelmedi."
"Kerem için Spartak Moskova'dan teklif geldi ama o 'Ben oraya gitmem başkan' dedi. Galatasaray'a hizmet etmiş bir oyuncuya mani olmayız. Biz de onun önünü açmaya çalıştık."
"Yunus'un son maçını çok beğendim. Yuvadan yetişmiş kişiler. Değerleri bizim için çok büyük. Anlatılmaz seviyede büyük. Yunus çok başarılı. Aynı seviyesini korur, Galatasaray'a bir süre hizmet ettikten sonra Avrupa'ya gitmek isterse mani olmayız."
"Ben daha Cenk Ergün ile görüşmedim. Uğur da bizim önemli elemanımız. Arkadaşlarımla bir karar alacağım. Ben daha Cenk Ergün ile görüşmedim. Uğur (Yıldız) da bizim önemli elemanımız. Arkadaşlarımla bir karar alacağım."
"Türk futbolunda üslup sorunu var. Büyük camiaların problemi şu; bir takım düşünün, bir başkan 6 sene şampiyonluk bekliyor olmuyor. O zaman seyirci, sosyal medya baskısı insanları başka bir tavra, söyleme, şekil sergilemeye itiyor. Gerginlik işte burada çıkıyor.
Düşünün biz bir maç oynadık. Geçen sezon sonuna doğru... Galatasaray - Fenerbahçe maçı. Sondan bir hafta evvel. Galatasaray 1-0 kaybetti. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, maç bittikten yani 1.5 saat sonra, 2 saat sonra Galatasaray Spor Kulübü Rams Park'a geliyor, oradaki insanları darp ederek içeri giriyor, sahaya çıkmak istiyor bilmem ne bilmem ne. Buna bir gerek var mı, niye yani! Maça gelmemişsin zaten. Galip geldin, bunun sevincini yaşa. Galatasaray Spor Kulübü Stadyumu Görevlisi'nin boynunu niye kırıyorsun? Hakemleri niye tokatlayın falan diyorsun, bunlara gerek yok!"
"Bu iklimden herkes şikayetçi, değişmesinin gereği var. Kabul edilebilir bir iklim değil. Onun için Galatasaray Spor Kulübü, bu konunun itidalle çözülmesi gerektiğini defalarca dile getirdi. Bu sezon inşallah benzer durumları yaşamayız. İnşallah geçmişte ders aldığımız olaylar tekrarlanmaz. Bu sezonda böyle bir beklenti içinde değilim. Fenerbahçe ile oynadığımız maçta sadece yöneticilerin bulunduğu yerde ufak tefek şeyler oldu. Saha içinde gerginlik olmadı."
"Bence oynar! İkisi de dünyada ilk 20'ye girer. Tabii bu hocanın takdiri. Futbol oynamış bir adam olarak söylüyorum, futbolun içinde ikisinin beraber oynayacağı sistemler var. Okan Hoca bu transferi onaylarken bu sistemi kurmuştur. Icardi, Batshuayi, Osimhen çok güzel bir üçlümüz var."