G-XKX1J2WR62
Konkordato başvurularında yılın rekoru Kasım ayında kırıldı. İlk 11 ayda toplam 1504 başvuru yapılırken, tekstil sektörü başı çekti. Ekonomik durgunluk, finansman sıkıntıları ve üretim sorunları iş dünyasını endişelendiriyor.
Türkiye ekonomisinin gündemindeki konkordato başvuruları, Kasım ayında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Finansman sıkıntıları, üretimdeki bozulmalar ve sıkı para politikalarının etkisiyle, yılın ilk 11 ayında toplam 1504 konkordato başvurusu yapıldı. Bu rakam, 2019 yılında gerçekleşen 1387 başvuruluk rekoru geride bıraktı. Ekonomi gazetesinin aktardığına göre, en fazla konkordato ilan edilen sektörlerin başında tekstil gelirken, inşaat ve metal ürün imalatı gibi riskli sektörler de dikkat çekti.
Konkordatotakip.com’un verilerine göre, Kasım ayında mahkemeler 152 dosya için geçici mühlet kararı verdi. Bu, yıl genelindeki toplam başvuru sayısını 1504’e taşıdı. Ayrıca, aynı dönemde 126 dosya için kesin mühlet kararı verilirken, toplamda bu sayı 683 oldu. Konkordato taleplerinin bir kısmı reddedildi; Kasım ayında 100 dosya, yıl genelinde ise 612 başvuru geri çevrildi. Öte yandan, 2024’ün ilk 11 ayında 108 dosyada iflas kararı alınırken, 104 dosyada borç yapılandırması onaylandı.
Konkordato başvurularında en yüksek risk grubunu tekstil sektörü oluşturdu. Tekstil firmaları, yıl boyunca 86 başvuruyla en fazla konkordato ilan eden sektör oldu. Onu 83 başvuruyla inşaat sektörü, 41 başvuruyla metal ürün imalatı, 35 başvuruyla mobilya ve 31 başvuruyla gıda sektörü izledi.
Konkordato süreçlerinin kötüye kullanılabileceğine dair endişeler artıyor. Bazı sektör temsilcileri, konkordato alan firmaların koruma altında faaliyetlerini sürdürürken, alacaklı şirketlerin zor durumda kaldığını belirtiyor. Geçici mühlet kararı alan bir firma 3 ay koruma altında kalırken, kesin mühlet kararıyla bu süre bir yılı aşabiliyor. Konkordato süreçlerinin uzunluğu, alacaklı firmaların tahsilatını zorlaştırıyor. Ortalama iflas kararı süresi 435 gün, tasdik kararının ise 700 günü bulması, alacaklılar için ciddi bir yük oluşturuyor. İş dünyası, konkordato sürecinin yalnızca kamu ve banka alacaklarını kapsaması gerektiği görüşünde birleşiyor.
Bankalara ibraz edilen çeklerin karşılıksız çıkma oranı da endişe verici boyutlara ulaştı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre, 2024’ün ilk 10 ayında ibraz edilen çeklerin toplam tutarı yüzde 72 artarak 6,3 trilyon TL’ye ulaştı. Aynı dönemde karşılıksız çek tutarı yüzde 221 artarak 141 milyar TL’ye yükseldi. Değer bazında, karşılıksız çeklerin oranı yüzde 2,2’ye çıktı.
Ekonomik durgunluk, şirketlerin faaliyetlerini durdurma oranlarına da yansıdı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre, yılın ilk 10 ayında kapanan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,2 arttı. Aynı dönemde 92 bin 712 yeni şirket kurulurken, 21 bin 230 şirket kepenk indirdi. Tasfiye sürecine giren şirket sayısı da yüzde 7,5 artışla 23 bin 659’a ulaştı.
Konkordato başvurularındaki artış, finansmana erişim ve üretim faaliyetlerindeki bozulmanın piyasa üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, konkordato süreçlerinin sıkı denetim altına alınması gerektiğini vurgularken, şirketlerin mali yapılarını güçlendirecek uzun vadeli çözümlere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor. Piyasadaki belirsizlik ortamı ve finansman sıkıntıları, 2024 yılı için iş dünyasını endişelendirmeye devam ediyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.