802-508-7352
MHP lideri Devlet Bahçeli, "Otel sahibinden il özel idaresine, belediyeden ilgili bakanlığa kadar vebalini kurumsal ya da kişisel olarak uhdesinde taşıyanlar millet, hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Bahçeli, sözlerine Bolu'da 78 yurttaşın hayatını kaybettiği yangın faciasıyla başladı:
"Kimi zaman kabaran hüzün dalgalarının altında çaresiz kalırız. Kimi zaman da ihmaller zincirleri ile tutuşur, kara dumanı ile boğuluruz. Türkiye, 21 Ocak 2025'te geceyi sabaha bağlayan bir saatte, tam bir hafta önce korkunç bir felaketle sarsıldı. Bolu Kartalkaya'daki ahşap yapılı otelde çıkan yangın, 78 kardeşimizi, 78 masum insanımızı, 78 suçsuz vatandaşlarımızı hem yakarak hem de zehirli dumanla boğarak hayattan kopardı. Tatile gidip de sıralı tabutlarda evlerine dönen merhum vatandaşlarımıza, karneleri yetim bırakılan çocuklarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Tekraren başımız sağ olsun. Bu faciadan yaralı kurtulanlara ve tedavi altında tutulanlara şifalar diliyorum."
Hayatını kaybeden çocukların isimlerini sayan Bahçeli'nin gözleri doldu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Allah için birisi söylesin, geçen haftadan beri süregelen dipsiz tartışmalardan bir şey anlayan var mı?
Hangi ara insanlık değerlerine bu kadar yabancılaştık?
Kimin sorumluluğu bulunuyorsa hesabını vermesi kaçınılmaz bir adalet gereğidir."
"Kutuplaşma sahnesi kurmak namertliktir. Masumlar yanmış otelden çıkarılmamışken onu bunu suçlayıp işin içinden kurtulma telaşına kapılmak narsistliktir. Ahlaklı olmanın ilk şartı esasen sorumlu olmaktır. Gerçekleri bastırmak veya baltalamak ahlakın değil, adaletin ilgi sahasındadır.
Yerin üstündekiler tepinirken, mahşer günü yerin altındakilere ne diyecekler? Ne yapalım sorumluluğu üzerimizden atmak için önümüze geleni karalamak zorunda mıydık diyecekler. 78 vatan evladının hesabını kimler verecek? Bu sözler Cumhurbaşkanımıza aittir. Böyle bir trajedinin siyasetçiler arasında kör dövüşüne dönmesini doğru bulmuyoruz. Facianın dumanları tütüyorken onu bunu suçlayıp işin içinden kurtulmaya çalışmak narsistliktir.
Kalem oynatıp söz düellosuna heveslenenler kendi mahallelerinin megafonu olmaktan öte hiçbir değerlerinden söz edilmeyeni ahlaken de namevcut olan çürüklerdir. Ahlaklı olmanın ilk şartı sorumlu olmaktır."
"Yangınla ilgili bırakalım yargı görevini yapsın. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu ile çok yönlü soruşturmayı ikmal etsin. Otel sahibinden il özel idaresine, belediyeden ilgili bakanlığa kadar, vebalini kurumsal ya da kişisel olarak uhdesinde taşıyanlar millet, hukuk ve tarih önünde hesabını tek tek versinler. Benim yetki alanımda değil demek, en başta ülkemizin demokratik hukuk imajını gasp etmek ve çiğnemektir. Yangının faturasını Köroğlu Dağları'ndaki yaban hayvanlarına mı çıkaracağız? Bolu Belediyesi İtfaiyesi'ne yapılan başvuruda tespit edilen eksiklikleri ve aynı başvurunun geri çekilmesinin peşine düşmeyecek miyiz?"
"Yangın merdivenlerini, işlemeyen anons ve uyarı sistemlerini, tahliye çıkışlarını, noksanlıkları, yetersizliği aşikar olan paratoner sistemini o mu, bu mu denetlemeliydi tartışmalarının akıbetini otelden ziyade otelin diğer eksikliklerini görmek, değerlendirmek ve mutlaka sonuca bağlamak gerekmektedir. Pişkin otel sahibinin suçu sabittir. Bolu Belediyesinin yangını siyasi karambole getirme arayışını, ilgili bakanlığın hiçbir şey olmamış gibi hareket ederek özeleştiriden imtina etmesi, valilik ve il özel idaresinin sorumluluk alanından uzak olduğu duruşunu doğru bulmadığımızı açıklamak mecburiyetindeyim. İnsan hayatımız ucuz olmamalıdır."
"Seçim beklentisi hayali bir beklentidir ve boşa kürek çekmektir. Çağdaş demokrasinin hiçbir kural ve ilkesiyle yolu kesişmeyen CHP ve yedeklerinin Türkiye’nin siyasi istikrarını bozma teşebbüsü ters tepmeye mahkumdur.
Cumhur İttifakı karanlık emel sahiplerinin alayını ülkemizin her köşesinde karşılamaya hazırdır.
Türkiye sahipsiz değildir. Türk ile Kürt, Alevi ile Sünni aynı kökün dalları, aynı milletin evlatları olarak birdir, beraberdir ve kardeştir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak ve yaşatılacaktır."
"Temennimiz iki devletli kalıcı barıştır. Gazzeli mazlumların sürgün edilme projesi sakıncalıdır. Siyasi ayak oyunlarının, küresel otokrat heveslerin hiç kimseye faydası olamaz. ABD yönetimine düşen terör örgütleriyle kesin hatlarla ayrışması ve bağlarının kopartılmasıdır."
"Suriye'de örgütlerle temas kurulması ayıptır. ABD'ye düşen terörle bağlantısını koparmasıdır. Terör örgütü silah bırakmıyorsa cezalandırmak hakkımızdır.
Teröristler silah bırakmıyorsa o silahları alıp teröristlerin kafasında kırmak Türkiye'nin beka ve güvenlik hakkıdır. Devir Türk devridir. Terörün omurgası kırılacaktır. Seçim beklentisi hayali bir beklentidir. Boşuna kürek çekmektir.
15 Temmuz'dan ders almayanlara sesleniyorum; yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa. Ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin de boyunuzun ölçüsünü alalım."
"Türkiye Cumhuriyeti, milli sınırlarını korumak adına terör örgütleriyle mücadelesini sürdürmüş bugünlere kadar gelmiştir. Bugün ASALA terör örgütü yoktur. PKK terörü yok denilecek kadar azalmıştır. Bölücü terör örgütünün sönüşe geçtiği bir dönemdeyiz.
Pişman olduğunuzu, bu mücadelenin asla sonuç vermeyeceğini açıklayınız. beklenen çağrının bir an önce açıklanması samimi dileğimdir. Ne mutlu terörsüz Türkiye'nin doğumuna."
Perşembe
13.8 °
Cuma
13.9 °
Cumartesi
13.9 °