Temmuz ayı, milyonlarca memur ve emekli için zam sevincinden çok, bir "geçim derdi" kabusuna dönüştü. TÜİK'in açıkladığı 6 aylık enflasyon rakamlarıyla netleşen %15,57'lik memur zammı, daha iki gün önce doğalgaza gelen %24,6'lık dev zam ve %43,23'e fırlayan yasal kira artış tavanı karşısında adeta buharlaştı. Bu acı tablo sonrası Devlet Memurları Konfederasyonu'ndan hem iktidara hem de yetkili sendikalara tarihi bir çağrı geldi.
Ortaya çıkan rakamlar, memurun alım gücünün nasıl eridiğini net bir şekilde gözler önüne seriyor:
Bu tablo, memurun maaşına gelen artışın, en temel iki harcama kalemi olan barınma ve ısınmadaki artışları bile karşılamaya yetmediğini acı bir şekilde gösteriyor.
Yaşanan bu kayıp karşısında Devlet Memurları Konfederasyonu, sorunun çözümü için kritik bir talepte bulundu. Konfederasyon, memurun alım gücünün korunması için enflasyon farkının 6 ayda bir değil, oluştuğu ay itibarıyla aylık olarak maaşlara yansıtılması gerektiğini belirtti.
Bu taleple, yüksek enflasyon dönemlerinde memurun 6 ay boyunca eriyen maaşıyla geçinmek zorunda kalmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
Konfederasyon, aynı zamanda memur adına toplu sözleşme masasına oturan yetkili sendikaları da eleştirdi. Sendikaların, masada "gerçekçi ve öngörülü" taleplerle memurun hakkını savunması ve enflasyona ezdirmeyecek oranlarda ısrarcı olması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, aile yardımı gibi sosyal desteklerin de günümüz koşullarına göre güncellenmesi gerektiğinin altı çizildi.
Milyonlarca memurun gözü kulağı şimdi, maaşların erimesini önleyecek bu "aylık enflasyon farkı" talebine hükümetin ve yetkili sendikaların vereceği yanıta çevrildi.