802-508-7352
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2025 sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini açıkladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın 1. Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısına katılarak konuşma yaptı.
Karahan, iç talebin enflasyondaki düşüşü destekleyecek seviyelere geldiğini ve enflasyon ana eğiliminin düşüş trendinde olduğunu değerlendirdiklerini söyleyerek, para politikasındaki sıkı duruşun dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdürüleceğini bildirdi.
Karahan, 2025 sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini belirterek, "2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8'e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz." dedi.
Karahan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Haziran ayında başlayan dezenflasyon sürecimiz devam etmekte. Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor. Son dönemde, küresel ticaret politikalarına dair belirsizliğin, önemli ölçüde yükseldiğini görüyoruz.
Piyasa fiyatlamaları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025’te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor.
Dördüncü çeyreğe ilişkin mevcut üretim göstergeleri, iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanmaya işaret etmekte.
Mal ve hizmet talebine ilişkin veriler bir bütün olarak, talep koşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğuna işaret ediyor.
Altını çizmek isterim ki, sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengeli seyir sürecek.
Çıktı açığı, önümüzdeki dönemde negatif bölgede seyrederek, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecek. İç taleplenmedeki dengelenmeyle uyumlu olarak cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme gerçekleşti. 2024 yılının üçüncü çeyreğinde cari açığın milli gelire oranı yüzde 0,7 seviyesine geriledi.
Önümüzdeki dönemde ise cari açıkta bir artış bekliyoruz. Ancak, söz konusu artış sıkı parasal duruşumuzun etkisiyle, sınırlı olacak. Milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz.
Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş son çeyrekte de devam etti. Ana eğilim ocak ayında ise öngörülerimizle uyumlu olarak yükseldi. Bu gelişmede zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri öne çıktı. Ocak ayında TÜFE üzerinde ücret enerji fiyatları yönetilen yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının yansımaları görüldü.
Enflasyonun ana eğiliminin birinci çeyrekteki artışı sonrasında ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz.
Ocak ayında, zamana bağlı fiyatlama yapan grupta daha yüksek bir fiyat artışı gerçekleşti. Bu grubu yakından incelediğimizde yıl içinde en yüksek artışın Ocak aylarında gerçekleştiğini görüyoruz. Duruma bağlı fiyat belirleyen kalemlerde ise fiyat artış oranı geçmiş yıla kıyasla daha düşük seyrediyor.
2024'ün son çeyreğinde hizmet enflasyonun yavaşladığını, temel mal enflasyonunun ise düşük seyrettiğini gördük.
Kartla yapılan harcamalarda reel düşüş yaşanıyor.
Resmi sağlık muayene katılım paylarında 2017 yılından bu yana ilk defa artışa gidildi. Yüksek oranda gerçekleşen bu artışın ocak ayı tüketici enflasyonuna etkisi 0,6 puan oldu. Ayrıca, düzenlemenin şubat ayı enflasyonuna sarkan etkileri de olacak. Hizmetlerde aylık bazdaki yükselişe karşın yıllık bazlı düşüş eğilimi sürmekte.
Kira enflasyonunun yüksek olmakla beraber yavaşlama eğiliminde olduğunu görüyoruz. Ocak ayında aylık kira enflasyonundaki dönemsel artış, kira sözleşme yenileme oranındaki yükselişten kaynaklanıyor. Buna karşın sözleşmelerdeki kira artış oranı ocak ayında da geriliyor.
Özellikle temel mallarda olmak üzere tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatlarından gelen baskının ılımlı olduğunu söyleyebiliriz. Üretici aylık enflasyonu son 3 aylık dönemde ortalamada yüzde 1,4 düzeyinde seyrederek temel mallardaki dezenflasyonu destekledi.
Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmekle birlikte gerilemeye devam ediyor. Manşet enflasyondaki düşüşle tüm sektörlerin beklentileri kademeli bir biçimde geriliyor. Son dönemde, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerindeki gerilemenin belirginleştiğini izliyoruz. Mart ayından bu yana hanehalkı enflasyon beklentileri 20 puanın firmaların beklentileri ise 10 puanın üzerinde bir düşüş sergiledi. Para politikasındaki kararlı duruşumuzla, beklentilerdeki düzelme devam edecek.
Politika faizini nisan kasım döneminde yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk. Aralık ayında enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin ve beklentilerle fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin devam ettiğini gördük. Gerekli sıkılığı koruyacak şekilde politika faizini kademeli olarak yüzde 50'den yüzde 45'e indirdik.
Parasal aktarımın etkinliğini makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz.
Piyasada oluşan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz.
KKM’nin mevcut seviyesi düşünüldüğünde, bu uygulamayı yıl içerisinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırmayı planlıyoruz. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor.
Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık.
Enflasyon 2025 için yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 için yüzde 12 ve enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
2025 yılındaki tahmin güncellemesinde, para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurlar belirleyici oldu.