802-508-7352
Kocaeli Üniversitesi'den Özlem Balcı Öztürk tarafından 2020, yılında yapılan çalışmada İstanbul Atatürk Anıtı ve Şemsipaşa Meydanı Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları XVI, DOCOMOMO Türkiye Ulusal Çalışma Grubu Poster/ Bildiri Sunuşları
1971 yılında Üsküdar’da Atatürk Anıtı Yaptırma Derneği tarafından yapımına başlanan Atatürk Anıtı, 1973 yılında tamamlanmıştır. Profesör Heykeltraş Kenan Yontunç tarafından tasarlanan anıtın yapımında, Yüksek Mimar - Mühendis Yaprak Karlıdağ ve Yüksek Mimar Necdet Kurultay birlikte çalışmışlardır.
Anıtın kaba inşaatının yüklenicisi Müteahhit Yüksek Mühendis Servet Bayramoğlu firması olmuştur. Meydan, Şemsipaşa külliyesi, Rumi Mehmet Paşa külliyesi ve tarihi karakol binası gibi önemli tarihi yapılarla çevrelidir.
1930’lu yıllardan beri meydan olarak süregelmiş bu mevki halkın sosyalleştiği önemli bir kamu mekanı olmuştur. Meydan bu süreçte kimi zaman bir spor kulübünün oyun alanı olarak, kimi zaman balık tutulan, kimi zaman lunaparka ev sahipliği yapan bir alan olarak kent belleğinde yer etmiştir. Meydanın ilk tanımlı tasarımı Atatürk Anıtı ile beraber yapılmıştır.
Atatürk Anıtı, merdivenlerle çıkılan geniş bir taban üzerinde yer almaktadır. Tabandan türeyen dikdörtgen duvarın önünde Atatürk, sağ yanında genç bir kadın ve sol yanında genç bir erkek ile birlikte yürürken tasvir edilmiştir.
Heykelin kaidesi yerden 14 m. yüksekliktedir. Atatürk heykeli 3,5 m., gençliği temsil eden kadın ve erkek heykelleri ise yerden 3’er m. yüksekliktedir. Kaide çevresinde yer alan ve 47,5 m² tutan rölyefler; Milli Mücadele, Ana Vatan, Meçhul Asker, Son Darbe ve Devrimleri anlatmaktadır.
1989 Anıtın çevresi açık
Modern Türk Anıtı’nın önemli örneklerinden biri olan Atatürk Anıtı, çağdaş çizgilere sahip olması bakımından önemli bir değere sahiptir. Özellikle Atatürk ve gençliğin temsili olan kadın ve erkek figürler dik duruşları ve kararlı çehreleri ile dikkat çekmektedir. Anatomik açıdan kavisli olması beklenen dirsek ve göğüs kısımlarının daha geometrik ve dik açılı olarak tasvir edilmesi anıtın modern çizgilerini ortaya koymaktadır. Üçlü heykel grubunun arkasındaki fon duvarı ve anıt platformunun oluşturduğu yatay-düşey etkisi anıtın modern çizgisinin temelini oluşturmaktadır.
Günümüzde, çeşitli çevre çalışmaları ve tören alanının otopark olarak kullanılması sonucu meydan algısı zedelenmiştir. Atatürk Anıtı, özgün durumuna yakın olmasına rağmen heykeli oluşturan bronzda meydana gelen korozyon, rölyeflerde tespit edilen biyolojik bozulmalar ve platform döşemesindeki çatlama sebebiyle korumaya yönelik çalışmalara ihtiyaç duymaktadır. Anıt ve meydanın çevresindeki ek yapılardan arındırılarak özgün değerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Cumhuriyetin ilanının 50. yılı anısına yapılan, kamusal bir bilinç ve istekle yapım hikayesi başlayan anıtın toplumsal hafızadaki yeri önemlidir. Bu noktada anıt ve meydanın hem toplumsal ve tarihi önemi hem de modern mimarlık mirası olarak önemi dikkate alınarak gerekli koruma çalışmalarının yapılması gerekmektedir.