Monarşik bir Cumhuriyet rejiminde yaşıyoruz

Monarşik bir Cumhuriyet rejiminde yaşıyoruz

Monarşik bir Cumhuriyet rejiminde yaşıyoruz

Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak bugün kaleme aldığı yazısında ‘bizim mahalle’, ‘karşı mahalle’ söylemlerini değerlendirdi.

Abdurrahman Dilipak, “Her mahallenin adamları önce kendi mahallesindekilere çeki düzen verse. Yoksa bu “karşı mahalle” hikayesi bir soğuk savaş bahanesi olarak, aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine birilerinin iktidar ve servet pazarlığının yapıldığı masada meze olacak. İdeolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıkları ve sağ-sol, alevi-sünni, Türk-Kürt tartışmalarının temelinde bu gerçek vardı.” dedi.

“Benim Firavun’un sarayında dostlarım, kendi çevremde düşmanlarım var.” diyen Abdurrahman Dilipak, “Kör bir taraftarlık ve sadakatla gideceğimiz bir yer yok. Kendi çöplüğümüzde boğuluruz. Keşke bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmasak. Daha akıllı, daha dürüst ve daha cesur insanlar olabilsek. Bunu başaramaz isek, kim gelirse gelsin daha beteri olacak belki de. Sonuçta tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak. Aklımızı kiraya vermeyelim. Taraftar olmayalım. Daha doğrusu HAK’tan yana, Haklıdan yana, mazlumdan yana taraf olalım. O her kimse, Haksız olan, zalim olan “Biz’den” ise, ben o BİZ’den değilim.” ifadelerini kullandı.

Abdurrahman Dilipak, “Aslında Türkiye Kemalist Teokrasi ile yönetilen bir rejim, bu durumda. “Monarşik bir Cumhuriyet” rejiminde yaşıyoruz. “Tek adam” rejimi sadece Monarşilerde olur.” dedi. 

Abdurrahman Dilipak’ın “Karşı mahalle” başlıklı yazısının tamamı şöyle:

Ege Cansen yazmış. O Mahalleyi “Bizim mahalle”, “karşı mahalle” diye ayırmış. O kendi mahallesini “Laik mahalle” diye etiketlemiş. Yok canım laik mahalle Laikliği bilmiyor, muhafazakar mahalle Dini bilmiyor. Sloganlar farklı olsa da aslında, dikkatlice baktıklarında farklı şeyler söylemiyorlar. Herkes serveti ve iktidarı ele geçirip toplumu dönüştürmek istiyor. Ama bilmiyorlar ki, servet ve iktidarın dönüştürücü gücü, önce kendine sahip olanları dönüştürür. Bunun sağı-solu, Alevisi Sünni’si yok. Dindar gözükenlerin önemli bir kısmı Metodik anlamda Kemalist’tir. Birinin diğerine uzaklığı, yakınlığı kadardır. Ve her ikisi de biribirine muhtaçtır. Varlığını ötekinin varlığı ile temellendirirler. Bilmezler ki, karşı oldukları yokolduklarında kendileri de yokolacak, daha doğrusu varlıklarına gerek kalmayacak.

Biz farklı mahallelerde olabiliriz. Medeniyet farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşama iradesinin ürünüdür. Bu irade Hukuk temelinde bir Meşruiyet zemini oluşturur. Erdemi yüceltir. Ötekinin varlığını kabul eder. “Öteki”ne saygı duymak zorunda olmasan da, tahammül etmeyi bilmen gerekir. Kullanacağın dil, onu kazanmak yönünde olmalıdır.

Şair ne diyordu; “ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın / Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın...” Allah (cc) Şeytan'a niye kıyamete kadar mühlet verdi? Unutmamak gerekir ki herşey zıddı ile kaimdir.

Sanıyorum biz ne kendimizi, ne de ötekileri tam ve doğru bir şekilde tanımıyoruz. Müslümanım diyen kaç kişi Kur’anı anlayarak okumuştur. Solcu geçinen kaç kişi Marks'ı okumuştur. Atatürkçü geçinenler Nutku okumuş mudur.

Mesela, Laiklikten söz ediyoruz da, kaç kişi Laikliğin meşruiyetini İncil'den alan bir kilise kurumu olduğunu bilir. Dualizm, din ve dünyada iki egemenin varlığı ile ilgilidir. Kilise, Tanrı'nın krallığını temsil eder, Kral geçici olan yeryüzü kırallığını. Ve zaten Tanrı Sezar’a o tacı ve kılıcı kliseyi ve Tanrı'nın yarattığı insanları korusun diye vermiştir.

Bizim laikçilere göre Laiklik dine karşı bir dindir. Batıda laiklik, egemenliğin paylaşımı, çatışmama ve yardımlaşmayı ifade eder. Bu ruhla bedenin uyumunu ifade eder. Bizim Laikçilere bunu anlatamazsınız. Protestanlarda Tanrıyı temsil eden bir Papa olmadığı için onlar, Laiklik kelimesini kullanmazlar Sekülerizm şeklinde bir tanımla ifade ederler kendilerini. Ortodkslar ise bu konuda Bizantinist bir bakış açısına sahiptir. Ruhbanı olmayan bir dini toplulukta Laiklikten söz edemezsiniz. Ama biz Atatürkçülük adına yaptık oldu. Bizim Laikliğin yılmaz savunucusu olan Kamalistler, bu kavramı aynı zamanda Cumhuriyet ile de ilişkilendiriyor.

Bakın, bunlar Laikliği bilmedikleri gibi, Cumhuriyeti de bilmez. Cumhur’un “Halk” olduğunu düşünürler. Cumhuriyetçilik onların zihninde Halkçılık demektir. Ama Halkçılık 6 ok’da Cumhuriyetçilikten ayrı bir ok’dur. Bizim bu aydınlara, okumuşlara bunu nasıl anlatacağız. Zaten Kemalizm gerçeklikten öte ''mutlak hakikati'' ifade ettiği için onlara göre, o bir dindir. Hatta onlar için Mustafa Kemal'in Tanrı mı, yoksa bir peygamber mi olduğu tartışmalıdır. Tekinalp, zaten “Türkün dini Kemalizm”dir diye boşuna kitap yazmadı. TDK sözlüğüne din maddesine durduk yerde yazmadılar. Türk'ün yeni Amentüsü ve Mustafa Kemal için yazılan yeni mevlit bunun için yazıldı. Aslında Türkiye Kemalist Teokrasi ile yönetilen bir rejim, bu durumda. “Monarşik bir Cumhuriyet” rejiminde yaşıyoruz. “Tek adam” rejimi sadece Monarşilerde olur.

Bugün Türkiye’de en muhafazakar kesim Kamalist kesimdir. 6 ok’un en zayıf halkası İnkılapçılık’tır. Ötekiler zaten miadını çoktan doldurdu. Hele İnsan 2.0, Endüstri 4.0, Toplum 5.0 hepsini resetliyor. Onun yasaları değiştirilemez. Mesela, “Hacı, hoca, beyefendi” demek de, devlet hocaları memur yapmıştır, hac yönetmeliği yayınlar, insanların nasıl hacı olacağına karar verir.

Laiklik sadece Katolikleri ilgilendirir. Ben niye Laikliğe karşı olayım ki. Yeter ki bana, topluma dayatmasınlar. Onun dini ona, benim dinim bana. Kimse kendi din, mezhep, tarikat ve ideolojisini topluma dayatmasın. Bu İlahlık ve Rablik iddiasıdır. Adalet olsun, barış olsun, özgürlük olsun. Mahalleler arasındaki düşmanlıkları bitirmek için çözüm çok açık, aynı ülkede yaşayan herkesin, malı, canı, namusu, aklı, inancı, nesli korunsun. İnsanlar dinde kardeş olabilirler, İttihad ederler, erdemli bir şekilde ittifak ettikleri konularda Müttefik olurlar, nimet ve külfet dengesine dayalı İtilaflar gerçekleştirebilirler. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun mazlumdan yana zalime karşı dururlar, işi ehline verirler. Bilirler ki adalet yoksa barış da yok. Adalet yoksa ve barış var gibi gözüküyorsa bu bir teslimiyettir... Adalet ve barış yoksa hiçbir özgürlük güvende değildir.

Her sistemin inkarcıları, münafıkları, meddahları vardır. Aslında onları kıbleleri, para, makam ve işret üçlemesine yöneliktir. Her yerde bunlar kraldan fazla kralcıdırlar. Gerçekte hepsi birbirine çok benzer ama hep maskeli gördüğümüz için onları, 1001 surattırlar.

Her mahallenin adamları önce kendi mahallesindekilere çeki düzen verse. Yoksa bu “karşı mahalle” hikayesi bir soğuk savaş bahanesi olarak, aynı ülkenin çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerine birilerinin iktidar ve servet pazarlığının yapıldığı masada meze olacak. İdeolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıkları ve sağ-sol, alevi-sünni, Türk-Kürt tartışmalarının temelinde bu gerçek vardı.

Benim Firavun’un sarayında dostlarım, kendi çevremde düşmanlarım var. Kör bir taraftarlık ve sadakatla gideceğimiz bir yer yok. Kendi çöplüğümüzde boğuluruz.

Keşke bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmasak.

Daha akıllı, daha dürüst ve daha cesur insanlar olabilsek.

Bunu başaramaz isek, kim gelirse gelsin daha beteri olacak belki de. Sonuçta tencere yuvarlanacak, kapağını bulacak.

Aklımızı kiraya vermeyelim. Taraftar olmayalım. Daha doğrusu HAK’tan yana, Haklıdan yana, mazlumdan yana taraf olalım. O her kimse, Haksız olan, zalim olan “Biz’den” ise, ben o BİZ’den değilim.

Selam ve dua ile.
 

Pazartesi

14 °

Salı

13.7 °

Çarşamba

15.1 °

Anlaşma yapamazsak, İran ile savaşa girebilirim

Rusya’nın işgalini asla tanımayacağız

Netanyahu ile her konuda aynı taraftayız

'Neye mal olursa olsun' İran'a saldıracağız

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden Macaristan'a Netanyahu soruşturması

AB, ABD ürünlerine ek vergi uygulamasını başlatıyor

Gazze halkının zorla gönderilmesi hukuka aykırı

İngiliz milletvekili, 'cinsel suçlar' şüphesiyle tutuklandı

Trump'ın politikaları ABD'nin 50 eyaletinde protesto ediliyor

Trump'ın ABD ekonomisine faturası ağır oldu

Derin Talu'dan yatak pozu

Irina Shayk'ın paylaşımı sosyal medyayı salladı!

Ölmek istemiyoruz, duyan var mı?

Hepsi Türkiye’nin iyiliğini istiyor

Gönül Dağı'nın Asuman'ı son pozlarıyla olay oldu!

Beren Saat’ten gözaltılara tepki

Nurgül Yeşilçay'dan öğrencilerin tutuklanmasına tepki

Tuba Ünsal 'biber gazı' tartışmasına kayıtsız kalmadı

Hayal Köseoğlu sessiz kalan sanatçılara ateş püskürdü!

Gülçin Santırcıoğlu'dan Mansur Yavaş'a destek

Bülent Uygun'un Acı Günü

Spor camiasının acı günü

Ligdeki tüm takımların istatistiklerini ölçümleyebildik

60 yıldır hız kesmeden devam eden TUR!

Fenerbahçe, Kayserispor ile berabere kaldı

Ümraniyeli Sporcu Bosphorus Çeyrek Maraton Yarışları’nda Şampiyon Oldu

Dünya Şampiyonasında Zirveye Ümraniyeli İmza!

Beşiktaş Platformu'ndan ortak ideal çağrısı

TFF, iki takımlı bir rekabete çanak tutamaz

Şahika Ercümen’den Tarihi Buz Altı Dalışı

Otomotiv üretimi yüzde 9 azaldı

Taşıtlara yeni vergi gündemde

Yabancı şirketler Türkiye'den çıkış hazırlığında

Türkiye elektrikli otomobil üssü oluyor

Avrupa'da Tesla satışları sert düştü

Araç kiralarken dolabdırılmayın!

Otomotiv üretimi şubat ayında yüzde 13,3 azaldı

Kırmızı et fiyatlarında fark iki katına çıktı

Trafikte parlak beyaz far kullanımı yasaklandı

Ticari araç pazarında son 5 yılın en büyük düşüşü

Trafik cezalarına yüzde 44 zam

38 yıllık dev şirket iflasın pençesinde

Türkiye, G20'nin enflasyon şampiyonu olacak

19 Mart’ın Merkez’e faturası kabarıyor

TCMB yeni swap anlaşmasını duyurdu

Siyasi belirsizlikler kredi notlarını tehdit ediyor

Enflasyon yüzde 75 ise bunu kabul edip ona göre önlem almak gerekir

Tüketici güven endeksi Nisan'da geriledi

Altın fiyatları rekor tazeledi

2 Nisan boykotunun bilançosu belli oldu

Trafik cezalarına yüzde 44 zam

Bülent Uygun'un Acı Günü

Sihirli Annem'in çekimleri tamamlandı

Oscar ödüllü ‘Zorba’ filmi özel gösterimiyle sinemaseverlerle buluştu

Spor camiasının acı günü

Türk Dünyası 10. Belgesel Film Festivali ve Yarışması Başvuruları Başladı

Seray Sever'den lahmacun fiyatlarına tepki

BTP Kongresi'nde 'Yukarıdan talimat var' krizi

4 milyon elektrik abonesi Amerikalı şirketin müşterisi oldu

Türkiye otokrasiye direniyor...

Yandaş basında 100 dendi, 53 gözaltı kararı çıktı

AK Parti ve MHP seçmeninde de ekonomiye güvensizlik artıyor

Şiddetli yağış Siirt'te etkili oldu

Okullar yıkılıyor, cezaevleri artıyor

Adana kebapta kanatlı eti, sucukta sakatat

Volkan Konak ve Edip Akbayram anıldı

Cumhuriyetin Oyunu, Cumhuriyetin Sahnesinde

Marmara kıyılarında tsunami riski yüksek bölgeler

Askeri vesayetin yerine Beştepe vesayeti getirildi

Deprem siyasete malzeme yapılmayacak kadar önemli

Ümraniye depreme karşı teyakkuzda

"Bahar'ın Ruhu" Karma Resim Sergisi gerçekleştirildi

Manavgat, lezzetin, kültürün ve turizmin yıldızı olmak istiyor

81 ilde yeni sosyal konut kampanyası yapacağız

Anlaşma yapamazsak, İran ile savaşa girebilirim

1 ve 19 Mayıs'ta toplu taşıma ücretsiz olacak!

Doğu Perinçek’ten suikast uyarısı

38 yıllık dev şirket iflasın pençesinde

İBB operasyonunda yeni dalga

Hiçbir neden, hakim ve savcıları adaletsiz davranmaya yöneltmemeli

Yükleniyor