Muhalefete düşman hukuku uygulayarak iç cephe güçlendirilmez!

Saadet Partisi, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ve ablukasına karşı İstanbul Üsküdar Meydanı'nda "Özgür Gazze" mitingi düzenledi. Mitinge Saadet Partisi mensuplarının yanında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı. Mitingte farklı siyasi partilerin yanı sıra Atatürkçü Düşünce Derneği'nin bayrakları ve tevhid bayraklarının yan yana dalgalanması dikkat çekti. Mitinge Hamas liderlerinden Macit el Kuteyşi de katıldı. Özgür Özel, bölgede yükselen çatışmalara karşı 'iç cephe' vurgusu yaparken, "Hukuka dönüş tercih değil zorunluluktur. Birlimizi muhalefete düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Kimsenin iç cepheyi zayıflatmaya hakkı yoktur. Muhalefete düşman hukuku uygulayarak iç cephe güçlendirilmez!" dedi.

Saadet Partisi, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ve ablukasına karşı İstanbul Üsküdar Meydanı'nda "Özgür Gazze" mitingi düzenledi. Mitinge farklı siyasi partilerin katılmasının yanı sıra farklı STK'ların da yan yana katılması dikkat çekti. Mitingte, Filistin davasının sol-sağ tanımayan bir mesele olduğu, herkesin ortak bir şekilde Filistin'deki soykırıma karşı ses çıkarması gerektiği ifade edildi. Mitingin başında Filistin için mücadele eden sol kesimden bahsedilmesi dikkat çekti. Mitingte, İsrail ile yapılan ticari ilişkiler eleştirildi. Hamas liderlerinden Macit el Kuteyşi de mitinge katılanlar arasındaydı. Mitingte, Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere tüm genel başkanların mitinge davet edildiği ifade edildi. Cumhur ittifakının ortaklarından HÜDA PAR mitinge katılırken, diğer iktidar partilerinin mitinge katılmadığı görüldü.

Hamas liderlerinden Macit el Kuteyşi'nin konuşmalarından satır başları:

"Sözlerime Filistin'in haklı davasını terk etmediğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ey kardeşlerim, Filistin ve Mescid-i Aksa bir inanç meselesidir. Filistin meselesine inancımızdan dolayı sarılmamız gerekiyor. Bizim siyonizm ile savaşımız çok eskidir. İslamın doğuşundan gelen hak ve batıl savaşıdır. Sadece 2023 yılından bu yana değil Osmanlı Devleti'nin yıkılıp İsrail'in bizi işgal etmesinden bu yana bir savaştır. Sizin duruşunuz çok değerlidir. Sizin burada gösterdiğiniz duruş, adaletin ve hakkın yanında olduğunu gösterir.

Biz inanıyoruz ki Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulması ABD Başkanının yapmış olduğu anlaşmalarda değildir. Filistin'in kurtuluşu, adam gibi olan, Allah'a inanmış küçük de olsa bir topluluğun elinden olacaktır. Burada önemli olan Allah'a inanmaktır.

Biliyorsunuz bu katil İran'a saldırdı, bundan sonra Pakistan'a saldıracak bununla da yetinmeyip Türkiye'ye saldırmaya yeltenecek.

Filistin davası ümmeti birleştirerek tek yumruk yapan bir davadır. Biz buradan şunun sözünü veriyoruz ki bu katil siynonizme karşı yolumuza durmadan devam edeceğiz. Burada bulunan topluluk hür bir şekilde Mescid-i Aksa'da namaz kılacak. Osmanlı Devleti Mescid-i Aksa'nın hamisi olmuştur. Türkiye Devleti'nin de üstüne düşen Filistin'in ve Mescid-i Aksa'nın hamisi olmaktır."

Saadet Partisi lideri Mahmut Arıkan'ın konuşmalarından satır başları:

"En başta bugün teveccüh buyuran siyasi partilerin genel başkanlarına çok teşekkür ediyorum. Bugün Gazze için başkenti Kudüs olan özgür Filistin için buradayız. Bugün bir halkın yanarak ölmek yada hicret edip vatansız kalmak arasında bırakılmasına bizim tahammülümüz kalmadı. Dünyanın her yerinde vicdan sahibi insanların Filistin'in yanında yer alırken, hükümetlerin İsrail'in yanında yer almasına tamammülümüz kalmadı. Biz bugün buradayız çünkü Netanyahu'ya Trump'a en ağır sözleri söyleyen ama İsrail'e yaptırım uygulamayan siyasete tahammülümüz kalmadı. Eğer bugün Gazze'yi koruyamazsak yarın Türkiye'yi korumak zorunda kalacağız.

Amerika çıktı İsrail'in yanındayız dediler. Bazı Avrupa ülkeleri İrail'in güvenliği dediler. Bu işi İsrail yapınca bu iş savunma hakkı oldu. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri için, Trump hayranlığı ve İsrail dostluğu tarihi hatadır. Sanmayız ki hedef sadece İran'dır, Filistin'dir. Hedef, Beyrut, Umman, Urfa'dır, Ankara'dır İstanbul'dur. 

İktidar çok fiyakalı konuşmalar yapıyor ama Madleen gemisi İsrail tarafından engelenirken, İsrail'e bomba üretiminde kullanacak çelik gemisi Mersin limanından İsrail'e hareket ediyor. Bakü-Ceyhan boru hattından hala İsrail'e petrol sevkiyatı yapılıyor. Efendim biz ticeret yapmıyoruz, efendim kısıtladık efendim sıfırladık dedikleri ticaret hala devam ediyor.

Ülkemizdeki üslerden İsrail'e istihbarat devam ediyor. Biz iktidarın bunları istemeden yaptığını düşünüyoruz. Buradan iktidara sesleniyoruz, İsrail ile küresel sermayeye boyun eğmeye mecbur değilsiniz. Siz kendi insanınızı ötekileştirmekten vazgeçin. İktidarın yapması gereken, STK gibi davranma değil sorumluluk almaktır. Biz size İsrail ile savaşın demiyoruz. İsrail ile anlaşmaları iptal edin, petrol sevkiyatlarını durdurun, hava sahamızı İsrail'e kapatın. Türkiye'de ikamet ettiği halde 7 Ekimden bu yana İsrail'e gidip orada askerlik yapanları yargılayın. Türkiye'nin öncülüğünde 'Gazze Barış Gücü' kurulmalıdır."

CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Mazlumun yanında duranları, soykırıma susmayanları saygıyla selamlıyorum. bugün babalar günü. Vefakar ve cefakar babalarımızın babalar gününü kutluyorum. Bugün Filistinli babalar evlatlarının mezarının başında gözyaşı döküyor. Bizim çizgimiz 'Tam Bağımsız Türkiye' diyen Deniz Gezmiş'in çizgidir. Bizim çizgimiz, Yaser Arafat ile dost olan Ecevit'in çizgidir. Deniz Gezmiş'in El Fetih'teki dostu İsa'nın şiir kitabı İsa'nın oğlu eliyle bize ulaştırılmıştır. Arafat'ın Ecevit'e söyledikleri bize mirastır.

En son Madleen gemisini engellediler. Orada bulunan Yasemin ve Şuayb kardeşimin cesaretleri karşısında saygıyla eğiliyorum. Mavi Marmara'ya 'Bana mı sordunuz giderken?' diyenler Madleen için hiçbir şey söylemediler. Ayşenur Ezgi Eygi'ye Rümeysa Öztürk'e sahip çıkılmıyor. Trump hükümeti, Gazze'deki katliamların sorumlusudur. Elbette demokratik bir İran'ı savunuyoruz ancak ABD ve İrail'in Irak'ta neler yaptıklarını biliyoruz. ABD yönetimi bu saldırıların arkasında durdu. 

Parti menfaatlerini değil hakkı ve adaleti savunanlar hep bir arada durmak zorundadır. Biz buradayız burada olmaya devam edeceğiz. Hukuka dönüş tercih değil zorunluluktur. Birlimizi muhalefete düşman hukuku uygulayarak sağlayamayız. Kimsenin iç cepheyi zayıflatmaya hakkı yoktur. Muhalefete düşman hukuku uygulayarak iç cephe güçlendirilmez! 1967 sınırlarında bağımsız Filistin Devleti'ni savunmaya devam edeceğiz."

Ahmet Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Netanyahu'nun derdi sadece Filistin miymiş? Ankara'daki sağır kulaklar duysun, Netanyahu diyor ki Osmanlı'nın geri dönüşü mümkün değildir. Bunu kimse iddia etmiyor. Biz Osmanlı torunları ve Cumhuriyet çocukları olarak mazlumların meclisinin kurulduğu Ankara'dan ve payitahtımız İstanbul'dan sesleniyoruz, engizisyondan kaçan dedelerine sor onlar bizim merhametimizi bilir. Ankara'daki hükümete sesleniyorum, ben bu devleti yönettim kimin ne yaptığını biliyorum, hiçbir şey yapmadınız.

Buraya gelirken Madleen'den Şuayb ile konuştum, başka yollar arıyoruz mutlaka gideceğiz dedi."

DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Bu meydan sessizlerin sesidir. Gazze Gazzelilerindir. Gazzeliler, hayatlarındaki her bir an yeryüzünden silininceye kadar katlediliyorlar. Onların suretlerini, anılarını hatırlayacak kişiler de siliniyorlar. Dua ederken evinde öldürülüren Lurin'den futbolu seven Taha'dan bahsetmek istiyorum. Anne karnında öldürülen Davut'tan bahsetmek istiyorum.Abdullah bey oğlunu iki kez defnetmek zorunda kaldı. Abdullah bey önce çoraplarından teşhis etti oğlunu daha sonra başka parçalarını bulup defnetmek zorunda kaldı evladını.

Ölenlere borcumuz var. Katliam emirlerini verenler, yargılanıncaya değin bu dava devam edeceklerdir. Ey İstanbu sen unutma sen yürü ki insanlık arkandan yürüsün. İran'a olan saldırı Gazze'den dikkati çekmek içindir."

HÜDA PAR lideri Zekeriya Yapıcıoğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Saygı değer genel başkanlar, zulme karşı kıyam edenler, Allah'ın rahmeti hepinizin üzerine olsun. Soykırımcı katiller işlemedik savaş suçu bırakmadı. Hemen 7 ekim sonrasında Türkiye'den yapılan açıklamada hedef Türkiye'dir denildi. Her taraf bu siyonist vahşetin hedefindedir. Bu sapıklar, Allah'ın bu toprakları kendilerine vadettiğini sanıyorlar. 20 aydan beridir orada bir katiam yaşanıyor. Belki de bizim sorunlarımızdan biri şudur.

Herbirimiz kendi yaptığımızı yeterli görüp, bir başkasının yaptığını küçük görmeyelim lütfen. Eğer yaptıklarımız yeterli olsaydı katliam dururdu. Elde imkan, içecek su yok. Ama diren hamas, diren Filistin... Davulun sesi dışardan hoş geliyor değil mi? Gazze, İslam ülkelerinin ordularının oraya gitmesini bekliyor.

7 Ekim'den sonra hem Türkiyeli liderler, hem İranlı yetkililer hedef biziz dediler. Herbirimiz birer birer sıranın bize gelmesini mi bekleyeceğiz yoksa bu tehdidi durduracak mıyız? Mersin Milletvekilimiz, Mısır polisinin saldırısına uğrayarak yaralandı. Filistinli kardeşlerimizin kadirşinaslığına bir örnek, Faruk Bey için geçmiş olsun dileklerini iletmek için. Ben de onlara şunu söyledim, bizim kanımız Filistinli çocukların kanından değerli değildir. Gerçekten bu zulme karşı duranlar, müslim gayri müslim bütün devletlere çağrımızdır, katliam devam ettiği sürece hava sahanızını kapatın, onların adamlarını 'istenmeyen adam' ilan edin. İnkar denler birbirlerinin dostudurlar, siz birbirinize arka çıkmazsanız, sadece sizin bölgenizde değil yeryüzünde bir fesat çıkar diye rabbimiz bizi uyarıyor."

İyi Parti temsilcisi Turhan Çömez'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Gazze'de insanlık dramı var. Çocuklar, sağlık çalışanları, gıda kuyruklarındaki insanlar katlediliyor. Katil İsrail'in arkasında duranlar sessizce bunu izliyorlar. Hasan Bitmez'i buradan yad etmek istiyorum. Karşısında iktidar mensupları onu aşağılarken, o hakkı, filistin'i savundu, Filistin diyerek hayata veda etti. Meclis'te dedik ki İsrail'e ticareti durdurun dedik, iktidar yetkilileri ne dedi biliyor musunuz? Varil başına para alıyoruz dediler.Gereğini yapın yapamıyorsanız biz yaparız, şuradaki irade yapar bu millet yapar! Sayın Erdoğan ne dedi ben BOP'un başkanlarından biriyiz. sayın Erdoğan senin görevin bitti mi? Erdoğan, görevin bittiyse gereğini yap. Bölgenin huzuru için çalışın. Kınamayı durdurun, ticareti durdurun. Erdoğan görevini yapamıyorsan, burada yapacak siyasetçiler var."