802-508-7352
Sabah saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon Türkiye'nin gündemine oturdu. Operasyon kapsamında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve Murat Ongun'un da aralarında bulunduğu çok sayıda isim gözaltına alındı.
Polis ekipleri İmamoğlu'nun evinde arama yaparken, İmamoğlu daha sonra polis eşliğinde emniyete götürüldü. Konuyla ilgili olarak ilk açıklamasını evinde yapan İmamoğlu, "Milletimizin iradesini gasp etmeye çalışan bir avuç akıl, sevgili polislerimi bu kötülüğe alet ederek, 16 milyon İstanbullunun konutunun kapısına yüzlerce polis yığmıştır.Büyük bir zorbalıkla karşı karşıyayız ama yılmayacağımı bilmenizi istiyorum. Hepinizi çok seviyorum, kendimi milletime emanet ediyorum. O kişiye ve onun bütün bu süreci aparat gibi kullanan aklıyla mücadeleye devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan iki açıklamada İmamoğlu için 'Suç örgütü lideri' ifadesi kullanıldı ve 'terör' suçlaması yapıldı. Yaşanan gelişmeler İBB'ye kayyum olasılığını da gündeme getirdi.
Öte yandan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına tepki gösterdi ve "Sine-i millet" çağrısında bulundu.
Özcan'ın açıklaması şu şekilde:
"Topyekün 'Sine-i millete' dönmeyi konuşmanın zamanı geldi. Artık bardak taştı, 16 milyon İstanbullunun başkanı, 86 milyonun Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu sabahın köründe sözde PKK/KCK soruşturması gibi uyduruk bir gerekçeyle gözaltına alındı.
Milleti salak yerine koymayın! Zavallı aklınızla, PKK/PYD’nin yöneticisi Apo’yu içeriden çıkartıp İmamoğlu’nu mu içeri atacaksınız? Sayın Genel Başkanımız dahil olmak üzere tüm partilerin Genel Başkanları’na çağrımdır; Bu ceberut iktidar, halkın oylarıyla seçilen TBMM’yi ciddiye almıyor. Yine seçilmiş belediye başkanlarını çalıştırmadığı gibi gayri ciddi gerekçeler ile görevden alıyor.
PKK/YPG kurucusu terörist başını içeriden çıkartıp yerine halkın helal oylarıyla seçilmiş yöneticileri içeriye almaya hazırlanıyorlar. Bu darbe ortamında ne milletvekillerinin ne de belediye başkanlarının sağlıklı bir şekilde halka hizmet etmeleri mümkün görünmüyor.
Bu yapılanları normal, rutin uygulamalar gibi görmek “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” demek mümkün değildir. Hal böyleyken hala saf bir şekilde bu yapıyı demokrasiye davet etmenin, sükunet ve kınama mesajları yayınlamanın gereği kalmamıştır.
Artık söz bitmiştir! Muhalafetin tüm milletvekilleri ve belediye başkanlarının toplu olarak “Sine-i Millete” dönmesi 1. Gündem olarak masaya konulmalı ve gerekir ise tereddütsüz ve firesiz bir şekilde hayata geçirilmelidir. Sonrasında da bırakalım bu ceberut yapı bunu Aziz Türk Milleti’ne ve dünya kamuoyuna anlatsın"