802-508-7352
Figen Ormancı, ilk romanı “Dementor - Ruh Emici” ile narsizmi merkezine alarak, okuruna farklı bakış açılarıyla farklı okumalar yapabileceği bir anlatı sunuyor.
Dementor - Ruh Emici adlı ilk romanıyla okurla buluşan Figen Ormancı, son zamanların en çekici, aynı zamanda en sorunlu konularından biri olan narsist kişilik bozukluğunu, aşk, evlilik, arkadaşlık, aile, iş gibi farklı temalar üzerinden ele alıyor.
Ormancı, bu romanıyla bir narsistin çevresine ve elbette kendisine verdiği zararı anlatırken, okuyucularını manipülasyonun, narsisizmin ve toplumsal kabullerin arasında sıkışmış bir kadının, Zeynep’in zorlu yolculuğuna da davet ediyor. Yazar, karakterleri aracılığıyla insan ilişkilerinin karmaşıklığını, bireysel özgürlüğün kısıtlanmasını ve toplumsal kabullere karşı verilen mücadeleyi gözler önüne seriyor.
Romanın çıkış noktası, günümüzün ideal erkeğinin temsilcisi olan Prof. Dr. Serhat Arıcı. Öyle mükemmel bir adam ki, birinin onun hayatında yer alabilmesi o kişiye bahşedilmiş bir onur! Serhat bunu o kadar doğal yapıyor ki, insanlar büyülenmiş bir şekilde bir uydu gibi onun etrafında dolanmaya razı geliyor.
Mükemmel doktor ve harika eş rolü!
Etrafındakilerin itilmiş ya da gönüllü boyun eğişleri ile giderek cesaretlenen Serhat, empatiden yoksun biri olmasına karşın “mükemmel bir doktor” ve “harika bir eş” rolünü oynamaya cüret ediyor. Ancak Serhat’ın patalojik narsistik kişiliğini sonsuza kadar aynı ustalıkta taşıması ve çevresindeki insanları etkisi altında tutmayı başarması mümkün mü?
Figen Ormancı, romanı ile bu sorunun yanıtını arıyor ve okuyucusunu da o cevabı bulmaya davet ediyor. Yazar, Serhat’ın hayatına Zeynep’i dahil ederek iki taraf için de bilindik, öngörülebilir hayatları alt üst ediyor. Öyle ki Serhat’ın manipülasyonları, Zeynep’in duygusal ve fiziksel sağlığını tehdit ederken, karakterin içsel çatışmalarını derinleştiriyor.
Ancak Dementor - Ruh Emici romanı aynı zamanda narsisizm ile ilişkili toplumsal güç dinamiklerine dair eleştirisel bir bakış açısı da sunuyor. Bir yönüyle bir “Ruh Emici” olan Serhat’ın adım adım zirveden düşmesini ve yok oluşunu konu edinen roman, diğer yandan Zeynep’in hikayesi ile okuruna bir yeniden doğuş hikayesi armağan ediyor.
Bir narsistin tuzağına düşmek!
İnsan psikolojisinin hassas telleri üzerinde ustalıkla dolaşan roman, Zeynep karakteri ile kadınların güç, özgürlük ve kişisel kimlik bulma mücadelesi üzerine de güçlü bir anlatı oluşturuyor.
Bu açıdan Dementor-Ruh Emici romanını Zeynep’in, eşi Serhat’ın narsistik manipülasyonlarına karşı kendini keşfetme ve özgürlüğünü kazanma süreci olarak da yorumlamak mümkün. Yazar, bunun kolay bir süreç olmayabileceğini de okuruna gösteriyor. Başlangıçta, entelektüel bir tiyatrocu ve güçlü bir kadın olarak görülen Zeynep, eşi Serhat’ın egemenliği altında yavaşça kendi kimliğinden uzaklaşıyor. Eşi Serhat, kişisel egosunu tatmin etmek için Zeynep’in hayatını kontrol altına alırken, Zeynep yavaş yavaş bir narsistin tuzağına çekiliyor. Romandaki ilişkiler üzerinden kadın figürlerinin toplumsal cinsiyet rollerinin altını çizen yazar, Zeynep’in içinde bulunduğu çıkmazı sorguluyor.
Zeynep’in eşiyle ve içsel çatışmalarıyla mücadelesini “küçük gibi görünen büyük olaylar” üzerinden anlatan roman, aynı zamanda okuruna güçlü bir kadın portresi sunuyor. Zeynep’in eşi Serhat’ın egemenliğinden çıkmak ve kendi kimliğini yeniden inşa etmek için önce kalıcı bir travma yaşaması, daha sonra da Serhat’ın diğer kurbanlarıyla birlikte hem içsel hem de yaşamsal bir dönüşüm sürecine girmesi romanın en güçlü mesajlarından biri. Zeynep, hayatını yeniden şekillendirmeye karar verirken, okurları da özgürleşme ve kimliklerini bulma konusunda cesaretlendiriyor.
Dementor – Ruh Emici, bir narsist ile yaşamayı ve kurban rolünden kurtulmayı yalın bir dille anlatışı ile okuruna hem keyifli hem de düşündürücü bir okuma keyfi sunuyor.
Kitabın Künyesi
Yazar: Figen Ormancı
Yayınevi: Alan Yayıncılık
Yayın Tarihi: Aralık 2024
Sayfa Sayısı: 320