Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, PKK’nın feshiyle başlayan yeni sürece ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında konuşan Perinçek, “Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla Bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu Önerisi”ni kamuoyuna sundu.
Basın toplantısında Genel Sekreter Özgür Bursalı, MYK Üyesi Şule Perinçek, MKK üyeleri İbrahim Okan Özkan ve Günnur Bayburt ile birlikte kameraların karşısına geçen Perinçek, silah bırakmış ve örgütle bağını koparmış PKK’lilerin toplumla bütünleşmesini sağlayacak bir yasal zeminin gerekliliğine vurgu yaptı.
“Türkiye Cumhuriyeti devleti, var olan tarihsel koşulları ve Öcalan’ın cesur çağrısını değerlendirerek PKK’nın hayatına son vermesini ve silah bırakmasını kolaylaştıracak önlem ve uygulamaları hayata geçirmek durumundadır.”
Perinçek, terörün sona erdirilmesinin sadece güvenlik meselesi olmadığını, toplumsal barış ve ekonomik kalkınma açısından da kritik olduğunu söyledi. PKK’nın feshiyle birlikte yeni bir dönem açıldığını belirten Perinçek, bu dönemin “Terörsüz Türkiye” sürecinin ötesinde “Bütünleşen Türkiye” süreci olarak tanımlanması gerektiğini belirtti.
“Terörü ülke hayatından temizlemek önemli bir hedeftir. Ancak teröre karışmış olan unsurların ve onların denetimi altında kalan vatandaşlarımızın devletle ve milletle bütünleşmesi daha da stratejik bir öneme sahiptir.”
Vatan Partisi’nin önerdiği af yasası, örgütle bağını kesmiş ve silah bırakmış kişiler ile eylemlerine devam edenleri birbirinden ayırıyor. Perinçek’e göre, “örgütle bağı sona ermiş ve silah bırakmış kişilerin ömür boyu hapisle cezalandırılması, çözüm sürecine katkı sunmak bir yana, bütünleşme ihtimalini de ortadan kaldırır.”
“Örgütle bağına son verenler ve silah bırakanlar ile terör faaliyetinde ısrar edenler arasında ayrım yapmak, Türkiye’nin güvenliği ve teröre karşı etkin sonuçlar almak açısından gereklidir.”
Af yasa teklifinin detaylarında dikkat çeken bir diğer unsur ise kamusal alanda yer alan bazı tarihsel figürlere ilişkin öneri. Perinçek, Şeyh Sait ve Seyit Rıza gibi simgelerin kamu alanlarından kaldırılmasını önerdi. Bu öneriyi, “toplumsal barışa ve ortak geleceğe zarar veren bölücü simgelere karşı önlem” olarak değerlendirdi.
“Bu simgeler Türk’üyle Kürt’üyle bütün milletimizi birleştiren ve kaynaştıran amaçlara hizmet etmiyor. Ortak geleceğimizi tehdit ediyor.”
PKK’nın silah bırakma kararının Süleymaniye’de Mahmut Berzenci’nin karargâhında yapılan törenle duyurulmasını da değerlendiren Perinçek, bu adımın “emperyalizme karşı ortak direnişin mirasına saygı” anlamına geldiğini belirtti.
“ABD emperyalizminin ve İsrail siyonizminin verdiği silahlar yakılırken, emperyalizme karşı omuz omuza verilen mücadele mirası hatırlatılmış oldu.”
Perinçek’in açıklamalarında dikkat çeken bir başka nokta ise iç cephedeki denge oldu. Ona göre, bugün Türkiye’de asıl cepheleşme, “PKK’nın silah bırakmasını isteyenlerle, bunu engellemek isteyenler” arasında yaşanıyor. Bu bağlamda, ABD ve İsrail gibi dış güçlerin süreçte olumsuz rol oynadığını da belirtti.
“PKK’nın silah bırakmasını önlemek isteyen dış güçlerin başında ABD ve İsrail geliyor. Bu nedenle önerilen uygulamalar, aynı zamanda Türkiye’nin dış cephesini de güçlendirecektir.”