Tarih: 24.04.2025 09:08

Rant hırsı Türkiye'nin geleceğini karartacak

Facebook Twitter Linked-in

İstanbul’da yaşanan son depremlerle birlikte Kanal İstanbul projesi ve çevresindeki yapılaşma tekrar tartışma konusu oldu. Özellikle şehrin su kaynaklarından biri olan Sazlıdere Barajı çevresinde başlatılan 24 bin konutluk proje, kamuoyunda tepkilere yol açtı. Bu tartışmalar sürerken, Gezi Davası kapsamında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan şehir plancısı Tayfun Kahraman, Silivri Marmara Cezaevi’nden avukatları aracılığıyla projeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"ASIL HEDEF RANT YARATMAK"

Kahraman, projeye ilişkin eleştirilerini sürdürerek, Kanal İstanbul’un bir su yolu açmaktan çok, çevresinde yaratılacak rant için planlandığını yineledi. Kısa Dalga'ya konuşan Kahraman, projenin açıklanmasının ardından bölgenin rezerv konut alanı ilan edildiğini ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na devredildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Kanal İstanbul yapılamasa da, bakanlık yetkilerini kullanarak çevreye zarar veren ve İstanbul’un kaynaklarını tahrip eden konut projeleri ile yapı yasağı bulunan alanları işgal ediyor. Bilim ve hukuk dinlemeyen bir çılgın yapılaşma söz konusu. Bu rant hırsı yalnız İstanbul’un değil, tüm Türkiye’nin geleceğini karartacak.”

"MAHKEME KARARLARI HİÇE SAYILIYOR"

Kahraman, Kanal İstanbul çevresinde planlanan Yenişehir rezerv alanındaki plan değişikliklerinin mahkeme kararıyla iptal edilmesine rağmen yeniden onaylandığını belirterek, bakanlığın hukuku hiçe sayan bir tutum sergilediğini söyledi:

“Bakanlık, mahkeme tarafından iptal edilen planları yeniden onaylayarak suç işliyor. Bu zincirleme hukuksuzluklarla İstanbul’un korunması gereken alanları, özellikle Kuzey Ormanları gibi ekolojik hassasiyeti yüksek bölgeler, yapılaşmaya açılıyor.”

“BETONA GÖMÜLEN KAYNAKLAR BİZİ ÇIKMAZA SOKTU”

Kahraman, İstanbul’un kuzey bölgelerine yönelik yapılaşma baskısının yıllardır sürdüğünü ve iktidarın ekonomi politikalarının kent planlaması ve doğa üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ifade etti:

“Betona gömülen kaynakların bizi nasıl bir çıkmaza soktuğunu ekonomik krizlerle gördük. Bugün bu yanlışlar daha büyük ölçekte sürdürülüyor.”

"SİLİVRİ CEZAEVİ, DÖNEMİN SEMBOLÜ HALİNE GELDİ"

Hakkında verilen 18 yıllık hapis cezasını siyasi bir karar olarak değerlendiren Tayfun Kahraman, Silivri 9 No’lu Cezaevi’nin Türkiye’deki siyasi ortamın simgesi haline geldiğini belirtti:

“Silivri 9 No’lu Cezaevi hiç olmadığı kadar simgesel bir mekân. Türkiye’nin geleceğine dair rota burada belirleniyor. Bu duvarlar milletin iradesine katılan irademizi hapsedemiyor.”

Kahraman, cezaevindeki ziyaret kısıtlamaları nedeniyle dostlarıyla görüşemediğini, hukuksuzluklarla mücadele ederken benzer hukuksuzluklara maruz kalan arkadaşlarını aynı koşullarda görmenin kendisini derinden etkilediğini dile getirdi.

"İSTANBUL’A İHANET EDENLER SERBEST, PLANLAMACILAR TUTSAK"

Kanal İstanbul güzergâhındaki 45 milyar TL’lik TOKİ ihalelerinin iktidara yakın şirketlere verildiğini hatırlatan Kahraman, şehir plancılarının meslek etiği gereği kamu yararını savundukları için cezalandırıldıklarını belirtti:

“Korunması gereken alanları kentsel arsaya çevirme hırsıyla İstanbul’a ihanet edenler serbest, kamu yararını gözeten şehir plancıları ise tutsak ediliyor. Bizler, Büyükşehir Belediye Başkanı ve birlikte çalışan şehir plancıları olarak, bu şartlarda dahi itirazlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.”

BİLİRKİŞİ RAPORU: KANAL İSTANBUL’DA KAMU YARARI YOK

Kahraman’ın bu açıklamaları, Kanal İstanbul ve çevresindeki projelere yönelik eleştirilerin yeniden güçlenmesine neden olurken, geçtiğimiz günlerde tamamlanan bilirkişi raporunda da projenin kamu yararına olmadığı yönünde tespitler yer almıştı.

 


 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-DT9JLG88B3