Rasim Ozan Kütahyalı'dan DEM Partililere uyarı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 22 Ekim'de terör örgütü elebaşı için herkesi dumura uğratan çıkış yaptı. Bahçeli, Öcalan'ın terör örgütünü lavğ etme karşılığında cezaevinden çıkabileceğini söyledi.

Terör örgütü elebaşı ve DEM Parti İmralı Cezaevi'nde geçtiğimiz gün görüştü.

Terör örgütü elebaşı Öcalan, çağrı yapmaya hazır olduğunu söyledi.

Lider Haber'de program yapan ve FETÖ'nün Ergenekon kumpaslarını savunması ile tanınan Kütahyalı, DEM Partililere sopa salladı.

Lider Haber'deki programda Kütahyalı, 'süreci akamete' uğratanların devletin farkında olduğunu ve cezalandırılacağını iddia etti.

Kütahyalı kelimesi kelimesine şunları sarf etti:

• "Sırrı Süreyya Önder, benim çok yakın dostumdu, bizim Sinan Çetin'in de dostudur. Hatta Sinan Çetin'le de bugün konuştuk. Hepimiz çok iyi dosttuk.
• Sırrı Süreyya ile benim küsmüş olmam, o barış sürecinde mesela o yine ilk barış sürecinde görev aldı.
• Yani küsmüş olmam demiyorum aramıza mesafe girmesi. O zaman herkese her şeyi anlatırdı.
• Herkese her şeyi anlatacaksın süreç bu mu? Ondan sonra gitti, başı da belaya girdi, hapse girdi haksız olarak falan ama bir sürü şey yaşadı. Şimdi bizim bunu artık yaşamamamız lazım. Dolayısıyla Sırrı Süreyya Önder'in yaptığı doğru.
• Yani Pervin Buldan da bence biraz şey yapmış. Orada biraz tabii Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ama esas görüşme heyetinin öncüsü, lideri Sırrı Süreyya gibi gözüküyor.
• Dolayısıyla bu sürecin çok hassas yürümesi lazım. Çok iyi hazırlanmış bir süreç, Milli İstihbarat Teşkilatı her şeyiyle.
• Ayrıca ben bugün konuştum, devlet yetkilileri iki noktada rahatsız.
• Bir, ekranlara çıkıp "Ya bu süreçte olmasaydı keşke daha dağ fare doğurdu, böyle bir açıklama olur mu? olur. "Bu ne saçmalık." diyenlere devlet öfkeli.
• İki, o da DEM'in sorumluluğu tabii. DEM tarafında, özellikle Türk solcuları, işte "Erdoğan'a güvenilmez, silahı bırakmayalım." yani savaş sürmesi yönünde tavır alan kim varsa devlet diyor ki, bedelini ödeyeceksiniz.
• Artık eskisi gibi değil, geçen sefer bunlar yapıldığında pek bir şey karışmadı devlet. Karışamadı, gücü de yoktu.
• Bugün diyor ki, süreci akamete uğratmak için, yok bunun açıklamasının içi boş ya da tam aksine ya işte silah bırakmayalım, Erdoğan'a güvenmeyelim,
• iki taraflı manyaklar diyeceğim ben kusura bakmazsan, onlara yönelik devlette bir öfke var, görüyorum.
• Ve dediler ki 2025'te gereken önlemleri, tedbirleri, cezalandırmaları yapacağız.

"PARLAMENTONU'NUN ÖNEMİ NEREDEYSE HİÇ YOK"

(Neden eski Çözüm Süreci'nden farklı sorusuna yanıt)

• O dönem parlamenter rejim vardı eski rejim. Parlamenter rejim vardı, başbakan vardı, şuydu buydu. Tabii parlamenter rejimde pazarlıklara açıktır, 40 milletvekili ayrılsa hükümet düşer bilmem ne.
• Şu an ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye Cumhuriyeti hükümeti düşemez. Çünkü başkan 2028'e kadar yetkili.
• Parlamento'nun önemi neredeyse hiç yok.
• Dolayısıyla pazarlık şu olsun, bu olsun, bana şunu verin, bunlar yok.
• İki o günkü devlette, emniyetin yarısı Fetullahçı'ydı. Yargının çoğunluğu Fetullahçı'ydı generallerin yarısı Fetullahçı'ydı.
• Öyle bir ortamda Fetullahçılar çözüm sürecini istemiyorlardı
• Hatta sen bana sorarsan çözüm süreci zamanında ben 13-15 yaşındaydım Rasim Bey. Niye olmadı? Ben de derim ki, eski rejim çünkü Devlet Bahçeli sürecin içinde değildi.