İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından düzenlenen mitingde yüzlerce vatandaşa seslendi. İmamoğlu, Ahmet Özer’e yönelik operasyonun siyasi olduğunu vurguladı. Ayrıca İmamoğlu kayyum atanmasının halkın iradesine karşı yapılmış bir hamle olduğunu belirtti. İmamoğlu, Özer hakkında hazırlanan iddianame ile alakalı “Hazırlayanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle:
"Bugün bir araya gelişimiz gerçekten üzüntü verici. Bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada memleketin karması var, ben biliyorum. Esenyurt koca bir yürek. Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz, bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını, bütün Esenyurt'un katılımıyla seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp Esenyurt'u kayyıma teslim ettiler. 2019 yılından bu yana hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla geri almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey.
Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız. Ahmet Özer başkanımız ile terör arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım. Görseniz gülersiniz. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım. Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzak. Savcılık diyor ki; terör örgütüyle bağını gösterir en önemli telefon görüşmesi diye tanımladığı bir madde var. Özer, Mehmet Kaya adlı birine annesinin taziyesi nedeniyle telefon ediyor. Rahmetli annesine dair bir sözü bağlamından koparmak ve buradan terör örgütü bağlantısı uydurmak nasıl bir akıl ürünü? Siz bir tanıdığınız annesini kaybedince onun kardeşi terör örgütü mensubu diyerek taziyede bulunmuyor musunuz? Mesela şimdiki Adalet Bakanı'nın annesi gecinden versin ama hayatını kaybetse aramayacak mısınız? Çözüm sürecini başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız o zaman? Her günü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka bir şey değil. Başkanımız hakkındaki iddiaların tamamı uyduruk ve temelsiz. Asla kabul etmiyoruz.
Bunların işi yargı eliyle Ahmet Özer başkana terörist yaftası yapıştırıp, tutuklayıp sonra da hadi kendini akla demek. Siz sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu bir kanıtlayın. Böyle hukuk olmaz. Siz önce sandıktan çıkan iradeye saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. 86 milyon yurttaş benim insanım diyorum bakın her yerde. Bu iktidar önce bu millete olan sevgi ve saygısını kanıtlasın. Bunlar ya bendensin ya bertarafsın dediler mi? Bu lafları diyenler kötü insanlar. Biz kardeşliğin sevgisinin tüm kötülükleri bertaraf etmesi için buradayız. Bu toprakların bize bıraktığı güçlü mirası yok sayıyorlar. Bunlar kavga, kaos isteyecekler. Ülkenin huzurunu düşünmeyecekler. Buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım, bu kadar net. Asla bu cumhuriyeti o oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Cumhuriyetimizi ve ülkemizi yoran bu zikzaklarla bu dönemi bitirip dün ne başardıysak; yarın da başaracağız. bunları evine göndereceğiz.
Bizi tehdit kumpas durduramaz. zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasilerde milletin sözüdür. Egemenlik, kayıtsız ve şartsız milletindir. Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklarla, kayyımlarla bükemeyeceksiniz. Kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar. Milletin sesine ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var. Biz, meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplardan aramıyoruz. Ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte, toplumsal uzlaşılarda arıyoruz. Elimize gizli bir sözleşmeyi, tehditin şantajın sopasını saklamadık her şeyimiz açık oldu çünkü biz gönlümüzü açtığımız insanlarımızın bizim canım vatandaşımız olduğunu biliyoruz. Güvenle, şartsız ve samimiyetle elimizi açtık.
Korkunun ecele faydası yok. bu millet huzur, barışı ve kardeşliği inşa eder. milletin iradesine teslim olun. Çözümlere destek oluruz. yeter ki siz çözümlerde samimiyeti, ciddiyeti ve tutarlılığı gösterin. Uzattığım el boşta kalmasın diyor. Elinizde ne var? Kürt vatandaşlarımıza ne diyorsunuz? Elinizde barış, huzur ve kardeşlik mi var? Bu millet hiçbirinin bilmiyor. Mülakatta elenmeme var mı mesela? yaşlılara umutlu bir emeklilik mi var yoksa elinizde yine şantaj, tehdit mi var? Öbür elinizde ne tutuyorsunuz? Cesaretiniz varsa gösterin. Beni seçmezseniz sizin seçtiğinize görev yaptırmama diyen şantaj sopanız mı var? Sizin bu sözleşmede memleketin geri kalanına vaadiniz nedir? Gelin, birlikte bir millet olalım mı diyorsunuz, eyvallah... Yoksa benden başkasına gönül düşürürseniz size hayatı dar ederim mi diyorsunuz? Millet zaten daralmış durumda.
Bir kişinin hırsı uğruna bu millet yoksullukla sınava tabii tutulmadı mı? Yoksulluğun da terörün de bu ülkeden def edilmesinin tek yolu var. O da milli irade karşısında haddini bilmek. Hodri meydan! Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmadan mertçe yarışmak istiyorsanız milletin yüreği bu meydanda. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim varsa onlar için mücadeleye devam edeceğiz. Bu kardeşiniz bu yola çıkmıştır, asla vazgeçmeyecek. Hep birlikte güzel günlerde buluşmayı diliyorum."