Kartalkaya'daki yangın faciasının ardından aksaklıklar üzerinden iktidarı eleştiren Erkan Baş, "Sevdiklerini kızarmış tavuk dorsesinde tespit etmek kimin aklına gelir?" dedi.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Bolu'da Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 76 kişinin yanarak hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin sert konuştu.
TİP İstanbul İl Örgütü’nde basın toplantısı düzenleyen Erkan Baş, "Dün bakanların ip gibi dizildiği bir açıklama izledik. Açıklamanın tamamı kendilerini sorumluluktan kaçırmak için yapılıyor. Hiç kimse sorumlu değilse bu insanlar niye ölüyor?" dedi.
Facia skandallara sahne olurken Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde morglarda yer kalmaması sebebiyle hastane önüne soğuk hava depolu tır getirildi. Bir tavuk markasına ait TIR'a cansız bedenler konuldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un istifa etmesi gerektiğini belirten Erkan Baş'ta yaşananların ardından yangında yakınlarını kaybedenlerin cenazeleri TIR dorsesinde tespit etmesini eleştirdi.
Erkan Baş şunları söyledi:
Bunlar bizleri birer rakamdan ibaret görüyorlar. Ölümüzün bile bunlar için hiçbir kıymeti yok. İnsanın aklına gelmeyecek ölüm biçimlerini biz bu iktidarın yönettiği bir ülkede yaşıyoruz. Kimin aklına sevdiklerinin, eşinin, dostunun bir kızarmış tavuk dorsesinde cenazesini tespit etmek gelir?
Bize bunları yaşatan iktidarı şunu sormak hakkımız değil mi; yıl 2025 biz neden akla hayale gelmeyecek biçimde ölmeye, sevdiklerimizi kaybetmeye devam ediyoruz? Onlarca yurttaşımız ölmüş bunlar Ankara'da kongre yapıyor, şov yapıyor.
Bize reva gördüğünüz toprak sizin gözünüzü doyursun. AKP büyüdükçe, iktidarda kaldıkça biz ölüyoruz. Kendi toplantısı bittikten sonra yas ilan ediyor. Bu ölümlerin nedeni siyaset olduğu için bugün Türkiye'de siyasetin konusu yaşam mücadelesidir.
Bize yaşattıklarını yaşamadan ölmesinler diye mücadele ediyoruz. Kavga, ölüme karşı yaşam kavgasıdır bugün. Bir avuç azgın azınlığın refahı için fabrikada, inşaatlarda, sokaklarda öldürülmemek için hep birlikte mücadele etmemiz lazım.
Erkan Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Saray rejimi bu bakanları emir eri haline getirerek ruhsatlarda ve denetimlerde belediye ve itfaiyeleri denetleme dışı bırakarak bütün kamusal hizmetleri tasfiye edip serbest piyasaya açarak felaketin baş sorumlusudur. Buradaki denetim yetkisi bu iktidar döneminde itfaiyelerden alınmıştır.
İkincisi; aktif yangın önleme ve uyarı sisteminin çalışmaması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın periyodik raporlarını uygun yapmadığını gösteriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimlerin uygulanması için önlem almayarak bu katliamın sorumlularından biri haline gelmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı, işletmenin yangın ruhsatı konusunda güvenilirliğini denetlememiştir.
Bu katliamın birinci dereceden sorumlusudur. Turizm Bakanı bu ülkede en büyük turizm patronlarından birisidir. Kendisi bir tur şirketinin sahibidir ve bu otelin yataklarını doğrudan kendisi satıyor. Bir çıkar birliği, para ortaklığı var ortada. Burayı bu kişi denetleyecek. Bu akıl alır bir şey midir?
Soruşturmanın selameti açısından bile hemen istifa etmesi gerekiyor. Erdoğan'dan korktuğu kadar kendi vicdanından korksa en azından 'görevimi eksik yaptık' der ve görevini bırakır. İki elimiz yakasında. Her seferinde insanlar hayatını kaybediyor, ortada bir tane sorumlu yok.
Bu düzen değişmediği sürece biz hep birlikte ölmeye devam edeceğiz.