G-XKX1J2WR62
"Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de bulunmasına sebep olan şartlar fiilen ortadan kalkmış ve artık Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki varlık sebebi sona ermiştir."
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de bulunmasına sebep olan şartlar fiilen ortadan kalkmış ve artık Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki varlık sebebi sona ermiştir. Türk milletinin talebi, hiç vakit kaybetmeden tüm sığınmacıların vatanlarına geri dönmesidir" dedi.
Dervişoğlu, TBMM Genel Kurulunda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerinde İYİ Parti Grubu adına konuştu. Dervişoğlu, sözlerine, Isparta'daki helikopter kazasında şehit olan askerlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
AKP'nin ekonomi politikalarını eleştiren Dervişoğlu, hükümetin vaatlerini yerine getiremediğini savundu.
Müsavat Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Cumhuriyetin 100'üncü yılı için, 12 yıl önce 37 hedef koymuştunuz. Sizleri tebrik ediyorum, bunlardan 34'ünü tutturamadınız. Enflasyon tek haneye düşecekti, kendi iktidar döneminizin en yüksek enflasyon oranı olan yüzde 64,8'i 2023'te yakaladınız. İhracatta yüksek teknolojili ürünlerin payı yüzde 20 olacaktı. 'İşsizlik oranı yüzde 5'e inecek.' dediniz; 2023'ü yüzde 9,4 ile bitirdiniz, bu yılı da 9 civarında tamamlayacaksınız. 'Kayıt dışı istihdam yüzde 15'e inecek.' dediniz; yüzde 26 oldu. '25 bin dolar kişi başına gelir.' dediniz; 13 bin 243 doları ancak yakaladınız. 'Yoksulluk sınırı altındaki nüfus azalacak.' dediniz; ortalama gelirin altında 2011'de 21 milyon 730 bin kişi varken, 2023'te bunun üzerine 3 milyon kişi daha ilave ettiniz"
Dervişoğlu, Türkiye'nin hukukun üstünlüğü endeksinde 2014 yılında 59'uncu sıradayken, 2023 yılında 117'nci sıraya; küresel barış endeksinde 2014 yılında 128'inci sıradayken 2024 yılında 139'uncu sıraya; yolsuzluk algı endeksinde 2013 yılında 53'üncü sıradayken 2023 yılında 115'inci sıraya yükseldiğini söyledi.
"Ekonomiden güven eksilince, öngörülebilirlik kalmayınca, bırakın doğrudan yabancı yatırım çekmeyi, kendi vatandaşlarınızın yatırımlarını ülkede tutamadınız" ifadelerini kullanan Dervişoğlu, TÜİK verilerine göre, AKP'nin iktidara geldiği Kasım 2002'de tüketici enflasyonu yüzde 31,8 iken, bugün yüzde 47,1 olduğunu belirtti. Dervişoğlu, "Vatandaşın alım gücünü eriten, gelirini buharlaştıran bir canavarla baş başa bıraktınız. Enflasyon canavarını yeniden hortlattınız" sözlerini sarf etti.
Gençlerin yurt dışına kaçtığını savunan Dervişoğlu, "Gençler neden gidiyor? Çünkü siz kendinizden başka kimseye hayat hakkı tanımıyor, her ses çıkartanı ya 'terörist' diye damgalıyor ya da 'suçlu' diye cezaevine atıyorsunuz. İfade özgürlüğü ayaklar altına alınınca gençler kendilerine alan bulamıyor" diye konuştu.
Asgari ücret tutarını eleştiren Dervişoğlu, Türkiye'de çalışanların en az yüzde 42'sinin asgari ücretli, yüzde 51'nin ise asgari ücretin yüzde 10 fazlası veya altında maaş alabildiğini belirtti.
Dervişoğlu, "İşe yeni başlama düzeyi, bir istisna olan asgari ücret, Türkiye'de genel bir uygulamaya dönüşmüştür. Yani nereden bakarsanız bakınız, insanımızın en az yarısına hak ettikleri insanca bir hayat yaşayacak kadar ücret sunamıyorsunuz" görüşlerini savundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Türkiye'de her üç çocuktan birinin ciddi bir maddi yoksulluk içinde yaşadığını söyleyerek, şöyle devam etti:
"7 milyon çocuk yoksul hanelerde büyüyor. 0-14 yaş grubundaki 10 çocuktan 4'ü yoksul. Çocuklarımız beslenme eksikliği sebebiyle gelişim bozukluğu yaşıyor. Bu çocukların büyük kısmı da nüfus artışının yüksek olduğu Güneydoğu Anadolu'da yaşıyor. Ancak Güneydoğu denilince sizin aklınıza sadece terör siyaseti geliyor. Etnik siyaseti beslemek geliyor ama yoksul ve aç çocukları beslemek gelmiyor. O bölgede çocuklar iş, eğitim, sağlık, refah için çırpınırken, siz ise sadece siyasi rant peşindesiniz"
"Türkiye'deki vergi sisteminin adaletsiz ve baskıcı olduğunu" öne süren Dervişoğlu, 2025 bütçesi için 12,8 trilyon lira gelir öngörüldüğünü, bunun yaklaşık 11,2 trilyon lirasının vergi gelirlerinden sağlanacağını anlattı. Bunların yüzde 66'sının dolaylı vergilerden oluştuğuna işaret eden Dervişoğlu, "Yani vatandaş, her alışveriş yaptığında her yakıt aldığında her ekmeği sofraya koyduğunda bu adaletsiz sistemin bedelini ödüyor. Dolaysız vergiler, yani gelir ve kurumlar vergisinin payı yalnızca yüzde 30. Bu oran gelişmiş ülkelerde tam tersidir. Vergi sistemi reformdan geçirilmeden bu ülkenin ekonomik sorunları çözülemez" dedi.
Müsavat Dervişoğlu, Suriye'deki olaylara dikkati çekerek, 61 yıllık Esed rejiminin düştüğünü, Halep başta olmak üzere Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak geldiği vilayetlerin rejim kuvvetlerinden arındırıldığını dile getirerek, "Suriyeli sığınmacıların Türkiye'de bulunmasına sebep olan şartlar fiilen ortadan kalkmış ve artık Suriyeli sığınmacıların Türkiye'deki varlık sebebi sona ermiştir. Türk milletinin talebi, hiç vakit kaybetmeden tüm sığınmacıların vatanlarına geri dönmesidir" dedi.
Akademik verilere göre, uzun yıllar sonra sığınmacıların gönüllü geri dönüş ihtimalinin son derece düşük olduğunu aktaran Dervişoğlu, bu konudaki önerilerini şöyle sıraladı:
"Bizim önerimiz, 2025 yılının ilk 6 aylık döneminde gönüllü geri dönüşlerin teşvik edilmesi, 1 Temmuz 2025 tarihi itibarıyla Geçici Koruma Yönetmeliği'nin 11'inci maddesinin hükümete verdiği yetkiyle Suriyeli sığınmacılara sağlanan geçici koruma statüsünün iptal edilmesidir. Sığınmacılara hiçbir şart altında vatandaşlık verilemeyeceği deklare edilmeli, Suriyelilere dağıtılan 238 bin vatandaşlık derhal iptal edilmelidir. Suriyeli sığınmacılara tanınmış tüm ayrıcalıklar ortadan kaldırılmalıdır. Avrupa Birliği ile para karşılığında yapılmış Geri Kabul Anlaşması derhal iptal edilmelidir. Geçici koruma statüsünün iptal edilmesini müteakip kaçak duruma düşmüş tüm sığınmacıların ülkenin artık güvenli hale gelmiş bölgelerine geri gönderilmesi esastır"
Dervişoğlu, bu süreçte geri dönüşün sorunsuz şekilde icra edilmesi için Göç İdaresi Başkanlığının kurumsal kapasitesinin arttırılması gerektiğini de söyledi. Türkiye'nin güney sınır hattında önemli milli güvenlik riskleriyle karşı karşıya bırakıldığını dile getiren Dervişoğlu, bölgede ABD güdümünde dört parçalı terör devleti kurma projesinin provasının yapıldığını savundu.
Suriye'de bugün, tıpkı dün Irak'ta olduğu gibi ülkenin birliği ve bütünlüğünün parçalandığını ifade eden Dervişoğlu, Suriye'nin yüzde 40'ının PKK terör örgütünün kontrolüne geçtiğini belirtti.
Dervişoğlu, şunları söyledi:
"Mümbiç'ten başlayarak, güvenlik sahasının Tabka, Rakka, Haseke bölgesini kesecek şekilde genişletilmesi, Ayn el-Arab'ın teröristlerden arındırılarak PKK devleti projesinin akamete uğratılması sağlanmalıdır. Türkiye, Suriye'deki savaştan en çok zarar gören ülkededir. Diler ve umarım ki, Suriye'deki barıştan da zarar görmez. Bölgedeki Türkmen varlığı mutlaka korunmalıdır. Türkmenlerin yeni Suriye'nin kurucu unsuru olmaları ve Anayasal bir statüye kavuşturulmaları tartışılamaz bir gerçekliktir"
Genel Başkan Dervişoğlu, bütçenin, toplumun hiçbir kesiminin derdine çare olmadığını ileri sürerek, bu nedenle ret oyu kullanacaklarını söyledi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.