Ekosistem içindeki rolünün farkında olarak dünyaya karşı sorumluluğunun bilinciyle hareket eden Systemair, iç mekan hava kalitesini çevreyi de koruyabileceğine inanarak iyileştiriyor. Dilovası’ndaki LEED Gold sertifikalı fabrikasında gerçekleştirdiği 1,2 mW kurulu güce sahip Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı sayesinde kullandığı elektrik enerjisini kendi üreten firma, Çevresel Ürün Beyanı (EPD) analizleri ile de ürünlerinin çevresel etkilerini şeffaf bir şekilde değerlendirip raporluyor.
“Sadece tek bir dünyamız olduğunun bilincindeyiz”
İklimlendirme ve havalandırma çözümleri için dönüşümün günümüzde daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Systemair Türkiye Genel Müdürü Ayça Eroğlu, “Sürdürülebilirlik, çevre hassasiyeti ve geri dönüşüm gibi ilkeleri benimseyen sektörümüzdeki firmalar, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile karbon nötr hedefi için kaynakların verimli kullanıldığı ve otomasyon sistemlerinin tüm proseslere entegre edildiği stratejiler yürütüyor. Biz de ekosistem içindeki rolümüzün farkındalığında, sadece tek bir dünyamız olduğunun ve ona karşı sorumluluk almamız gerektiğinin bilincindeyiz. Bu nedenle çevre bilincini yaptığımız her işin merkezinde tutuyoruz. İç mekan hava kalitesini iyileştirirken çevreyi de koruyabileceğimize inanıyoruz. Küresel iklim değişikliği göz önüne alındığında sürdürülebilirliğin bugün, her zamankinden daha önemli olduğunu biliyoruz. Bunun için iklimlendirme projelerinde sürdürülebilirlik talepleriyle karşı karşıya kalan müşterilerimize kolaylık ve güven sağlamak için genel sürdürülebilirlik ilkelerini takip ederek en yüksek standartları korumaya özen gösteriyoruz.” dedi.
“Enerji verimliliğini ürün ve çözümlerimizin merkezinde tutuyoruz”
Systemair için küresel ısınma ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda enerji tasarrufu konusunun öncelikli konu olduğunu söyleyen Eroğlu, şu açıklamaları yaptı: “Soğutma ve havalandırma teknolojileri ile bina ekipmanları alanında tesislerde enerji analizleri gerçekleştiriyoruz. Bu analizlerle modernizasyon, yenileme ve otomasyon entegrasyonu projeleri oluşturuyoruz. Bu projeler, mevcut iklimlendirme ürünlerinin ekonomik ve ekolojik açıdan yenilenmesini amaçlıyor. Örneğin klima santrallerinde tüm panellerin, bataryaların, elektrik motorlarının, fanların, filtrelerin ve otomasyon kontrol sistemlerinin yenilenmesi dahil olmak üzere komple retrofit imkanları sunuyoruz. Özellikle 15 yıl ve üzerinde çalışan sistemlerde hem enerji verimliliğini artırıyor hem de dolaylı olarak daha çevreci ve sürdürülebilir projeler oluşturuyoruz. Ortalama 1,5- 2 yıllık kısa bir yatırım geri dönüş süresi olan bu retrofit işlemleri ile yüzde 40’a varan tasarruf sağlıyoruz. Bunun yanı sıra ürünlerimizin üretimini her zaman Avrupa Birliği Ecodesign gereksinimlerine veya ilgili bölgelerdeki benzer yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştiriyoruz. Enerji verimliliğini ürün ve çözümlerimizin merkezinde tutuyoruz. Binalarda enerji kullanımını azaltarak sera gazı emisyonlarını önlüyoruz. Ürün geliştirirken malzeme seçimi ve verimliliği göz önünde bulundurarak döngüselliğe odaklanıyoruz. Ürünlerimizi dayanıklılık, tamir edilebilirlik ve geliştirilebilirliğe yönelik tasarlıyoruz. Üretim tesislerimiz ve tedarik zincirlerimizde, enerji verimliliğini artırmak ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak da dahil olmak üzere birçok girişimle karbon ayak izimizi sürekli olarak azaltmaya çalışıyoruz.”
Green Ventilation etiketli ürünler iç mekan hava kalitesini iyileştiriyor
Sürdürülebilirlik doğrultusunda kritik öneme sahip Green Ventilation etiketli ürünlerin iç mekan hava kalitesini iyileştirirken enerji verimliliğini artıran çözümler sunduğunu belirten Eroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Green Ventilation; çevre dostu tasarım, düşük enerji tüketimi ve yüksek performansın birleşimini temsil ediyor. Aynı zamanda iç hava kalitesi, güvenlik ve konfor gibi birçok açıdan da etki sağlıyor. Etiket, gelecekte Avrupa Birliği’nin ErP düzenlemelerinin gelişimi ile ekolojik tasarımın enerji verimliliği standartları ve gereksinimleri, yeni hedeflere uyum sağlamak amacıyla güncellenecek. Bu sayede de yeni sürdürülebilirlik hedeflerine uygun hale getirilecek. Bu etikete sahip ürünlerimiz arasında klima santralleri, fanlar, konut havalandırma sistemleri, klimalar, hava dağıtım ve yangın güvenliği ürünleri ile hava perdeleri mevcut.”
Güneş Enerji Santrali (GES) ile yıllık enerji ihtiyacının tamamını karşılıyor
Systemair’in Dilovası’nda fabrikasında devreye aldığı Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımı sayesinde kullandığı elektriği kendi ürettiğine de dikkat çeken Eroğlu, “2030 sürdürülebilirlik hedeflerimiz arasında önemli amaçlar ve stratejik adımlar mevcut. Operasyonlarımızdan ve değer zincirinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflerken 2019/20 baz yılına göre 2030/31 yılına kadar Scope 1 ve Scope 2 emisyon yoğunluğunu yüzde 50 oranında azaltmayı planlıyoruz. Bunun yanında enerji verimliliğine sahip ürünlerimizin tasarımı ve üretimine odaklanarak enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmak üzerine gelecek stratejilerimizi kurguluyoruz. Bu kapsamda Dilovası’nda bulunan fabrikamızın çatısına kurulan Güneş Enerji Santrali (GES) ile yıllık enerji ihtiyacımızın yüzde 100’ünü karşılıyoruz. Ayrıca sadece bir gün değil, yıl boyunca tüm çalışmalarımızı çevreyi odağımıza alarak gerçekleştiriyoruz. Çünkü küresel bir üretici olarak, sürdürülebilir bir gelecek yaratmadaki rolümüzün farkındayız.” dedi.
