802-508-7352
Hafif ticari araç pazarı, ekonomik aktivitenin adeta nabzını tutan bir alan olurken, pazarın hareketliliği, üretimden tüketime kadar birçok alanda ekonomideki sağlığı yansıtan güçlü bir gösterge olarak kabul ediliyor.
Hafif ticari araçlar, özellikle perakende, dağıtım ve lojistik sektörlerinde kritik rol oynayan bir aktör olurken, üretim sektöründe de hammadde taşımadan ürün teslimine kadar her aşamada devrede oluyor.
Talepteki artış, üretim kapasitesinin genişlediğine işaret ederken, sanayi üretim endeksiyle hafif ticari araçların satışları genellikle paralel seyrediyor.
2019 bu yana sanayi üretim verileriyle hafif ticari araç satışlarındaki değişim de bu şekilde görülüyor:
Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden ekonomim.com’un derlediği tabloda, şubat ayında hafif ticari araç satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 38 düşüş gösterdi. Bu da 2020’den bu yana en büyük şubat ayı düşüşü oldu.
Yılın ilk iki aylık süreçlerine bakıldığında; şirketlerin aralık aylarında araç alımlarını artırdığı görülmekle birlikte son 5 yılda 2022’deki yüzde 5’lik gerilemeden sonra pazardaki en büyük düşüş yüzde 30 ile 2025’te oluyor.
Renault Türkiye eski CEO’su Hakan Doğu, otomobil habercisi Babür Gürel’in şubat verilerine yönelik paylaşımına şu değerlendirmeyi yaptı:
“25 yıldır bu rakamları takip ederim. Tecrübem bana şunu söyler:
"Eğer hafif ticari araçları düşerse ekonomi kötüye gider, satışlar çakılırsa piyasa çakılıyor demektir"
Zaten değişik piyasalardan gelen haberler öyleydi ve bu rakamlarla doğrulanmış oldu. Küçük iş sahipleri sıkı bir el freni çekmiş görünüyor, bakalım sadece spin atar mı yoksa araç devrilir mi göreceğiz.”