Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) katılım süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ankara’daki basın toplantısında konuşan Amor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davanın, süreci sekteye uğratan “en önemli gelişme” olduğunu söyledi.
Söz konusu davanın, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmasından önce başlatıldığını hatırlatan Amor, “AB üyesi olmak istiyorsunuz ama muhalefetin öne çıkan isimlerinden birini tutukluyorsunuz. Bu, katılım süreciyle bağdaşmıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye'nin güvenlik açısından AB için önemli bir ortak olduğunu belirten raportör, buna rağmen hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı konularında ciddi eksiklikler olduğunu vurguladı.
DW Türkçe'de yer alan habere göre, İmamoğlu’yla görüşmek istediğini söyleyen Amor, “Kendisiyle belediyede bir araya gelmek isterim” dedi. Gözaltı sürecine dair de değerlendirmede bulunan Amor, “Bir kişinin evine onlarca silahlı polis göndermek ve bunu normalleştirmek kabul edilemez. Bu görüntüler dışarıdan bakıldığında çok rahatsız edici” dedi.
Yargı bağımsızlığına dair eleştirilerini sürdüren Amor, savcıların siyasi gündem doğrultusunda hareket etmemesi gerektiğini vurguladı: “AİHM kararlarının uygulanmasını istiyoruz. 14 yaşındaki bir çocuğun terör suçlamasıyla yargılanması anlaşılır değil. İş insanlarının keyfi gözaltına alınması yatırım ortamını da zedeliyor.”
Türkiye’nin geçmişte AB’ye daha yakın bir görüntü verdiğini belirten Amor, “15 yıl önce çok daha kapsayıcı bir ülkeydiniz. Katılım sürecine geri dönmek için bu ruhun yeniden canlanması şart” dedi.
Şimşek’le görüşme: Yatırım için yargı güveni şart
Amor, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le gerçekleştirdikleri görüşmeyi de olumlu değerlendirdiklerini söyledi. Ekonomik reformların önemine işaret eden raportör, “Şimşek yatırım istiyor ama yargıya güven olmazsa yatırımcı gelmez” uyarısında bulundu.
Türkiye’nin Suriye krizi ve göç yönetimi konusunda “iyi bir sınav verdiğini” belirten Sanchez Amor, “Türkiye bu süreçte insani ve etik değerlerle uyumlu bir duruş sergiledi. AB ile bu konuda yürütülen iş birliği olumlu ve sürmeli” dedi.