802-508-7352

Türkiye, AB'ye artık daha az aday bir ülke

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde gerilediğini belirtti. Yargıya duyulan güvensizliğin yatırımcıları olumsuz etkilediğini vurguladı.

Türkiye, AB

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, T24’e verdiği röportajda, Türkiye-AB ilişkilerindeki gerilemeye dikkat çekti. Belediyelere yönelik operasyonlar, kayyum atamaları ve TÜSİAD’a yönelik soruşturma gibi gelişmeleri eleştiren Amor, Türkiye’nin artık AB sürecinde daha az aday ülke konumunda olduğunu vurguladı.

Yargıya olan güvenin zayıfladığını belirten Amor, bunun ekonomik yatırımları da doğrudan etkilediğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, Avrupa’dan yatırım çekmeye çalıştığını ancak mevcut yargı ortamında bunun zor olduğunu ifade eden Amor, “Kimse çalışanlarının tutuklanma riski olduğu bir ülkeye yatırım yapmaz” dedi. Brüksel’de, ‘Türkiye ile artık konuşulacak bir şey yok’ görüşü giderek yaygınlaşıyor diyen Amor, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinde ciddi bir kırılma yaşandığını dile getirdi.

Amor, özetle şunları söyledi:

Geçen seneki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden sonra yeniden Türkiye raportörü olarak tekrar seçildiniz ve Aralık 2024’te ülkemize ikinci döneminizin ilk ziyaretini yaptınız. O sırada Türkiye kamuoyu ağırlıklı olarak Devlet Bahçeli’nin Öcalan çağrısını konuşuyordu. Ancak bir yandan da CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer tutuklanmış ve birçok DEM’li belediyeye kayyum atanmaya başlamıştı. Yeni yılla birlikte tutuklama ve gözaltı dalgaları genişledi. İş en son TÜSİAD tepe yönetiminin polis eşliğinde sorguya alınmasına kadar gitti.

Türkiye’deki siyasi iklimi takip ediyor musunuz?

"KAYYUM DEMOKRASİYE DARBEDİR"

Ülkenizde olan şeyler, takip edilmesi kolay şeyler değil. Bu son tutuklama dalgası öncesinde de zaten bir kayyum dalgası yaşanıyordu geçen yıldan beri. Ben zaten bahsettiğiniz ziyarette bu konuda mesajlar vermeye çalıştım, keza AB de verdi benzer mesajları. “Lütfen bu kayyum sistemine geri dönmeyin” dedik. Ama maalesef her hafta yeni bir kayyum ataması haberi alıyoruz. Hatta şu anda biz konuşurken yeni bir belediyeye kayyum atanmış olabilir. Bir de tabii bazı vakalarda çok tuhaf prosedürler uygulanıyor. Mesela Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasında on yıl öncenin telefon dinlemeleri kanıt olarak sunuldu. Acaba o dinlemeler mahkeme kararıyla mı yapılmıştı, bunu bile bilmiyoruz. Bir kişinin on yıl boyunca dinlenmesini mümkün kılan bir yasal zemin var mı mesela? Bütün bu yanıtı olmayan soruların dikkate dahi alınmıyor oluşu bugünün Türkiye’si açısından normal bir şey. Buradaki asıl konu şu; kayyum sitemi demokrasiye bir darbedir. Ben kayyım sitemini gündeme getirdiğimde Türk yetkililerin yanıtı hep şu oluyor; “Bu bizim yasalarımızda var.” Hayır yok. “Var” dediğiniz yasa tamamen kendi anayasanıza aykırıdır. Çünkü siz mahkeme kararı olmadan bir belediye başkanını görevden alamazsınız. Şu anda Türkiye’de olan belediye başkanlarının hukuki bir sürecin sonunda mahkeme kararıyla değil idari kararla görevden alınmasıdır. Bir diğer büyük sorun da görevden alınan belediye başkanının yerine daima iktidar partisinin temsilcisinin atanıyor olmasında. Yapılması gereken orada birinci gelmiş parti hangisiyse onun temsilcisine görev verilmesidir.

“BU GİDİŞLE TÜRKİYE’NİN YARISI TERÖRİZMLE SUÇLANABİLİR”

Bazı istisnalar oldu, onu hatırlatmam lazım. Mesela Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat yolsuzluk iddiasıyla tutuklandı ama yerine AK Partili biri değil CHP’li bir meclis üyesi geldi. Yani hükümet onun yerine bir vali ya da kaymakam atama teşebbüsünde bulunmadı. Evet ona değil ama diğer belediye başkanlarına ‘terör’ ile bağlantılı suçlamalar getirildi. Bu gidişle Türkiye nüfusunun yarısı terörizmle suçlanabilir.

Türkiye'de olan bitene dair yorumunuz bu mu; Türkiye’nin yarısı terörizmle suçlanabilir? Böyle mi görüyorsunuz?

En kötü olan ise sizin Türkiye toplumu olarak bütün bunları normalleştiriyor olmanız. Kamuoyu ve medyanın büyük bölümü bunları neredeyse normalleştiriyor. Seçilmiş bir belediye başkanının yerine hükümetin bir yetkilisinin atanmasını normalleştirme noktasına geldiniz. En garip şeyler bile insanlar tarafından normal karşılanır oldu Türkiye’de. Bunlar o kadar sık aralıklarla ve o kadar çok kereler oldu ki toplumun genelinin artık bunları ‘normal’ sanması da bir ölçüde anlaşılabilir bir şey. Ama toplumun hatırlaması gerekiyor; hukukun üstünlüğünün olduğu normal bir ülkede böyle şeyler olamaz. Şimdi tabii kayyım sistemi benim açımdan çok acı verici ama başka çok şey oluyor. Mesela genç bir kız evde hazırladığı bir ödev yüzünden sorgulanıyor, hem de terörle bağlantılı suçlardan. “Ödevini neden orada yaptın?” diye soruluyor. Bütün bunları dışardan izliyoruz. Ülkenizin imajının ne olduğunu gerçekten hayal edebiliyor musunuz?

“BRÜKSEL’DE ‘ARTIK TÜRKİYE İLE KONUŞULACAK BİR ŞEY YOK’ FİKRİ YAYGIN”

Sizin dışınızda neredeyse hiçbir yetkili ağızdan Ankara’ya yükümlülüklerini hatırlatan bir cümle duymuyoruz. Neden buraya gelindi? Brüksel, Türkiye’yi tamamen gözden çıkardığı için mi?

Öncelikle, ben de Brüksel’im, Brüksel’de Türkiye ile ilgili ekosistemin bir parçasıyım. Ve bahsettiğiniz konularda hep yüksek sesle konuştum, konuşuyorum. Ancak haklısınız, Türkiye bu tür durumlarda geçmişte çektiği dikkati çekmiyor. Bu da Türkiye’nin artık giderek daha az ‘aday ülke’ olarak görülmesinden kaynaklanıyor. Türkiye bugün artık bir aday ülkeden çok üçüncü bir taraf gibi muamele görüyor.

Sizce bugün Türkiye’deki demokrasi ihlallerine ve hukuksuzluklara karşı mücadele neden gerçek manada toplumsallaşamıyor?

Bu düzeni normalleştirmeleri ve ona teslim olmaları karşılığında onlara “Evrenin en önemli ülkesinde yaşıyorsunuz. Ve evrenin en önemli ülkesinde yaşadığınız için insan hakları falan kafaya takmayın, biz onları hallederiz” gibi bir ‘muzaffer olma’ duygusu öneriliyor. Tabii böylelikle toplumun sessizliği sağlanıyor. Kimse Osman Kavala’yı, Selahattin Demirtaş’ı, Ayşe Barım’ı ya da tutuklu gazetecileri konuşmasın isteniyor. Mesela oyuncu Melisa Sözen’in yıllar önce kurgu bir dizide oynadığı rolden dolayı sorgulanması tam bir çılgınlık. İşte bütün bunlar Brüksel’de, “Artık Türkiye ile konuşulacak bir şey yok” fikrini yayıyor. Belki de hala bu konularda konuşmanın önemli olduğuna inanan bir tek ben kaldım.

“BUGÜNKÜ DURUMUN EN BÜYÜK KURBANI MEHMET ŞİMŞEK, KREDİBİLİTESİ ZARAR GÖRÜYOR”

Türk hükümeti demokrasi ve insan hakları konuşmak istemiyor ve AB tarafı da onların istediğini veriyor çünkü zaten bu hükümetin demokrasi ajandasına döneceğine dair hiçbir umutları yok. Bu mudur?

Gerçek durum budur. Benim de son yıllarda endişelendiğim şey tam da bu. Türkiye ‘aday ülke’ olmaktan her gün daha çok uzaklaşıyor. Biliyorsunuz Doğu Akdeniz kaynaklı gerilimler düşünce biz Türkiye’ye ‘pozitif ajanda’ önerdik. Türkiye’den bir yanıt alamadık. Sonra Borell Raporu ile yeniden bir ‘pozitif ajanda’ önerdik. Yine yanıt alamadık. Sonra Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı gayriresmi AB dışişleri bakanları toplantısına davet ettik ki bu Türk tarafının yıllardır bizden istediği şeydi. Bunun karşılığında Türkiye yine AB ajandasına döndüğüne dair bir sinyal vermedi. AİHM’in Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanacağı yönünde ya da gazetecilerin keyfi gerekçelerle tutuklanmayacağı yönünde hiçbir işaret alamadık. Avrupa Birliği'nin olumlu bir ilişki kurma yönündeki adımlarına karşın Türk hükümetinden tek bir olumlu hareket yok. Bize söylenen tek şey “Gümrük Birliği modernizasyonu ve vize serbestisi istiyoruz.” Yani devamlı AB’den bir şey talep ediliyor ama içerde yapılması gereken reformlardan ses seda yok. Bu sürecin sonunda geldiğimiz nokta da işte Türkiye’nin AB açısından sadece bir ‘komşu ülke’ye dönüşmesi. Ve bu durumun en büyük kurbanının da Mehmet Şimşek olduğunu düşünüyorum. Kendisiyle henüz görüşmedim. Birtakım planlamalar yapıldı ama denk getiremedik. Mehmet Şimşek bazı rasyonel politikalar uygulamaya çalışıyor. Ama sonuçta Mehmet Şimşek’in kredibilitesi de TÜSİAD yöneticilerinin sorguya alınmasıyla zarar görüyor. Hem de neden? İş dünyasından birileri hükümeti eleştiren bir şeyler söylediler diye.

“AVRUPA’DAN KİMSE ÇALIŞANLARININ SORUŞTURMA VE TUTUKLANMA RİSKİ YAŞAYABİLECEĞİ BİR ÜLKEDE YATIRIM YAPMAZ”

O konuşmalar iş dünyasını, yani Türkiye’nin ticaret ortamını ilgilendiren konularla da sınırlıydı aslında. Evet. Son derece diplomatik konuşmalar olsa da bugün gelinen noktada eleştiri ima etmek bile soruşturmaya neden oluyor. Şimdi böyle bir ortamda Mehmet Şimşek Avrupa ülkelerine gelip de nasıl “benim ülkeme yatırım yapın” diyecek? Kimse çalışanlarının soruşturma ve tutuklanma riski taşıdığı bir ülkeye yatırım yapıp mesela 400 kişi çalıştırmak istemez. Türkiye’deki yargı ortamına kimse güvenmiyor ve bu Mehmet Şimşek açısından çok büyük bir sorun.

 

 


Bu ülkeyi birlikte demokratikleştireceğiz

Trump Zelenskiy'i dünyanın gözü önünde tehdit etti

DentAkademi, Harley Street’te kapılarını açtı

Suriye Cumhurbaşkanı El-Şara, Bilal Erdoğan'ı kabul etti

Ölüm haberi pazartesi günü açıklanacak

İktidar ABD’ye ve Öcalan’a belirli sözler vermiş ama ne yazık ki biz bilmiyoruz

'Bahçeli vefat etti' dedi, gözaltına alındı

Ekrem İmamoğlu'ndan 14 kişi hakkında suç duyurusu

Sürdürülebilir büyümenin temellerini sağlamlaştırıyoruz

Tolga Demirözü YASED başkanı oldu

Merrell, 5 yılda 15 mağaza açmayı hedefliyor

Çocukların Gülümsemesi İçin Bir Adım Daha

Nuri Şapkacı güven tazeledi

160 milyon Euro'luk yatırım

'Vergilendirme Kapsayıcı ve Adil Olmalı'

Her yıl 9 milyon insan kirlilik nedeniyle hayatını kaybediyor

Alevi Vakıfları Federasyonu Bilim Ödülleri Sahiplerini Buluyor

Ümraniye'de ramazan çoşkusu

Ramazan öncesi zam dalgası

Ramis Topal’dan Ayaz’a Anlamlı Destek

Odaları karıştıran hemşire hastanın ölümüne neden oldu

Daltonların yöneticileri yakalandı

Geniş tanımlı işsizlik yükselmeye devam ediyor

649 bin Depremzede hâlâ konteyner kentte

Türkiye doktor sayısında OECD ülkeleri arasında son sırada

Somut bir yol haritası ortaya konulmalı

Türkiye prangalarından kurtulacak

Hasan Arslan: “Doğunun Simgesi Barıştır”

AK Parti Karayazı İlçe Teşkilatı'ndan Ankara Çıkarması

Ayaklarını denk al almazsan denk getirmesini biz biliriz

Yükleniyor

Trump Zelenskiy'i dünyanın gözü önünde tehdit etti

Yargının gücü demokrasiye tehdit

Ukrayna madenlerini ABD ile paylaşacak

İngiltere, Rusya'ya en büyük yaptırım paketini açıkladı

Anketlerde Trump’a destek hızla düşüyor

Zelenski, seçime gitmemiş bir diktatör

Esirler serbest bırakılmazsa ateşkes sona erecek

Mısır lideri Sisi Trump'a resti çekti

Macron'dan Trump'ın Gazze planına tepki

Gazze'yi devralıp elimizde tutacağız

Simay Barlas Dubai'de güneş banyosu yaptı!

Hande Erçel’in yeni partneri belli oldu

Kim Kardashian şeffaf seçimiyle yine olay oldu

Wanda Nara İstanbul'a geldi

Transparan tarzıyla göz kamaştırdı

Teyana Taylor'un iddialı tarzı olay oldu

Merve Taşkın 'müstehcenlik' suçlamasıyla gözaltına alındı!

Zeynep Bastık’ın ‘Destan’ klibi yayında!

Şilan Makal boşanıyor mu ?

Göksel son imajıyla olay oldu

Mercedes'in 2024'teki karı yüzde 28 düştü

Asgari ücretli Türkiye'de kaç ay çalışarak otomobil satın alabilir?

İkinci el araç fiyatı sıfır aracı geçti

6.5 milyon taşıt için akaryakıtta yeni dönem!

Araç alım-satımında yeni dönem bugün başladı

UTTS'de resmi hesap bile 3 kat vergiyi açığa çıkardı

Otomotiv pazarından daralma sinyali geldi

Alman otomotiv devi Türkiye'den çekildi

Otomobile talep düşerken, fiyatlar azalmaya devam etti

Yeni Opel Grandland Türkiye’de!

DentAkademi, Harley Street’te kapılarını açtı

Odaları karıştıran hemşire hastanın ölümüne neden oldu

Türkiye doktor sayısında OECD ülkeleri arasında son sırada

Sporcu ve Başarılı Başhekim Nurettin Yiyit

'Sağlık personelinin gırtlağına yapışın' diyen Milletvekili hakkında suç duyurusu

Sahte tulum peyniri satan ünlü firma ortaya çıktı

Sevginin iyileştirici gücünü hep birlikte büyütelim!

Ameliyathanede stent pazarlığı

Hatay'da 55 ton limon imha edildi!

Taburcu ettikleri hasta tekerlekli sandalyede can verdi

Ölüm haberi pazartesi günü açıklanacak

İktidar ABD’ye ve Öcalan’a belirli sözler vermiş ama ne yazık ki biz bilmiyoruz

TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel güven tazeledi!

'Bireysel Silahlanmaya Hayır'

'Kendimi Alman gibi hissediyorum'

'AK Parti dönüştürücü gücünü de yitirmeye başladı'

Türkiye’de CTV Reklamcılığı Yeniden Tanımlanıyor!

Türk Dünyası Belgesel Film Festivali Afiş Yarışması Başvuruları Başladı

Borcu nedeniyle tutuklanan Tayfun Demirören tahliye edildi

'Medya Sektörünün Gelişimine Katkı Sağlamayı Hedefliyoruz'

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 24 20 0 4 36 64
2.Fenerbahçe 24 18 2 4 37 58
3.Samsunspor 24 14 6 4 13 46
4.Beşiktaş 23 11 4 8 13 41
5.Eyüpspor 24 11 6 7 12 40
6.Göztepe 23 10 8 5 12 35
7.İstanbul Başakşehir 23 9 8 6 8 33
8.Trabzonspor 23 8 7 8 11 32
9.Kasımpaşa 24 7 7 10 -5 31
10.Alanyaspor 24 8 9 7 -5 31
11.Rizespor 24 9 12 3 -11 30
12.Antalyaspor 24 8 10 6 -15 30
13.Gazişehir Gaziantep 23 8 10 5 -3 29
14.Konyaspor 24 6 11 7 -8 25
15.Sivasspor 24 6 12 6 -12 24
16.Kayserispor 23 5 9 9 -18 24
17.Bodrum FK 24 6 13 5 -12 23
18.Hatayspor 24 2 15 7 -19 13
19.Adana Demirspor 24 2 19 3 -34