802-508-7352
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Amerikan Ulusal Yangın Koruma Birliği raporuna atıfta bulunarak, Kartalkaya’daki yangının 1980’de Las Vegas’taki MGM Grand Otel faciasıyla aynı ihmallere sahip olduğunu belirtti.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Partisi Grup Toplantısı’nda Türkiye’nin güncel gündemine dair açıklamalarda bulundu. Kartalkaya’daki otel yangını, siyasi rant, kamu yönetiminde şeffaflık eksikliği ve siyasi ahlak yasasına vurgu yapan Davutoğlu, iktidarı ve muhalefeti eleştirdi.
Konuşmasına, son günlerde Türkiye’yi derinden sarsan Kartalkaya otel yangını ile başlayan Davutoğlu, bu olayın basit bir kaza olmadığını, doğrudan ihmaller zincirinin sonucu olduğunu vurguladı:
“Yüreğimizde bir yangın var ve bu yangın bir haftadır dinmiyor. Bu yalnızca bir bina yangını değil, sorumsuzluğun, rant siyasetinin, ihmalkârlığın neden olduğu bir faciadır.”
Davutoğlu, yangında hayatını kaybeden Kürşat ve Nergis Yıldız’ın ailesini ziyaret ettiğini belirterek, onların yaşadığı büyük acıyı şu sözlerle anlattı:
“Dün akşam, Kürşat Bey’in kardeşi Erkan Yıldız ve ailesiyle birlikteydim. 21 yaşındaki Büşra ve 15 yaşındaki Tuana artık anne babasız kaldı. Yangında hayatını kaybeden 78 kişinin her birinin ayrı bir hikâyesi vardı. Bunları sadece bir sayı olarak görmek vicdansızlıktır. Yanan yalnızca bir otel değil, bir milletin vicdanıdır.”
Davutoğlu, yangın sırasında yaşananları detaylarıyla paylaşarak ihmal ve gecikmeleri gözler önüne serdi:
"03:41’de Kürşat Bey kardeşi Erkan Bey’i arıyor: ‘Oda dumanla doldu, Erkan, çıkamıyorum, haber edin, itfaiye yok ortada’ diyor. 03:54’te son bir kez arıyor ve ‘Hakkınızı helal edin’ diyerek veda ediyor.”
Davutoğlu, o anların kayıtlı olduğunu ve yetkililerin bu çağrıları dikkate almadığını belirterek şunları söyledi:
"Erkan Bey saat 05:15’te yangın yerine ulaştığında orada tek bir itfaiye aracı yoktu. Yetkililer çıkıp ‘Tüm önlemler alınmıştı’ diyebiliyor mu? Hayır. Çünkü alınmamıştı.”
Ahmet Davutoğlu, Amerikan Ulusal Yangın Koruma Birliği’nin (NFPA) yayınladığı rapora da değinerek, yangın önlemlerindeki eksikliklerin 1980 yılında Las Vegas’taki MGM Grand Otel yangınındaki ihmallerle birebir aynı olduğunu söyledi:
“Amerika’daki uzmanlar diyor ki, ‘Kartalkaya’daki yangın, 1980’de Las Vegas’ta 85 kişinin öldüğü yangının aynısı. Orada alınan dersler burada alınmamış. Türkiye Yüzyılı mı? Siz bizi 50 yıl geriye götürdünüz.”
Davutoğlu, Türkiye’de yangın merdiveni, alarm sistemi, yangın sensörleri, heliport ve drone destekli müdahale sistemlerinin olmadığını ve bunun ciddi bir güvenlik açığı yarattığını vurguladı.
Davutoğlu, yangının sorumlularını açıkça sıralayarak hükümeti ve yerel yönetimleri sert bir şekilde eleştirdi:
"Merkezi hükümetin ve yerel yönetimin rant siyasetini bırakıp halkın can güvenliğini düşünmesi gerekirdi. Ancak ne yaptılar? Yangının olduğu gün iktidar partisi Ankara’da kongre yapıyordu. 48 kişinin öldüğü yazıyordu ama kamuoyuna 8-10 kişi öldü diye bilgi verdiler. Bir rozet uğruna bu gerçekler halktan saklandı.”
Yangının ardından siyasi partiler arasında yaşanan suçlamalara da değinen Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Turizm Bakanı rant siyaseti yapıyor, Belediye Başkanı şov siyaseti yapıyor. 78 canın sorumlusu işte bu zihniyettir.”
Davutoğlu, Kartalkaya’daki otelin sahibiyle Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un ilişkisini de sorguladı:
“Turizm Bakanı, kendi şirketine otel ruhsatı veriyor, sonra ‘Biz noter makamı mıyız, gelen her yazıyı imzalarız’ diyor. Siz noter misiniz, yoksa halkın can güvenliğinden sorumlu bir yönetici mi?”
Davutoğlu, 2016 yılında Başbakanlığı döneminde Meclis’e sunduğu Siyasi Ahlak Yasası’nın kabul edilmemesinin bugün yaşanan sorunların temel nedeni olduğunu belirtti:
"Eğer o yasa kabul edilseydi, bir Turizm Bakanı kendi şirketine otel ruhsatı veremezdi. Sağlık Bakanı kendi hastanelerine ihale açamazdı. Ekonomi Bakanı kendi şirketine dezenfektan satamazdı.”
Davutoğlu, ayrıca ihalelerde şeffaflık eksikliği ve rant odaklı planlamalar hakkında da çarpıcı bilgiler paylaştı.
Davutoğlu, konuşmasının sonunda hükümet yetkililerine, yerel yöneticilere ve muhalefet liderlerine sert bir çağrıda bulundu:
"Eğer bu hükümet gerçekten halkın yanında olduğunu iddia ediyorsa, Turizm Bakanı, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Bolu Belediye Başkanı, AFAD yöneticileri, İl Özel İdaresi yetkilileri derhal istifa etmelidir. Haysiyeti olan herkes, bu olayın ardından istifa ederdi. Ama bizde öyle bir kültür yok, çünkü vicdan yok."
Davutoğlu ayrıca ana muhalefet partisine de çağrıda bulunarak, Bolu Belediye Başkanı’nın sorumluluğunu sorguladı ve partisinin bu konuda disiplin süreci başlatması gerektiğini söyledi.
"Eğer siyasi ahlak önemliyse, kendi belediye başkanınıza da hesap sormalısınız. Eğer o koltukta oturmaya devam ederse, muhalefet kimseye ahlak dersi veremez.”
Konuşmasının sonunda Davutoğlu, adalet ve şeffaflık için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı:
"Biz bu haksızlıkları unutmayacağız. Yanan otelin, boğulan çığlıkların hesabını sormaya devam edeceğiz. Bu ülkeye siyasi ahlakı, şeffaflığı ve hesap verilebilirliği getirmek için son nefesimize kadar mücadele edeceğiz.”